Ereğli Ziraat Fakültesi
31.01.2023

Kuraklık ve Bitkisel Üretimde Alternatif Yönelimler Paneli Gerçekleştirildi

Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi’nde yürütülmekte olan, yürütücülüğünü Doç. Dr. Metin ARMAĞAN’ın yaptığı “Gundelia L. (Kenger) Cinsinin Türkiye İçin Revizyonu” başlıklı TÜBİTAK projesinin sonuçlarının, kuraklıkta yetiştirilebilecek alternatif bitkilerin ve bunların farklı şekillerde nasıl değerlendirilebileceğinin katılımcılara aktarıldığı “Kuraklık ve Bitkisel Üretimde Alternatif Yönelimler” adlı panel 30 Ocak 2023 günü Ereğli Yükseliş Koleji’nde gerçekleştirildi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder TÜRKMEN’in yöneticiliğinde gerçekleşen panelde Selçuk Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nden Prof. Dr. Osman TUGAY, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Dr. Osman KOLA, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndan Doç. Dr. Mehmet Ali TEMİZ, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Çetin PALTA ve Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’ndan Ziraat Yüksek Müh. Süleyman ARMAĞAN sunumlarıyla katıldılar. Panelistler özellikle kuraklığa ve Konya bölgesinde yetiştirilebilecek alternatif bitkisel ürünlere vurgu yaptılar. Doç. Dr. Metin ARMAĞAN paneli genel olarak değerlendirerek: “Günümüzde küresel ısınmanın etkilerini artık daha çok hissetmekteyiz. Özellikle Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın bu süreçte daha fazla etkileneceği ve bizleri kurak zamanların beklediği bilim insanları tarafından vurgulanmaktadır. Ülkemiz su zengini olmayıp, çok yağış alan bir iklime sahip değildir. Bu nedenle çok önceden alınması gereken önlemlerin bir an önce uygulamaya geçirilmesi elzemdir. Konya bölgesinde sulama yönetimlerinin minimum düzeyde tüketime izin verecek şekilde ayarlanması ve kuraklığa dirençli bitkisel üretimin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Dünya ekonomisinde her geçen yıl artan bir işlem hacmi bulunmaktadır. Bu bitkiler kozmetik, ilaç, gıda, tekstil gibi çok çeşitli alanlarda değerlendirilebilmektedir. Türkiye defne ve kekik ihracatında dünyada ilk sıralardadır. Bunların büyük bir oranı doğadan toplama yoluyla elde edilmektedir. Ülkemizde yetiştirilebilecek çok sayıda farklı tıbbi ve aroma özelliği olan bitki bulunmaktadır. Sahip olduğumuz yaklaşık 12.000 bitkinin %30’u dünyada sadece bizim ülkemizde doğal olarak yetişebilmektedir. Doğal zenginliğimizin ekonomiye katkısı ise minimum düzeyde olmaktadır. Bizlerin yurt dışına ham madde sağlamaktan ziyade katma değeri yüksek patentli ürünler ortaya koymamız gerekmektedir. Özellikle su isteği az olan Tıbbi ve Aromatik bitkilerin Konya Ovası’nda üretiminin teşvik edilmesi, burada yetiştirilen bitkilerin işlenmesi, piyasaya yeni çeşitlerin sürülmesi hem bölgeye hem de Türkiye’ye kazanç sağlayacaktır.” dedi.