Öfke ve Yönetimi
Öfke her insanın yaşadığı doğal bir duygudur.Her duygu gibi bize bir şeyleri işaret eder. Öfke de, bizi herhangi bir ortam veya durumda bazı şeylerin rahatsız ettiğini işaret eden bir sinyaldir.Çoğunlukla asıl duygu değil, altta yatan başka bir duygunun dışa yansımasıdır.Altta yatan duyguyu anlamaya çalışmak, durumla başa çıkma olasılığımızı artırır. Kontrol edilmediğinde öfke; şiddet, saldırganlık, ilişkilerimizin zarara uğraması, kendimizi suçlu ve utanmış hissetme gibi durumlara yol açabilir. Hiçbir duygu sonsuza kadar artarak devam etmez. Önemli olan o sınırlı süreyi kendimize ya da başkasına zarar vermeden geçirebilmektir.
Öfkeyle Baş Etmede Yardımcı Olabilecek Yöntemler
Duygularımızı kontrol edemeyiz ama davranışlarımızı kontrol edebiliriz.Önemli olan Öfkelenmemek değil, öfkenin sonucunda nasıl tepki verdiğimizdir.Öfkenin bizi yönetmesine izin vermek kısa vadede anlık rahatlama sağlasa da, uzun dönemde iş, aile veya sosyal ortamlarda daha farklı sorunlar yaşamamıza neden olacaktır. Bu nedenle tepki vermeden önce beklemek, kâr-zarar ilişkisi gözetmek gerekir.Baş etmede kullanılacak yöntem; duruma, kişiye uygun olacak şekilde seçilmelidir. Her yöntemin her ortamda uygulanması mümkün olmayacaktır.İnsanoğlu gelişime ve öğrenmeye açık bir canlıdır. Bu beceriler de, uygulayarak, deneyerek, yanılarak, gelişebilir. İşlevselliğimizi etkileyen durumlarda ise profesyonel destek alınmalıdır.
Alternatif Düşünce Bulma
Aklımıza gelen düşünceleri kontrol edemeyiz fakat bu düşüncelere tamamen doğru muamelesi yapmamak, düşüncelerimizi sorgulayabilmek ve alternatif cevapları değerlendirmek bizim elimizdedir.Alternatif yorumlarımıza tanıyacağımız esneklik (Yani bu durumun başka bir açıklaması olabilir mi? sorusu) olumsuz duygularımızın da şiddetinin azalmasına imkan sağlayacaktır.
Ortamdan Uzaklaşmak
Öfkemizin giderek arttığını ve kontrolü kaybetmeye başladığımızı fark ettiğimizde ortamdan bir süre uzaklaşmak, olası öfke patlamalarını önlemeyi sağlayacaktır.Karşımızdaki kişiye şu an öfkeli olduğumuzu, bu sebeple konuşmayı ertelemek istediğimizi belirterek ayrılmak uygun olacaktır. (Açıklama yapmadan ya da karşımızdaki konuşurken gitmek değil.)Ortamdan uzaklaşıp tempolu yürüyüş ya da imkan varsa farklı bir fiziksel aktivite yapılabilir.Sakinleştikten sonra «ben dilini» kullanarak duygu ve düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz.
Yaşamsal Kabullenme
Başkasını suçlamak, kendini eleştirmek, olması gerekenleri düşünmek öfkeyi artırır. Bunlar yerine, değiştiremeyeceğimiz durumlar için yaşamsal kabullenmeyi tercih edebiliriz. Yaşamsal kabullenme ne değildir? Başkalarının yanlış davranışlarını onaylamak,affetmek,pes etmek,teslim olmak değildir. Yaşamsal kabullenme, öfkelenerek olanı değiştiremeyeceğimizi anlamak,çözüm odaklı yaklaşarak elimizden geleni yapıp sonucu akışa bırakmak,dolayısıyla kendimizi korumaktır.Unutulmamalı ki bazen savaşmayan Kazanır