11.12.2024
Muhabbet Vaktinde 751. Vuslat Yıldönümü Hz. Mevlana Paneli
Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi paydaşlığında Konya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi destekleri ile hazırlanmış olan Muhabbet Vakti 751. Vuslat Yıldönümünde Hz. Mevlana paneli gerçekleştirilmiştir.
Panel, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve ardından Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi dekanı Prof. Dr. Mustafa Arslan tarafından; “Biz Mevlana panelinin geçen sene ilkini, bu sene ise ikincisini yapma kararı aldık. Mevlana Celaleddin Rumi’yi farklı yönleriyle almak için hem de onun geleneğinin, Mevlevilikte ki o uluslararası ritüellerini, gelenekte ki o pratikleri de göstermek adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.” açılış konuşması ile başlamıştır.
Programın ilerleyen dakikalarında moderatörlüğünü Prof. Dr. Bilal Kuşpınar hocamızın yapmış olduğu “Önce vakti şerifler hayr’ola, şerler def’ola, gönüller muhabbet ile dol’a” sözlerine yer vermiştir. Konuşmanın devamında “Vuslat yıldönümü münasebetiyle sadece Konya’mızda değil, Türkiye’nin değişik birçok yerlerinde dünya da birtakım bilimsel ve sanatsal faaliyetler icra edilmektedir.” cümleleri ile panelde konuşmasını gerçekleştirmiştir.
Ardından Prof. Dr. Dilaver Gürer ise; “Mevlana Türbesi’nin yılda 3 milyon insanın ziyaret ettiğini, Topkapı Sarayı’ndan sonra en çok ziyaret edilen mekanlardan birisi olduğunu ifade etmektedir. Mevlana, vefatının 750 yıl sonrasında bile günümüzde binlerce insanın fikirlerine etki edip, binlerce insanın müslüman olmasında etkili olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bircan “Mevlana’nın insani bir ruh ve bedenden müteşekkil bir varlık olduğunu, ruh ve bedenin birbirine zıt olduğunu söylemiştir. Mevlana’nın özellikle Mesnevi’si insanın bu çatışmadan nasıl kurtulacağını sonrasında var olacağının üzerine kuruludur. Mevlana, Fenafillah (Allah’ın varlığı içinde yok olma)’a ulaşmak için nefsi öldürmek gerektiğinin gayesinde olmuştur.” ifadelerine yer vermiştir.
Prof. Dr. Ali Temizel ise “İslam coğrafyası; insanlarn evlerinden , yurtlarından, eşlerinden, işlerinden, çocuklarından, ekmeğinden, insan hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakıldığı coğrafyaların başında geldiğini, Mevlana’nın ise bu noktada birçok dersler verdiğini, temelde insanlara hizmet etmenin, Allah’a hizmet etmek olduğunun sorumluluk olduğunu” Mevlana’nın ifadeleri ile konuşmasında yer vermiştir.
Panel, değerli öğretim üyelerimizin gerçekleştirmiş olduğu konuşmaların ardından katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile de son bulmuştur.
Panel, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve ardından Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi dekanı Prof. Dr. Mustafa Arslan tarafından; “Biz Mevlana panelinin geçen sene ilkini, bu sene ise ikincisini yapma kararı aldık. Mevlana Celaleddin Rumi’yi farklı yönleriyle almak için hem de onun geleneğinin, Mevlevilikte ki o uluslararası ritüellerini, gelenekte ki o pratikleri de göstermek adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.” açılış konuşması ile başlamıştır.
Programın ilerleyen dakikalarında moderatörlüğünü Prof. Dr. Bilal Kuşpınar hocamızın yapmış olduğu “Önce vakti şerifler hayr’ola, şerler def’ola, gönüller muhabbet ile dol’a” sözlerine yer vermiştir. Konuşmanın devamında “Vuslat yıldönümü münasebetiyle sadece Konya’mızda değil, Türkiye’nin değişik birçok yerlerinde dünya da birtakım bilimsel ve sanatsal faaliyetler icra edilmektedir.” cümleleri ile panelde konuşmasını gerçekleştirmiştir.
Ardından Prof. Dr. Dilaver Gürer ise; “Mevlana Türbesi’nin yılda 3 milyon insanın ziyaret ettiğini, Topkapı Sarayı’ndan sonra en çok ziyaret edilen mekanlardan birisi olduğunu ifade etmektedir. Mevlana, vefatının 750 yıl sonrasında bile günümüzde binlerce insanın fikirlerine etki edip, binlerce insanın müslüman olmasında etkili olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bircan “Mevlana’nın insani bir ruh ve bedenden müteşekkil bir varlık olduğunu, ruh ve bedenin birbirine zıt olduğunu söylemiştir. Mevlana’nın özellikle Mesnevi’si insanın bu çatışmadan nasıl kurtulacağını sonrasında var olacağının üzerine kuruludur. Mevlana, Fenafillah (Allah’ın varlığı içinde yok olma)’a ulaşmak için nefsi öldürmek gerektiğinin gayesinde olmuştur.” ifadelerine yer vermiştir.
Prof. Dr. Ali Temizel ise “İslam coğrafyası; insanlarn evlerinden , yurtlarından, eşlerinden, işlerinden, çocuklarından, ekmeğinden, insan hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakıldığı coğrafyaların başında geldiğini, Mevlana’nın ise bu noktada birçok dersler verdiğini, temelde insanlara hizmet etmenin, Allah’a hizmet etmek olduğunun sorumluluk olduğunu” Mevlana’nın ifadeleri ile konuşmasında yer vermiştir.
Panel, değerli öğretim üyelerimizin gerçekleştirmiş olduğu konuşmaların ardından katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile de son bulmuştur.