Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın teşrifleriyle Üniversitemiz Nezahat Keleşoğlu Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Travma Uygulama ve Araştırma Merkezinin açılışı ve Üniversitemiz 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni gerçekleştirildi.
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş: “Necmettin Erbakan Üniversitemiz Konya’mızın gelişimine katkı sunan önemli kurumlarımızdan biridir”
Bakan Mahinur Özdemir Göktaş: “Necmettin Erbakan Üniversitemizin bu yıl özel bir program olan Evlilik ve Aile Eğitimi dersini müfredatına eklemesini çok kıymetli buluyorum”
Rektörümüz Prof. Dr. Zorlu: “Evlilik ve Aile Eğitimi dersini Türkiye’de eğitim müfredatına ekleyen ilk üniversite olduk”
Rektörümüz Prof. Dr. Zorlu: “Biz, sıradan bir üniversite değil, adını kıymetli dava adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan alan bir üniversiteyiz”
Üniversitemiz Köyceğiz ve Ahmet Keleşoğlu Yerleşkelerinde düzenlenen program dizisine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Konya Valisi İbrahim Akın, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı, Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik, Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı Başkanı Mustafa Sonay Gürgen, AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Kulu, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ile çok sayıda davetli, akademisyen ve öğrenci katıldı.
Üniversitemiz Nezahat Keleşoğlu Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Travma Uygulama ve Araştırma Merkezinin açılış programında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, “Hayırseverlik herkese nasip olmuyor. Ahmet Keleşoğlu amcamız hem zengin olup hem de gönlü zengin olanlardan birisiydi. Kendisini rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum. Üniversitemizin binalarının yarısını neredeyse Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı yaptı. Sonay Beye çok teşekkür ediyorum. Kendisi hem abim hem de buranın en büyük destekçisi. Açılışını yaptığımız binada, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi ve kütüphanemizde Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın imzası var. Kütüphanemiz, hem içerik hem kalite itibarıyla muhteşem bir kütüphane. Ben Ahmet Amcamıza, Allah’tan rahmet diliyorum, saygıyla anıyorum. Nezahat Keleşoğlu teyzemize de sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum” dedi.
Hayır Çalışmalarımıza Aralıksız Devam Ediyoruz
2008 yılında kurulan Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın hayır çalışmalarına aralıksız devam ettiğini aktaran Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı Başkanı Mustafa Sonay Gürgen ise, “Devletimizin kamusal mali yükünü azaltıcı yönde hayırlarımız özellikle eğitim, kültür, sağlık, sanat alanlarında yoğunlaşmıştır. Bugüne kadar yapılan hayırlarımızı kısaca bilgilendirme açısından sıralamak isterim. 7 ilköğretim, orta öğretim okulu ve lise, 6 kültür merkezi, 1 cami, aşevi, 1 diyanet anaokulu, 2 müze, Ermenek’te sürdürülen 4 arkeolojik kazı sponsorluğu, 3 park, İstanbul Paşaköy Hizmet Binası, 1 tekstil atölyesi, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Multimedya Merkezi, Konya Eczacı Odası Ahmet Keleşoğlu Sosyal Tesisi, bir okulumuzun spor salonu, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Diş Hekimliği Fakültesi, NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim ve İlahiyat Fakülteleri, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Binası, NEÜ Klinik Uygulama ve Araştırma Binası ve bugün açılışını yaptığımız Nezahat Keleşoğlu Sağlık Bilimleri Fakültesini de bu yıl itibarıyla hizmete alıyoruz. Biz aynı zamanda burs veren bir vakıfız. Bugüne kadar 16 bin 475 öğrenciye burs verilmiş, bu sene de planlamamızda bin 500 öğrenciye burs verilecektir. 2024-2025 akademik yılın tüm üniversitelerimize, hocalarımıza, öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum” diye konuştu.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Konya’nın Gelişimine Katkı Sunan Önemli Kurumlarımızdan
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da, “Son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde üniversitelerimize kazandırılan projelerle, milletimizi Türkiye Yüzyılı’na ulaştıran yatırımlarla büyük bir ilerleme kaydettik. Özellikle eğitim alanında yapılan yatırımların, gençlerimizin ve ülkemizin geleceği için en verimli kazanımlardan olacağına inanıyoruz. Necmettin Erbakan Üniversitemiz de bu süreçte Konya’mızın gelişimine katkı sunan önemli kurumlarımızdan biridir. Bugün bu güzide eğitim kurumumuzun açılışını gerçekleştirdiğimiz Sağlık Bilimleri Fakültesinin yeni binası da bunun en somut göstergelerinden biridir. Fakültemiz, yeni binasıyla, beslenme ve diyetetik, çocuk gelişimi, dil ve konuşma terapisi, ergoterapi, fizyoterapi ve rehabilitasyon, odyoloji, sağlık yönetimi ve sosyal hizmet bölümlerinde vatandaşlarımıza hizmet sunmaya devam edecek. Sağlık Bilimleri Fakültemizin yeni binasıyla, öğrencilerimize daha modern, donanımlı ve çağın gereksinimlerine uygun bir eğitim ortamı sunacağına inanıyorum. Sağlık alanında ihtiyaç duyulan çözümler ve yenilikçi yaklaşımlar, bu vizyonla yetişen kıymetli gençlerimizin eseri olacaktır. Toplum sağlığını iyileştirme ve bilimsel yeniliklerle insanlığa katkıda bulunma hedefiyle atılan her adım, ülkemizin sağlık alanındaki hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacaktır. Bu anlamda böylesi yatırımlar sadece bugünün değil, geleceğimizin de teminatıdır. Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfının değerli katkılarıyla yapılması bizler için ayrıca kıymetlidir, değerlidir. Nezahat ve Ahmet Keleşoğlu Vakfı başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Akademik Başarıya Odaklandığımız Kadar, Sosyal Fayda Üretmek İçin De Çalışıyoruz
Açılışların ardından gerçekleştirilen Üniversitemiz 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş olmak üzere programa katılan herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, “İnsan hayatı, anlamlı birlikteliklerle mana kazanır. Aile fertleri, birbirlerine sevgi ve saygıyla bağlıysa, o ev, dört duvar olmaktan çıkıp sıcak bir yuvaya dönüşür. İyi bir hayat yaşadığımızı, dostluklarımızın samimiyeti ölçüsünde hissederiz. İnsan olduğumuzu, başka insanlarla ve özellikle mazlum ve mağdurlarla kurduğumuz bağın gücüne oranla daha iyi anlarız. Bir üniversite ise, bilimsel faaliyetle yetinmeyip, bu anlamlı birlikteliklere katkı sunduğu ölçüde misyonunu yerine getirir. Amfilerde, sınıflarda, farklı coğrafyalardan gelen insanlar arasında iyi arkadaşlıkların, sağlam dostlukların temelleri atılır. Şahsi dünyamızın çeperleri, böylece, biraz daha genişler. Masumiyet, kaybedilen değil, tam tersine, kazanılan bir erdemdir. Üniversiteleri aileden ve içinde yaşadığımız cemiyetin geleneğinden tevarüs ettiğimiz ahlaki değerlerimizi pekiştirir, derinleştiririz. Bizler, akademik başarıya odaklandığımız kadar, böyle bir sosyal fayda üretmek için de çalışıyoruz” dedi.
Bilgiye Sahip Olmalı ve Entelektüel Sermayemizi Güçlendirmeliyiz
2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni konuşmasındaki “Bilgiye sahip olan, insanlığın yönünü tayin eder!” sözünü hatırlatan Prof. Dr. Cem Zorlu, “Bizler, insanlığın yönünü, iyiliğe, güzelliğe, adalete doğru döndürmek istiyorsak, Filistin başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde zulüm gören insanlara yardım eli uzatmak istiyorsak, bilgiye sahip olmalı ve entelektüel sermayemizi güçlendirmeliyiz. Şükürler olsun ki, bu farkındalıkla çalışıyoruz ve geçen yıl söylediklerimin altını bu yıl doldurabilmenin iç huzurunu yaşıyorum. Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan, “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” yıllık etki listesinde bu yıl Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin 17 bilim insanı yer aldı. Bilimin şampiyonlar ligi diyebileceğimiz bu listeye 2020 yılında 5 hocamızla giriş yapmıştık, 2021’de 7, 2022’de ve 2023’te 16 ve bu yıl ise 17 bilim insanıyla yer aldık. Dünyanın en saygın üniversite sıralamasını sunan THE’ya göre, “Öğretim” kategorisinde, Türkiye’deki genç üniversiteler arasında son iki yıldır birinci sıradayız. Tüm kategorilerde ise, geçen yıla göre iki basamak daha yükselerek Türkiye’den bu listeye dâhil olabilen 58 üniversite arasında sekizinci, devlet üniversiteleri arasında ise Türkiye’nin en iyi 2. üniversitesi olduk. Yine THE’nın hazırladığı Dünya Üniversiteler Sıralaması’nın “Eşitsizliklerin Azaltılması” alanında dünyada 118’inci, Türkiye’de ise 1. olduk. Nitelikli Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği alanlarında dünyada ilk 200’de yer aldık. Son iki yıl içinde 8 fakülte ve bölümümüz akredite olmayı başardı ve bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye’de ISO Enerji Yönetimi Sistemi Belgesi’ne sahip ilk devlet üniversitesi yine biziz. Bir milyon kitap kapasiteli, Türkiye’nin en gelişmiş kütüphanelerinden birinin yapımında ise sona yaklaştığımızın bilgisini tüm hocalarımız ve öğrencilerimizle paylaşmak isterim. Nihayetinde biz, sıradan bir üniversite değil, adını kıymetli dava adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan alan, bir üniversiteyiz” diye konuştu.
“Evlilik ve Aile Eğitimi” Dersi Türkiye’de İlk Üniversitemizde
Üniversitemizin bir ilke daha imza attığını ifade den Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, “
Evlilik ve Aile Eğitimi dersini Türkiye’de eğitim müfredatına ekleyen ilk üniversite olduk. Biraz sonra açış dersini sunma lütfunda bulundukları için kendilerine müteşekkir olduğumuz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın huzurunda bu bilgiyi vermekten dolayı ayrıca mutlu ve gururluyum. Konuşmamın başında anlamlı birlikteliklerden bahsetmiştim. Nasıl ki bir ev sevgi ve saygı dolu bir aile sayesinde yuvaya dönüşüyorsa, bir ülke de işte bu yuvaların oranı ölçüsünde mutlu ve üretken bir ülkeye dönüşür. Emperyalizmin aile kurumunu yıkmaya dönük tüm propagandalarına karşı, biz aileyi, ülkemizi ve değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Filistin’deki On Sekiz Üniversiteden Hiçbiri Faaliyet Gösteremiyor
2023-2024 eğitim öğretim yılının milletimiz ve insanlık adına, acı dolu haberler ve görüntülerle geçtiğini aktaran Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Filistin’deki on sekiz üniversiteden hiçbiri faaliyet gösteremiyor, hatta sığınak olarak bile kullanılamıyor. Hastanelerin bile bombalandığı bu coğrafyadan gelen her görüntüyle boğazımız düğümlendi, acımız öfkemize karıştı. Şairin “Gözyaşıymış insanın insana raptolduğu cevher” mısrasıyla ne demek istediğini bir kez daha anladık. İşte tam bu nedenle, kan bağıyla, değerlerimizle ve gözyaşlarımızla bağlı olduğumuz ailemiz adına hayırlara vesile olacak bir 2024-2025 eğitim öğretim yılı diliyorum.”
Türkiye Yüzyılı Hedeflerimize Doğru Emin Adımlarla İlerliyoruz
“Kadim Anadolu kültürünün rehberliği, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve gençlerimizin vizyonuyla Türkiye Yüzyılı hedeflerimize doğru, emin adımlarla ilerliyoruz” sözleriyle konuşmasına başlayan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş ise, “Bu ilerlemede gençlere yeni ufuklar çizen, hedefler belirleyen, hayallerinin gerçekleşmesi için fırsatlar sunan üniversitelerimizin ve değerli hocalarımızın rolünün önemi asla inkâr edilemez. Necmettin Erbakan Üniversitemiz bu yıl özel bir program olan
Evlilik ve Aile Eğitimi dersini müfredatına ekledi. Ben eğitim programına bu dersin eklenmesini çok kıymetli buluyorum. Toplumumuzu var eden, ayakta tutan ve şekillendiren en temel kurum ailedir. Yeryüzünde aile, nesillerin sürekliliğini sağlayan ve alternatifi olmayan bir kurumdur. Güçlü birey, güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum ve güçlü Türkiye anlayışıyla yürüttüğümüz politikalarla, tüm bireyleriyle birlikte aile yapısını güçlendirerek toplumun refahını ve huzurunu hedefliyoruz” dedi.
21. Yüzyılda Büyük Değişim ve Dönüşümler Yaşanıyor
21. Yüzyılda büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığı aktaran Bakan Özdemir Göktaş, “Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişimlerim yanı sıra Kovid-19 salgını, depremler, savaşlar, göçler ve iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler gibi olağanüstü durumlar hayatın hemen hemen her alanını derinden etkiliyor. Şüphesiz yaşanan bu değişimler neticesinde kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere aile kurumumuz da pek çok meydan okuma ile karşı karşıya kalıyor. Tüm bu tehditler ve riskler karşısında aile yapısını ve nüfus dinamiklerini koruyan ülkelerin yükseldiğini gözlemliyoruz. Demografik dönüşümler, dijitalleşme, zararlı akım ve alışkanlıklar ile cinsiyetsizleştirme gibi etkenler aile yapısında belirgin değişimlere yol açıyor. Zayıflayan aile bağlarıyla, insanlar giderek yalnızlaşıyor ve hayatın zorlukları karşısında korunmasız hale geliyor. Bu anlamda aile kurumunu tehdit eden küresel risklerle mücadele etmek, çocuklarımızı, ailelerimizi korumak her zamankinden daha büyük bir sorumluluk arz ediyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de 2023 Yılında Doğurganlık Hızı Ülke Tarihinin En Düşük Seviyesinde
Türkiye’de evlilik ve doğum oranlarının giderek azaldığını söyleyen Bakan Özdemir Göktaş, “Boşanma oranları, ilk anne olma yaşı, yaşlı nüfus oranı, yalnız yaşayan birey sayısı gibi göstergeler de her geçen yıl daha da artıyor. Türkiye’de 2023 yılında doğurganlık hızı ülke tarihinin en düşük oranı 1,51’e kadar geriledi. Nüfusun kendini yenileyebilmesi için bu rakamın 2,1 olması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2007’den bugüne dile getirdiği 3 çocuk söylemi işte bu bilimsel temele dayanıyor. Türkiye, maalesef bu oran ile AB ortalaması olan 1,54’ün gerisinde kaldı. Yani bu durum Fransa, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Belçika gibi 16 AB ülkesinin ve küresel ölçekte ilk 100 ülkeden daha az çocuk sahibi olduğumuz anlamına geliyor. Doğurganlık hızı azalırken yaşlı nüfusumuz da giderek artıyor. Şu an, Türkiye’nin ortanca yaşı 34. 65 yaş üstü vatandaş sayımız yüzde 10’u aşmış durumda. Hâlâ genç bir ülke sayılırız. Ancak etkili tedbirler alınmazsa 2100 yılında nüfusun yarısının 60 yaş ve üstü olacağını öngörüyoruz. Gençlerin azalması ve yaşlı nüfusun artması ise daha az çalışanın daha fazla emekliyi desteklemesi demektir. Sosyal güvenlik sistemi dengesinde oluşacak sorunların yanı sıra, iş gücü piyasasında sıkıntılar yaşamak demektir. Genç nüfusun azalması demek, özellikle ülkemizin güvenliğini sağlayan askerlik sistemimiz için risk teşkil etmektedir. Ülkemizin refahı için, gencinden yaşlısına tüm fertlerinin geleceği için bu çarpıcı örnekleri göz önünde bulundurmak zorundayız” diye konuştu.
Sorunlar Aile Kurumuna Hak Ettiği Değerin Verilmesi İle Aşılabilir
Nüfus ve demografik yapısının değişimi ile ilgili sorunların, aile kurumuna hak ettiği değerin verilmesi ile aşılabileceğini söyleyen Bakan Mahinur Özdemir Göktaş konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Her şeyden önce gençlerin bu konudaki farkındalığı, olası pek çok problemin yaşanmasının önüne geçecektir. Bu konuda bizim çocuklara ve gençlere sunabileceğimiz en büyük hizmet, onlara sağlıklı ve yaşayabilecekleri güvenli, huzurlu, şefkat ve sevgi dolu aile ortamları sunmaktır. Huzurlu bir ailede büyüyen ve sevilen bir çocuk, aile olmaya ve aile değerlerini korumaya daha fazla özen gösterecektir. Bu duygularla sözlerime son verirken gençlerimizin her zaman yanında olan, onların gelişimine emek veren akademi camiamıza, Necmettin Erbakan Üniversitemize, kıymetli rektörümüze ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tüm hocalarımız ve öğrencilerimize yeni öğretim yılında başarılar diliyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum”