Din Sosyoloğu ve Edebiyatçı Dr. Necdet Subaşı “Birbirimizin Yüzüne Bakabilmek” başlığıyla Kariyer Söyleşilerinin konuğu oldu. Üniversitemiz Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen programa Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çemrek, Sosyal Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Ülkemizde, dini mevzu bahis etmeksizin bir şeylerin tartışılamadığını söyleyen Subaşı, din üzerine konuşmanın da her babayiğidin harcı olmadığını söyleyerek sözlerine başladı. Kendisi de bir din sosyoloğu olan Subaşı, “Dine bakıyorum, dinin toplumdaki yansımalarına, tezahürlerine bakıyorum. Bir Müslüman olarak bakıyorum. Mahallede olup biteni anlamaya çalışıyorum. Sizlere de deneyimlerimizden bir şeyler aktarmaya çalışacağız, yararlanmanızı umut ediyorum” ifadelerini kullandı.
Geçmiş döneme kıyasla şimdiki dönemde yaşayan gençlerin çok şanslı olduklarını belirten Subaşı sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz eskiden Zafer Meydanında gezemezdik sizler gibi. Orası uluorta gezilen bir yer değildi. Siyasi herhangi bir grubun saldırısıyla karşılaşma gibi şeyler söz konusuydu. Bunlar şimdi size çok hayali gelebilir ama 30 yıl önce yaşanan şeyler bunlar. Bu açıdan bakıldığında bizde tabii bir uyanıklık var.”
Öğrencilere yollarını bulmada kullandıkları, navigasyonlarını güncelleme uyarısında bulunan Dr. Necdet Subaşı, iradelerine sahip çıkmalarına dair tavsiyelerde de bulundu.
İnsan Her Şeyden Kaçsa Kendisinden Kaçamaz
Öğrencilere, “İnsan olarak size düşen nedir?” sorusunu yönelten Subaşı, “Kendinizle baş başa kalmayı deneyin. Aldığınız bir kararı gözden geçirin. Yutkunmadan onu konuşamayacaksınız. İnsanın kendisinden kaçması kadar zor bir şey yoktur. İnsan bir köpekten kaçabilir ama kendisinden kaçamıyor. Çünkü içinizde vicdan diye bir şey var. O vicdanın size sorduğu soruları adamakıllı bir cesaretle cevaplamanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kendi söylemlerimize zaman zaman çok kapıldığımızı söyleyen, eleştiri dilinin kurumsallaşması üzerine paylaşımlarda bulunan Subaşı, “İçinden geldiğimiz yapı sahip olduğumuz bilgilerin tartışmasız hakikat olduğunu öğretiyor, en doğrusu olduğu konusunda bizi ikna ediyor, daha da ileri gidiyor başkalarının hakikatlerine karşı bizi çok çetin bir savunmaya zorluyor. Benim söylediğim doğrudur, senin söylediklerin ciddiye alınamaz bakış açısının getirdiği çeşitli şeyler var. Eleştiri dilini tam oturtamadık, kurumsallaştıramadık” dedi.
Program soru cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Abdulkadir Buluş’un, Dr. Necdet Subaşı’na hediye takdimiyle sona erdi.