Aile ve Çocuk İletişimi ile Pek Çok Sorun Çözülebilir

08.04.2016

Son dönemde ülke gündemine gelen çocuk tacizleri, bu sorunla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini akıllara getirdi. Üniversitemiz Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın sorunların çözümü için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Yalçın, ailelerin çocuklarla iyi bir iletişim kurmasının önemine dikkat çekti, bireylere haklarının ve sorumluluklarının anlatılmasının önemini vurguladı. Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayhan Bilgiç ise ailelere uyarılarda bulundu.

“Ailelerin çocuklarıyla iletişimini güçlendirmesi gerekiyor. Çocuk koruma yasası, ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi, insanların haklarını ve taciz gibi olaylarda karşılaştıklarında ne yapması gerektiğini bilmesi için kamu spotları hazırlanmalı.” diyen Yalçın kamuda çalışan kolluk kuvvetleri ile resmi kurumların, müracaat edenlerle organize şekilde çalışması ve sorunun çözümüne katkıda bulunması gerektiğini anlattı.

Okul döneminde oluşan sorunları ortaya çıkaranların genellikle rehber öğretmenler olduğunu belirten Yalçın, rehber öğretmenlerinin de ciddi kaygılarının bulunduğunu söyleyerek: “Kendilerini böyle bir sorun karışışında korumada sıkıntı içerisinde hissediyorlar. Kanun yapıcı ve koruyucunun burada görev yapan uzmanlarına yardımcı olması gerekmektedir.” dedi.

“Vatandaşın, devletin kendisini nasıl koruduğunu bilmesi gerekiyor. Devlet güzel çözümler üretmiş ama vatandaşların haberi yok. Bunların tanıtılması ile ilgili çalışmaların yapılması lazım.” diyen Yalçın, ailelerin okullar ve basın kanalıyla bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Bir kurumun bir eleman çalıştıracağında elemanı ve geçmişini iyi araştırması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, özellikle çocuklarla yoğun çalışan kurum personellerinin dönem dönem sağlıklarının kontrol edilmesinin şart olduğunu vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın ayrıca kurumların bunu yapmamakla ilgili sorumluluklarını bilmesinin ve yapmadığında karşılığını vermesinin gerekliliğinin altını çizdi.

Bugün Tacizciler Engellenirse Geleceğimizi Güvence Altına Almış Oluruz

“Bu çabalar yeterince sağlanırsa. Toplum eğitilir ve farkındalık artırılırsa hastalık haricindeki taciz konularını biz engellemiş oluruz. Tacizlerin azaltılmasının en önemli yolu bu günkü tacizcileri engellemekten geçiyor. Çalışmalar bu gün tacizde bulunanların geçmişte tacize uğramış olma olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu gün çözüm üretirsek geleceğimizi de güvence altına almış oluruz.” diyen Yalçın; aileler çocukları, okullardaki rehber öğretmenler ve yöneticilerle iletişimlerini sağlıklı hale getirirlerse böyle bir olay ortaya çıktığında kolluk ile iletişime geçer ve gerekli müdahaleler sağlanırsa ilerde olacak vakaların ortadan kaldırılacağını söyledi.

Küçük yaştan itibaren çocuklara aile tarafından kendilerini koruması ile ilgili eğitimin verilmesinin şart olduğunu anlatan Yalçın; “iyi dokunuş”, “kötü dokunuş” ayrımını çocukların yapabilmesi için aileye, okula ve medyaya büyük görev düştüğünü kaydetti. Çocukların kendilerine kimin dokunmasına müsaade edip kimin dokunmasına müsaade etmeyeceğini ilgililerin anlatmasını tavsiyen eden Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın: “Biz duygusal bir toplumuz. Çocuklara dokunmak, sevmek isteriz. Çocuklar da ‘Öğretmenim başımı sevdi.’ diye mutlu olur ve daha çok motive olur. Bu anlamda dokunmaktan da kaçamayız. Ancak kimin nereye kadar dokunmasının doğru kimin nereye kadar dokunmasının yanlış olduğunu hem okullarda hem evlerde hem de basında işlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.” diyerek ailelere korku ve panik halinde olmaktan ziyade tedbirli olmalarını tavsiye etti.

Aileler Çocuklara Özel Bölgelerini Anlatmalı

Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayhan Bilgiç de ailelerin çocuklara hangi konularda bilgi verilmesi gerektiğini anlattı.  

“Çocuklarımıza özellikle okul çağı ile birlikte en azından insanların özel bölgeleri nedir öğretilmelidir.” diyen Bilgiç, bu özel bölgelerin başka insanlardan korunması, başka insanların kötü anlamda bir yaklaşımda bulunduğunda büyüklerden yardım istenmesi anlamında çocukların büyüklerine bilgi verebilmesinin de bu özel bölgeleri bilmesinden geçtiğini ifade etti. Bilgiç: “Ebeveynler bu bilgileri verirken genelde acaba hata mı yaparım diye endişeleniyor. Anne-baba olarak duygu tonumuz ve yüz ifademiz rahat ve olumlu olursa çocuğa olumsuz yükleme yapılmayacaktır.” dedi.

Paylaş
HABERLER