1.Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi Konya’da Başladı

05.05.2016

Konya Büyükşehir Belediyesi,  Üniversitemiz ve Konya Turizm Tanıtım ve Eğitim Vakfı işbirliği tarafından ortaklaşa düzenlenen 1. Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi (International Social Sciences and Muslims Congress) Konya’da başladı. Programa Vali Muammer Erol, Vali Yardımcısı Fahri Oluk, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu, Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Uslu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, akademisyenler ve diğer misafirler katıldı.

Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, yaptığı açılış konuşmasında kongre kapsamında dini literatür, siyaset, iktisat ve bu alanların hegemonya ile bağlantısının tartışılacağını söyleyip, kongrenin Batı’nın hegemonik tutumları dışında dünyanın karşı karşıya kaldığı sorunlara, farklı alternatifler geliştirmek adına tasarlandığını belirtti.

Batı hegemonyasının dayattığı uygulamaların toplumumuzu zor durumda bıraktığını belirten Buluş, yaşanan sorunlara Müslümanca bir bakış açısı nasıl olabilir sorusuna cevap arayacaklarını kaydetti. Batıyı reddetmediklerini hatta onların birikimlerine kendi değerlerimizi ekleyerek alternatif yaklaşımlar geliştirmek gerektiğini vurgulayan Buluş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tarz birlikteliklerle Müslümanlar olarak İslamileştirme deneyimlerimizin öz eleştirisini yapmalıyız. Batıda özellikle medyada islamafobik temsilleri tartışmalıyız. İslam toplumlarının sahip olduğu gelenekleri sorgulamalıyız. Zihinlerimizi sömürgeleştirmeden kurtarmamız gerekmektedir. Biz tüm insanlığı ikna edecek Batının yöntem ve modelleriyle yarışabilecek modeller üzerine çalışmalıyız. Kongrenin değişik çözüm önerileri ortaya konup, alternatif eleştirel yaklaşımlar geliştireceğini umut ediyorum.”

İnsanımız Kendi Değerleriyle Tanışmalı

Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise, Türkiye’de geçmiş yıllarda Sosyal Bilimlerin bilimsel etkinlik alanının çok dar olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Yaşanan eksikliklerin son yıllardaki bilim insanlarımızın ortaya koyduğu eleştiri ve önerileriyle ciddi bir zenginlik kazandığını söyleyen Şeker, bu anlamda Konya’nın da ciddi katkı sağlayan şehirlerden biri olduğunu belirtti.

Nitelikli insan gücünün önemine değinen Şeker, hegemonya karşı hegemonya başlığında ve yapılacak diğer tartışmaların,  bir şekilde dönüştürülmüş olan bireylere, kendi insanımıza kendi değerleriyle tanıştırma adına önemli olduğunun altını çizdi. Yeni neslin, Cemil Meriç’le, Nurettin Topçu’yla, Necip Fazıl Kısakürek ile tanışması gerektiğini de söyleyen Şeker, sosyal bilimler alanında yapılmış ya da yapılacak her bir çalışmanın bizim köklerimize referans olarak ulaşmamızı da sağlayacağını kaydetti.

Rektör Şeker, “Sosyal bilimler liseleri önemli bir kilometre taşı oldu. Geleceğe insan gücü oluşturmak adına çok önemli. Üniversitelerimiz de artık sosyal bilimler olmadan uluslararası güreşte kazanamayacağını bilmelidir. Bu anlamda sosyal bilimlerin önemi anlaşılmalıdır.” dedi.

Kongrelerin niceliği gibi niteliğinin artması için gayret göstereceklerini söyleyen şeker emeği geçen herkese teşekkür etti.

Bu Çalışmaların Devamlılığı Önemli

Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Uslu, sempozyumun birinci olarak nitelenmesinin bundan sonrada devamının geleceğine dair bir işaret olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu tarz çalışmaların devamlılığı fevkalade önemlidir. İslam Dünyasında yaşanan problemler dünyayı ilgilendiriyor. Bu durumda insanlığa yeniden çözüm üretecek geleneği bizim içimizde görüyorum. Kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, daha geniş çalışmalara da bir kapı aralayacağını umut ediyorum.”

Sosyal Bilimleri Güçlü Olan Bir Medeniyet Kalkınmaya Açıktır

Açılış konuşmalarından sonra ilk oturuma geçildi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’ın yaptığı oturumda konuşmacılar Doç. Dr. Muqtedar Khan ve Dr. Jean Marie Heydt’idi. Prof. Dr. Bilal Kuşpınar da İslam Medeniyetinde pek çok eserin kaleme alındığını alandaki çalışmaların geleceğe ışık tuttuğunu belirtti. 

Bir medeniyetin sosyal bilimleri güçlü ise o medeniyete yön verecek ilim adamlarından dolayı o medeniyetin kalkınmaya açık olduğunu söyleyen Kuşpınar, Sosyal Bilimlerin öneminin konuşulacağı kongrenin hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ettiğini kaydetti.

Müslüman Dünyasında Dini Alimler Tek Meşru Alimdir Gibi Bir Algı Var

Doç. Dr. Muqtedar Khan yaptığı konuşmasında sosyal bilimlerin önemine ve medeniyetlere sağladığı katkılardan bahsetti. Bilgi üretiminin altını çizen Khan, Müslümanların Batı gücüne olan takıntılarının, onlara karşı güçlenemememize sebep olduğunu kaydetti.

Batı Sosyal Bilimleriyle ilgili tüm fikirlerin aslında mevcut Batı sosyal bilimcileri tarafından da eleştirildiğini belirten Khan, Müslümanlar olarak İbni Rüşd’ü, Gazali’yi reddettiğimizi sorunun da orada başladığını ifade etti.

Müslümanların Sosyal Bilimlerin uygulamalarından korktuğunu söyleyen Khan, “Dini alimler tek meşru alimler gibi algılanıyor. Bu da gelişmeyi engelliyor. Bir şeyleri test etmekten korkuyoruz. Sosyal Bilimlerin gelişmemesinin altında bir dolu sebep var. Sosyal Bilimlere değer verilmesi gerekiyor. Ama bunun henüz tam olarak yapıldığını söylemek zor” dedi.

Müslüman Dünyasında Üç Önemli Kriz Var

Müslüman dünyasında üç önemli kriz olduğunu söyleyen Khan sözlerini şöyle tamamladı: “İlki güvenlik krizi. Herhangi bir yerde başınıza ne geleceğini bilmiyorsunuz. Gördüğünüz gibi Suriye yok edildi. Geçmişle birlikte gelecek de yok ediliyor. İkincisi yönetişim krizi. Müslüman dünyasının düzgün bir bilimsel bir yaklaşımı yok. Batı Sosyal Bilimlerinde de bunlar tespit edilmiş ancak onlar bilime yatırım yapmışlar. Yatırım yaptıkları için de gelişme sağlamışlar. Üçüncüsü de bilgi krizi. Batı bilimlerini reddetmek mesela. Sizin lideriniz Batı Medyası tarafından beğenildiğinde çok büyük görüyorsunuz ama kötü bir şey yazdıklarında onları yok sayıyorsunuz. Bu örnek üzerinden krizi okuyabilirsiniz.”

Eşitlik Herkes İçin Olmalı

Dr. Jean Marie Heydt ise Sosyal Bilimleri Avrupa üzerinden başlatarak genel bir değerlendirme yaptı. Avrupa’da nefret suçlarını kaldırmak gerektiğini belirten Heydt konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Eşitlik sadece belli insanlar için olmamalı. Avrupa Devletlerinin kamu ve özel alanlarında bir ayrım belirlenmeli. İnsanlar inançlarını ve kendi orijinleri, özgürce yaşayabilmeliler. Farklılıkları savunmalı ve özgürlükleri çoğaltabilmeliyiz. Tek bir kişi için değil herkes için sağlayabilmeliyiz bunu. Belki o zaman her alanda yapılan çalışmalar gerçekten sonuç verir.”

Farklı disiplinlerden alanında uzman kişilerin bildirilerini sunacağı kongre 2 gün boyunca devam edecek.

 

Paylaş