Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü
23.03.2021

Dekan Tunçdemir: “Hijyenik Ortamlarda Diş Tedavilerine Devam Edilmeli”

 

 
Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, pandemi sürecinde diş bakımı ve tedavilerinin aksadığını, gerekli önlemlerin alındığı ve hijyen ortamının sağlandığı yerlerde tedavilere devam edilmesi gerektiğini söyledi.

Koronavirüs vakalarının geçtiğimiz yıl 11 Mart'ta Türkiye’de de görülmesinin ardından pandemi ilan edilerek birçok alanda kısıtlamalara gidildi. Pandemi sürecinde hastanelerin bir kısmı da pandemi hastanesi ilan edilirken, muayeneler kısıtlı olarak yapılmaya başlandı. Kısıtlama sürecinde diş rahatsızlığı olan, diş hekimine gidemeyen vatandaşlar ise tedavilerini aksattı.



Sağlığı Mümkün Olduğu Kadar Ertelemememiz Lazım

Pandemi döneminde diş tedavilerinin aksadığını ifade eden Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, “Bunların bize geri dönüşü çok daha acı oldu. Sağlığı mümkün olduğu kadar ertelemememiz lazım. Sağlık Bakanlığımızın bir dönem talimatı sadece acil diş tedavilerine bakılması yönündeydi. Biz onun haricinde fakültemizde hiçbir zaman hasta bakımını aksatmadık. Sürekli olarak hastaların rutin tedavilerini yaptık ve hastalarımızın da bundan gerçekten fayda gördüğünü düşünüyorum.” dedi.
Pandemi sürecinin ne zaman biteceğinin belli olmadığını belirten Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, “Virüsün kendisi bitiyor mutasyonlu hali geliyor. Dolayısıyla bunun için gerekli bütün önlemleri alıp virüsle yaşamayı öğrenmemiz lazım. Sağlığı ertelemek, sonrasında çok daha farklı sıkıntılar ortaya çıkartabiliyor. Bunun için bence gerekli önlemlerin alındığı ve hijyen ortamının sağlandığı yerlerde tedavilere devam edilmeli.” ifadelerini kullandı.



Su Tüketiminin Azalması Diş Hastalıklarına Sebebiyet Veriyor

Pandemi döneminde hastaların su tüketimine dikkat etmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Tunçdemir, “Çünkü günlük tüketilen su miktarı azaldığı zaman ağızdaki tükürük miktarı da azalıyor ve ağız daha asidik hale gelebiliyor. Dolayısıyla asitli ortamda dişlerin dış koruyucu tabakasını yıpratıp daha yumuşak hale getirip daha kolay çürümesine ve daha kolay diş eti hastalıklarının meydana gelmesine sebebiyet veriyor. Dolayısıyla özellikle bu dönemde günde en az 2 litre azami su tüketimine dikkat etmemiz lazım. Bunun haricinde bir de etkin diş fırçalamayı atlamamamız gerekiyor. Hasta bana geliyor ve ‘hocam günde 4 sefer dişimi fırçalıyorum ama dişim çürüyor, diş etim kanıyor’ diyor. Bakıp kontrol ettiğimiz zaman dişlerin sadece ön yüzeylerini fırçalamış veya bir sıra takip etmeden fırçalamış. Ya da 10-15 saniye fırça ağızda kalmış, o kadar. Onun haricinde hastamız kendisi dişlerini fırçaladığını zannediyor. Yine diş fırçalama yetmez, akşam özellikle yatmadan önce mutlaka diş ipi kullanılması gerekiyor. Günde 10 sefer de diş fırçalasa hasta, o iki dişin arasında fırça girmediği için mutlaka o bölgede de yemek artıkları kalıp o bölgelerden diş çürüğü veya ağız kokusu meydana gelebiliyor. Yani etkin fırçalama çok önemli.” diye konuştu.



Sağlık Ağızdan Başlar

Sağlığın ağızdan başladığını vurgulayan Prof. Dr. Tunçdemir, “En uygun, en ucuz ve en başarılı sonuç, sadece sabah akşam 2'şer dakika dişleri fırçalamaktır. Ağız sağlığı deyip geçmeyelim, gerçekten çok çok önemli. Birçok sistemik rahatsızlığa, böbrek rahatsızlıkları, kalp-damar hastalıkları, diyabet, hamilelerde düşük riski, çocukların düşük kilolu doğması veya iltihaplı eklem hastalıkları gibi hastalıklara ağız içindeki bakterilerin sebep olduğu ispatlanmış durumda. Tahminimizin de ötesinde ağız sağlığını çok daha önemsemeliyiz." şeklinde konuştu.
Fakülte olarak internetten randevu vererek hizmete devam edildiğini aktaran Tunçdemir, “Hasta bakmayı azaltmadık. İmkanlarımız ölçüsünde bütün hastalarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fakat onlardan ricamız direkt çıkıp gelmemeleri. Burada pandemiden dolayı yoğunluk yaşanmaması için fakülte sayfamızdan randevu alıp gelirlerse elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışırız. Fakültemizde öncelikle biz hastalarımıza internetten randevu yoluyla davet ediyoruz. İnternetten randevu alıp hastanemize başvuran hastalara girişte HES kodu sorgulaması yapılıyor. Daha sonra da muayeneleri yapıp ilgili bölümlere yönlendiriliyorlar. Fakültemizde kabin sistemi var. Yani her hasta münferit olarak diğer hastadan bağımsız olarak tedavi ediliyor. Dolayısıyla kendisinde herhangi bir rahatsızlık veren durum varsa diğer hastaya bulaşma riski bu şekilde elimine edilmiş oluyor. Onun haricinde Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği algoritma çerçevesinde koronavirüsle alakalı alınması gereken hangi önlem varsa biz bunların hepsini fakültemizde aldık. Hastalarımız buraya gelip güvenle tedavilerini olabilirler.” dedi.

Ramazan Çetin - Enver Furkan Çelebioğlu / İHA