-
Üniversitemiz ve Fakültemizin uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda, Arap dünyası ile akademik ve kültürel bağları güçlendirecek stratejik bir yaz okulu projesini hayata geçirmenin imkanları üzerine müzakerelerde bulunulan bir online toplantı gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Yunus Emre Enstitüsü'nün Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki ülke koordinatörleriyle gerçekleştirilen toplantı, projenin kapsamı ve hedefleri ile sahadaki gerçeklerin bir arada değerlendirilmesine imkan sağladı. Toplantının temel amacı, potansiyel ortaklıkları değerlendirerek sağlam bir zemin oluşturmaktı. Proje, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi ve Arapça Öğretmenliği bölümü öğrencileri için Arapça pratik yapma imkânı sunarken, ortak üniversitelerden gelecek öğrencilere de Türkiye'de Türkçe pratik yapma ve Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı sağlamayı hedefliyor.

Toplantıya NEÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Fırat YALDIZ, NEÜ Dış İlişkiler Koordinatör Yardımcısı Doç. Dr. Saadet Korucu KIŞ, NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Derviş DERELİ, NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekan Yrd. Doç. Dr. İrfan ERDOĞAN, NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Murat TALA, NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mürsel BİÇER, NEÜ TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Salih KALKAN, Yunus Emre Enstitüsü Uzmanı Arife Haskuka UĞUR, Beyrut Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Mustafa AYDOĞDU, Ürdün Amman Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK, Bahreyn Manama Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Serdar YÖRÜSÜN, Umman Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Şükran YILMAZ, Cezayir Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Prof. Dr. İsmail ŞIK, Tunus Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü İbrahim Furkan ÖZDEMİR, Fas Yunus Emre Enstitüsü temsilcisi Kubilay YILDIZ, katıldı.
Toplantıda projenin, tek taraflı bir istifade faaliyetinden ziyade, tüm paydaşların eşit hak ve sorumluluklara sahip olduğu bir iş birliği modeli üzerine inşa edildiği üzerinde duruldu. Programın özünü, tüm süreçlerin karşılıklı fayda ve diplomatik eşitlik anlayışıyla yürütülmesini güvence altına alan "mütekabiliyet" ilkesi oluşturmaktadır.
Programın en temel ve tavizsiz ilkesi mütekabiliyet (karşılıklılık) olarak belirlenmiştir. Üniversite liderliği, bu girişimin eşitler arasında bir ortaklık olması gerektiği konusunda kesin bir duruş sergilenmiştir. Bu tavizsiz ilke, toplantıda şu sözlerle net bir şekilde ifade edilmiştir:
“Biz öğrenci göndermeyeceksek onların da bize öğrenci göndermesini kabul etmek istemiyoruz. Bizim öğrencilerimizin çıkarları bizim için çok önemli... Bu programda öğrenci göndermeyeceksek onlar da bize öğrenci göndermesin aşamasındayız.” Bu yaklaşım, projenin sürdürülebilirliğini ve ortaklar arasında adil bir denge kurulmasını güvence altına alması hedeflenmiştir.
Programın finansal çerçevesi, üniversiteler arasında herhangi bir nakit para transferi olmayacak şekilde tasarlanmıştır. Modelin ana hatları şöyledir:
Bu finansal yapı, bürokratik yükü azaltarak projenin daha esnek ve hızlı bir şekilde uygulanabilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Programa katılacak öğrenci profilleri, projenin akademik hedefleri doğrultusunda net bir şekilde tanımlanmıştır:
Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Arap ülkelerindeki üniversitelerle karşılıklı öğrenci hareketliliğini artırmak ve kültürel etkileşimi güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen toplantıda saha koordinatörleri, ülkelerin yerel dinamiklerini ve lojistik imkanlarını değerlendirerek projenin yol haritasını belirledi. İşte ülke bazlı değerlendirmeler ve projenin detayları:

Lübnan: Stratejik Yakınlık ve Düşük Maliyet Projenin en uygulanabilir ayaklarından biri olarak görülen Lübnan, coğrafi yakınlığı ve halihazırda yürürlükte olan protokolleri ile ön plana çıkıyor. Özellikle ulaşım maliyetlerinin 100-150 dolar/avro bandında olması, öğrenci hareketliliği için büyük bir avantaj sağlıyor. Toplantıda, Lübnan’ın mevcut altyapısının bu tür bir yaz okulu programını hızlıca hayata geçirmek için oldukça elverişli olduğu vurgulandı.

Ürdün: Bölgedeki siyasi belirsizliklerin ardından Arapça dil eğitimi için ana merkez konumuna yükselen Ürdün, akademik kalitesiyle en güçlü adaylardan biri olarak değerlendirildi. Ürdün Üniversitesi'nin küresel başarıları ve Türkoloji bölümlerindeki 400’den fazla öğrenci kapasitesi, burayı potansiyeli yüksek bir ortak yaptığı üzerinde duruldu. Konuşulan Arapçanın Fasih dile yakınlığı dil pratiği için ideal bir ortam sunarken, projenin önündeki tek engel olarak ülkedeki hayat pahalılığına dikkat çekildi.

Bahreyn: Bahreyn örneğinde, ortaklık kriterlerinin bölge gerçeklerine göre esnetilmesi kararlaştırıldı. Ülkede müstakil bir Türkoloji bölümü bulunmasa da seçmeli Türkçe dersi alan öğrencilerin programa dahil edilmesinin mümkün olduğu üzerinde duruldu. Ancak Bahreyn’deki bürokratik süreçlerin yavaş ilerlemesi nedeniyle, iş birliğinin sekteye uğramaması adına tüm detayları içeren oldukça kapsamlı ve sağlam bir protokolün imzalanması kritik bir gereklilik olarak kaydedildi.

Umman: Umman ile yapılacak iş birliklerinde, bölgenin iklimsel gerçekliği projenin zamanlaması üzerinde düşünülmesine yol açtı. Yaz aylarında sıcaklığın 50 dereceye ulaşması nedeniyle klasik yaz okulu takvimi yerine Şubat tatili gibi alternatif dönemlerin değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca Umman ile resmi temaslarda büyükelçilik kanalıyla "diplomatik nota" prosedürünün işletilmesi gerektiği, sahadan gelen önemli bir idari geri bildirim olarak not edildi.


Mağrip Bölgesi (Cezayir, Fas, Tunus): Cezayir, Fas ve Tunus gibi ülkeleri kapsayan Mağrip bölgesi, projenin "dil pratiği" hedefi açısından detaylı bir filtreye tabi tutuldu. Bölge Arapçasının yoğun Fransızca ve Berberice etkisi altında olması, Fasih Arapça öğrenmek isteyen öğrenciler için dilsel bir engel teşkil edebileceği öngörüldü. Bu nedenle bölgenin dil eğitiminden ziyade, kültürel etkileşim ve akademik farkındalık odaklı projeler için daha uygun olduğu sonucuna varıldı.
Yaklaşık 10-15 gün sürmesi planlanan programın pedagojik çerçevesi, derinlemesine dil öğretiminden ziyade "kültürel farkındalık" üzerine inşa edildi. Sabahları kültürel seminerler ve atölyeler, öğleden sonraları ise interaktif gezi ve sosyal faaliyetlerle desteklenecek olan program; öğrencilerin hedef kültürü yerinde deneyimlemesini ve akademik meraklarının tetiklenmesini amaçlamaktadır.
Toplantı sonunda her ülke koordinatörünün, potansiyel ortak üniversitelerle yapacakları ön görüşmeleri içeren birer "bilgi notu" hazırlamasına karar verildi. Bu raporlar ışığında Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin, her ülkenin ve kurumun özel şartlarına uygun, gerçekçi ve sürdürülebilir iş birliği protokollerini imzalayarak süreci başlatacağı ifade edildi.