"Herkesin mükemmel olduğu bir odada, mükemmellik artık sadece bir gürültüdür."
Bugün dijital ekosistem, adına "Estetik Enflasyon" diyebileceğimiz bir hiper-gerçeklik evresinden geçiyor. Yapay zekanın her görseli pürüzsüzleştirdiği, her pikseli optimize ettiği ve her yaratıcı süreci bir "AI Slop" (Yapay Zekâ Çamuru) denizine dönüştürdüğü bu çağda; steril tasarımlar artık dikkat çekmiyor. Aksine, zihni uyuşturuyor. Marshall McLuhan’ın "Medium is the Message" (Araç iletidir) teorisi bugün hiç olmadığı kadar sert bir gerçeklikle karşımızda: Eğer mecramız kusursuzluk üzerine kurulu bir "Veri Madeni" ise, bizim iletimiz bu pürüzsüz yüzeyi kasten çizen bir "İnsani Kusur" olmak zorundadır.
Modern insan, devasa bir veri algoritmasında her gün binlerce "kusursuz" içerikle muhatap oluyor. Bu estetik doygunluk içinde insan beyni, simetriyi ve pürüzsüzlüğü "görmemeye" başladı. Biz Meram MYO Tasarım Bölümü olarak, sosyal medya stratejimizin merkezine "The Ugly Duckling Effect" (Çirkin Ördek Yavrusu Etkisi) dediğimiz kavramı koyuyoruz. Amacımız sadece "farklı olmak" değil; Dikkat Ekonomisi’nde (Attention Economy) insanların en lüks tüketim maddesi haline gelen "sahicilik" duygusunu onlara geri vermektir.
Yapay zekâ araçları, saniyeler içinde yeterince kafa yorulmamış raporlar, insan beyni değmeden üretilmiş fikirler ve ruhsuz bir simetri sunuyor. Tabi ki işimizi kolaylaştıran iyi tarafları da var ve biz onu kullanmayı reddetmiyoruz. Biz bu yapaylığa karşı "Dirty Design" (Kirli Tasarım) akımını savunuyoruz. Bir öğrencimizin Meram Yaka dolmuşunda, sarsılan bir ekranda paylaştığı o imla hatalı gönderi; yapay zekanın milimetrik tipografisinden daha değerlidir. Çünkü o hata, bir yaşanmışlığın, bir bağlamın ve bir nefesin kanıtıdır. Bu bir "Lo-Fi Authenticity" (Düşük Çözünürlüklü Sahicilik) deneyi değil, dijitalin ruhsuzluğuna karşı bir varoluş mücadelesidir.
"Estetik bir put değildir." Bölümümüzün web sitesinde bahsettiğimiz "Cevher" ve "Çöpe Atılan Fikirler" projelerinin felsefeleri, öğrencilerimize önce ham olanı görmeyi, sonra onu formel eğitimle işlemeyi öğretir. Ancak bir tasarım okulunun kasten "çirkin" olanı servis etmesi, aslında en büyük "Proof of Competence" (Yetkinlik Kanıtı Paradoksu) örneğidir. Sadece kuralları ve estetiği en üst düzeyde bilenler, onları bu kadar bilinçli bir şekilde yıkabilirler. Bizim "Kusurlu Tasarımımızın Kusursuz Bir Mantığı" var: Biz araçları değil, amaçları öğretiyoruz. Programlar hata yapmaz, ama sanat hatalardan da doğar.
Meram MYO Tasarım Bölümü'nün sosyal medya hesabı, kurumun bir vitrini değil; başlı başına bir **"UGC (User Generated Content) Simülasyonu"**dur. Sayfalarımız hocalarımızın gözetiminde öğrencilerimiz tarafından yönetilir ve öğrencilerimiz, sayfayı yönetirken kurumsal yapılarda görmeye alışık olduğumuz o soğuk ve mesafeli dil yerine, sektörün ve gençliğin dinamik, bazen "olmamış" ama her zaman canlı dilini kullanır. Bunu, ruhsuz simetriye karşı başlatılmış bir "Canlı Kaos" hareketi olarak da tanımlayabiliriz.
Alt amaçlarımızdan biri de; gerçek dünya işi yapamamış "dinazor" yaklaşımlara sol kroşe çakmak ve "sosyal medyada ciddiyet ister" iddiasında bulunanlara, sokağın ve dijital kültürün gerçek dilini göstermektir. Biz dijitalde "maskara" olmuyoruz; aksine dijitalin ruhunu, o veri madenindeki sahteliği deşifre ederek yeniden inşa ediyoruz.
Bu strateji, ne aradığını bilen, yapaylığın ötesindeki gerçek cevheri gören yaratıcı zihinleri Meram MYO çatısı altında toplama çabasının bir parçasıdır. Biz, bu kafa yapısına sahip aday öğrencileri, hocaları ve "kutunun dışında" değil "kutuyu parçalayan" ajansları bu deneye ortak olmaya çağırıyoruz.
Hazır buraya kadar gelmişken, neden bizi takip etmeyesin ki:
İnstagram
X