Üniversitemizde 14 Mart Tıp Bayramı Kutlandı
14.03.2022
Tıp Fakültesi
Üniversitemiz Tıp Fakültesi’nde 14 Mart Tıp Bayramı, Prof. Dr. Asım Duman Konferans Salonu’nda düzenlenen programla kutlandı.
Etkinlikte ilk olarak konuşan Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Serhat Tokgöz, “Zorlu Covid-19 salgını sürecinde hekimlerimiz hastaların solunum yollarını açık tutmak ve hastaları tedavi etmek için kendi sağlıklarını çok büyük bir risk altına almışlardır. Bu sebepten ötürü pek çok şehit ve gazi vermiş bulunmaktayız. Şehit olan sağlık çalışanlarımıza rahmet ve gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Bir an önce bu musibeti dünyamızdan tamamen silmesini Allah-u Teala’dan niyaz ediyorum. Tıbbın gelişmesinde katkısı olan tüm hocalarımızın emanetini gelecek nesillere hakkıyla aktarmalıyız. Gelecek nesiller de bu değerli geçmişe sahip çıkıp daha ileriyi hedeflemelidir. Bu duygu ve düşüncelerle, 14 Mart Tıp Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.
“Yalnız İnsan Sevgisi ile Doktorluğun Zorluklarına Katlanılabilir”
Hekimliğin gönül işi olduğunun altını çizen Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu ise, “Geçen iki yılda pandemi dolayısıyla 14 Mart Tıp Bayramı’nı bir arada kutlayamamıştık. Bu yıl hamdolsun olsun birlikteyiz. Ama zor bir süreç geçirildi ve bu zor sürecin kahramanlarına minnettarız. Hakikaten zor bir meslek. Duygusal yoğunluğun fazla olduğu, hastasıyla ağlayan, hastasıyla gülen, hastasıyla iyileşen bir meslekten bahsediyoruz. Tabipler dünyaya bir daha gelseler yine tabip olmak ister ama zor bir meslek. Şunu net olarak ifade edeyim. Bunun, parasal karşılığı yoktur. Parası için bu meslek yapılmaz. Gönlünüzde insan sevgisi olursa ancak o zaman bu mesleğin zorluklarına katlanılabilir. Bu sebeple gönüllerini bu mesleğe vermiş olan değerli hekimlerimizi tebrik ediyorum. Ailesi dahi yanından kaçarken doktorlarımız hastalarına; çocuklara, gençlere, annelere, babalara hizmet götürdüler. Bu süreçte şehit olan sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin tıp alanında dünyada söz sahibi olduğunu ve Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi’nin de ülke tıbbında önemli bir yerinin olduğunu vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, “Ülke tıbbı ve özelde Tıp Fakültesi olarak daha da iyi olabiliriz. Geleneksel tıbbın gücünü de bu süreçte kullanmalıyız diye düşünüyorum. Daha iyisi için, her kim çalışma yaparsa arkasında olduğumuzu belirtmek istiyorum. 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun, gelecek seneler daha mutlu olsun” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
Konuşmaların ardından pandemi sürecinde hayatını kaybeden Tıp Fakültesi öğretim üyelerimiz anıldı. Başarılı akademisyenlerimize plaket takdiminin yapıldığı program, akademik giysi töreni ile sona erdi.
Etkinlikte ilk olarak konuşan Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Serhat Tokgöz, “Zorlu Covid-19 salgını sürecinde hekimlerimiz hastaların solunum yollarını açık tutmak ve hastaları tedavi etmek için kendi sağlıklarını çok büyük bir risk altına almışlardır. Bu sebepten ötürü pek çok şehit ve gazi vermiş bulunmaktayız. Şehit olan sağlık çalışanlarımıza rahmet ve gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Bir an önce bu musibeti dünyamızdan tamamen silmesini Allah-u Teala’dan niyaz ediyorum. Tıbbın gelişmesinde katkısı olan tüm hocalarımızın emanetini gelecek nesillere hakkıyla aktarmalıyız. Gelecek nesiller de bu değerli geçmişe sahip çıkıp daha ileriyi hedeflemelidir. Bu duygu ve düşüncelerle, 14 Mart Tıp Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.
“Yalnız İnsan Sevgisi ile Doktorluğun Zorluklarına Katlanılabilir”
Hekimliğin gönül işi olduğunun altını çizen Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu ise, “Geçen iki yılda pandemi dolayısıyla 14 Mart Tıp Bayramı’nı bir arada kutlayamamıştık. Bu yıl hamdolsun olsun birlikteyiz. Ama zor bir süreç geçirildi ve bu zor sürecin kahramanlarına minnettarız. Hakikaten zor bir meslek. Duygusal yoğunluğun fazla olduğu, hastasıyla ağlayan, hastasıyla gülen, hastasıyla iyileşen bir meslekten bahsediyoruz. Tabipler dünyaya bir daha gelseler yine tabip olmak ister ama zor bir meslek. Şunu net olarak ifade edeyim. Bunun, parasal karşılığı yoktur. Parası için bu meslek yapılmaz. Gönlünüzde insan sevgisi olursa ancak o zaman bu mesleğin zorluklarına katlanılabilir. Bu sebeple gönüllerini bu mesleğe vermiş olan değerli hekimlerimizi tebrik ediyorum. Ailesi dahi yanından kaçarken doktorlarımız hastalarına; çocuklara, gençlere, annelere, babalara hizmet götürdüler. Bu süreçte şehit olan sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin tıp alanında dünyada söz sahibi olduğunu ve Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi’nin de ülke tıbbında önemli bir yerinin olduğunu vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, “Ülke tıbbı ve özelde Tıp Fakültesi olarak daha da iyi olabiliriz. Geleneksel tıbbın gücünü de bu süreçte kullanmalıyız diye düşünüyorum. Daha iyisi için, her kim çalışma yaparsa arkasında olduğumuzu belirtmek istiyorum. 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun, gelecek seneler daha mutlu olsun” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
Konuşmaların ardından pandemi sürecinde hayatını kaybeden Tıp Fakültesi öğretim üyelerimiz anıldı. Başarılı akademisyenlerimize plaket takdiminin yapıldığı program, akademik giysi töreni ile sona erdi.