Üniversite Anasayfa

Menü

11 Aralık 2025 | Genel

Huzur Vakti Sohbetleri

Hz. Mevlânâ’nın 752. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) kapsamında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde düzenlenen “Türbe Önü Huzur Vakti Sohbetleri” programı çerçevesinde, 11 Aralık 2025 Perşembe günü bir sohbet programı icra edilmiştir. Programda Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası Rumi Medeniyetleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Doç. Dr. Mustafa Akkuş katıldı. Sayın Doç. Dr. Mustafa Akkuş'un katıldığı program kapsamında ele alınan konular üç ana başlık altında değerlendirilmiştir. İlk olarak, Mevlânâ’nın yaşadığı dönemdeki ilmî hayat ve dönemin entelektüel yapısı ele alınmış; ikinci olarak, Mevlânâ’nın eğitim sürecine katkı sağlayan hocaları ve ilmî çevresi üzerinde durulmuştur. Üçüncü başlıkta ise Mevlânâ’nın hayatındaki tasavvuf anlayışı ve bu anlayışın şekillenmesinde etkili olan isimler aktarılmıştır. Bu çerçevede, Mevlânâ öncesi ve Mevlânâ dönemi Türkiye Selçukluları devrinde sultanların ilim ve eğitim alanındaki faaliyetleri, Anadolu’nun İslamlaşma sürecinde rol oynayan ilk fatihler ve eğitim kurumlarının gelişimi ele alınmıştır. Ayrıca, Danişmendliler ve Türkiye Selçukluları dönemlerinde yetişen âlimler ile bu âlimlerin oluşturduğu ilmî muhitler hakkında ayrıntılı bilgiler sunulmuştur. Mevlânâ’nın eğitimine katkı sağlayan önemli şahsiyetler arasında başta babası Bahaeddin Veled olmak üzere, Muhakkık-ı Tirmizî, İbnü’l-Arabî ve Gazâlî geleneğinin etkileri üzerinde durulmuştur. Bunun yanı sıra, Mevlânâ’nın Şam’da fıkıh alanında eğitim aldığı Kemâleddîn İbnü’l-Adîm başta olmak üzere, pek çok âlimin Mevlânâ’nın ilmî ve fikrî gelişimindeki rolü değerlendirilmiştir. Mevlânâ’nın tasavvufî hayatında ise özellikle Şems-i Tebrizî’nin dönüştürücü etkisi vurgulanmış; ardından Sadreddin Konevî, Fahreddin Irâkî, Müeyyidüddin Cendî ve Mevlânâ’nın yakın çevresinde yer alan diğer sûfî ve âlimler hakkında bilgiler paylaşılmıştır. Bu bağlamda, Mevlânâ’nın tasavvuf anlayışının, dönemin ilmî ve manevî çevreleriyle kurduğu güçlü etkileşim sonucunda şekillendiği ifade edilmiştir.