Press and Public Relations Counsel
08.03.2022

Rektör Zorlu: "Acıya hiyerarşi uygulamak, insana yakışmaz"

 

Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, Üniversitemiz Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Viyana Kardeşlik Derneği iş birliğinde düzenlenen “Değişen Dünyada Aile Paneli”nde konuştu.

Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen panelde, gelişen teknoloji, pandemi ve savaşın aile kurumunda meydana getirdiği tahribat ele alındı.

Üniversitemiz Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Viyana Kardeşlik Derneği’nin iş birliği çerçevesinde düzenlenen Değişen Dünyada Aile Paneli, Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) konferans salonunda gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu’nun yaptığı panelde, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhiddin Okumuşlar, Merkez Müdürü ve Üniversitemiz Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Birekul ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sema Karagöz panelist olarak yer aldı.

Panelistlerin gelişen teknoloji, pandemi ve savaşın aile kurumunda meydana getirdiği tahribatı değerlendirdiği programın sonunda, Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Viyana Kardeşlik Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Aile Danışmanlığı programı 1. dönem mezunlarına Rektör Prof. Dr. Cem Zorlu tarafından sertifika ve teşekkür belgeleri takdim edildi. Zorlu, Üniversitemizin akademik destekleri ile 2019 yılında başlayan ve yoğun ilgi gören Aile Danışmanlığı Sertifika programının ikincisinin önümüzdeki aylarda başlayacağı bilgisini paylaştı ve katılımcılara programa gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti.



Zorlu: “Acıya hiyerarşi uygulamak, insana yakışmaz.”
Konuşmasında Avrupa’da yaşanan savaş ve mülteci konusunu aile perspektifinden değerlendiren Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, en son verilere göre savaşın ne olduğunun farkında olmayan 500 binin üzerinde çocuğun hayallerini geride bırakarak evini terk etmek zorunda kaldığını belirtti. Savaş durumlarında en çok etkilenen grupların başında aile ve ailede de çocukların geldiğini söyleyen Zorlu, “Savaş kaynaklı yaşanan travmalar geri dönüşsüz zararlara yol açabiliyor. Hele çocuklar için. Tabi bu, dünyanın her yanındaki insan için aynı. Yakın geçmişte Bosna’da, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de… Ve şimdi de Ukrayna’da. Burada içimizi kemiren şey, sadece kendine benzeyenler söz konusu olduğunda empati şovuna giren batının tavrı. Avrupa yönetimlerinin Ukrayna’dan gelen mülteciyi karşılamak için seferber olduğunu görüyoruz. Ne güzel. Bu gerçekten takdire şayan. Alkışlıyoruz, ancak aynı hassasiyeti kendi medeniyetleri dışında algıladıkları sığınmacılar için tam tersi bir muamele gösteriyor olduklarını da görmüyor değiliz. Tel örgü ve duvarlar ardında, çadır parçalama, darp ve bot batırma gibi acı görüntülere yakın zamanlarda sıklıkla şahit olduk. Şimdi ise bu davranışlarının ardındaki zihniyet dünyalarını yansıtan çok üzüntü verici açıklamalar duyuyoruz. “Burası Afganistan değil Avrupa, burada mavi gözlü sarı saçlı Avrupalı insanlar öldürülüyor” diyen batılı medya kuruluşlarının ekrana yansıyan karanlık, ikiyüzlü, ırkçı yüzlerine tanıklık ediyoruz. Bu gerçekten utanç duyulması gereken bir durum. Acıya hiyerarşi uygulamak, insana yakışmaz. Batı medyasının ve kamuoyunun bu insanlık dışı ayrımcı ve aşağılayıcı muamele yaklaşımını maalesef hep dramatik bir şekilde tecrübe ediyoruz. Acı, hepimiz için aynı. Sadece bazı insanların acısını paylaşıp bazılarının acısını görmezden gelerek bu kısır döngüden çıkamayız” dedi.



Çocuklarımız asıl karakterlerini ailede kazanıyor
Konuşmasında pandemiye de değinen Rektör Zorlu, pandeminin yaşamı büyük oranda etkileyen, stres yükü çok olan bir süreci beraberinde getirdiğini ve toplumun en küçük birimi olan aile kurumunu yıprattığını belirtti. Zorlu, “İnancımızda aile, Allah’ın adı üzere yapılan bir akitle meydana geliyor. Aile ve aile değerleri bu bakımdan bizim için oldukça kutsaldır. Ezelden beri, güçlü aile yapımızla diğer milletlere örnek olmuş bir toplumuz. Vatana hayırlı evlat yetiştirilmesinde, ahlaklı, dürüst nesillerin yetiştirilmesinde, mutlu ve huzurlu bir toplum inşa edilmesinde ailenin asıl mayayı çalan kurum olduğunu unutmamamız lazım. Çocuklarımız karakterlerini ailede kazanıyor; kişilikleri şekilleniyor, sorumluluk, merhamet, adalet hasılı birçok hasleti ailede ediniyor. O yüzden biz Üniversite olarak ailenin önemine dikkat çektiğimiz bu sertifika programı ile hem yurtiçindeki vatandaşlarımız hem de yurtdışındaki gurbetçilerimiz nezdinde farkındalık oluşturmaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.