Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

18.01.2021
Rektörlük
 

Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Nezahat Keleşoğlu Konferans Salonunda düzenlenen basın toplantısında, 2020 yılının üniversite açısından değerlendirmesini yaparak gündemde olan projelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında basın mensuplarıyla bir araya gelmiş olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Rektör Zorlu, toplantıya katılan herkese teşekkür ederek şunları söyledi:

“Koronavirüs salgını sebebi ile uzaktan sürdürdüğümüz Üniversitemizdeki eğitim öğretim faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiği şu günlerde, her şeyin normale döneceği günlerin yakın olmasını temenni ederek, her birinize selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Bildiğiniz gibi Temmuz ayında Üniversitemizin 10. yılını kutladık. İlmi aramayı emreden bir medeniyetin mensupları olarak günceli takip eden, her zaman bir adım önde olmak için gayret sarf eden bir Üniversiteyiz. Mensubu olmaktan onur duyduğum Necmettin Erbakan Üniversitemizin kuruluşunun 10. yılında geriye dönüp yapılan çalışmalara bakınca; marka değeri yüksek, yenilikçi ve dinamik bir devlet üniversitesi olduğumuzu görüyorum… Üniversitemizin 10. yılı kutlu olsun. Daha nice başarıyla dolu yıllara…

2020 yılı içerisinde çeşitli yarışma, proje ve çalışmalarda Üniversitemizden hem öğrencilerimizin hem de kıymetli akademisyenlerimizin önemli başarılar elde ettiklerini takdirle takip ettik.


Ereğli Eğitim, Seydişehir Ahmet Cengiz Mühendislik, Havacılık ve Uzay Bilimleri, Fen, Mühendislik ve Mimarlık Fakültelerimizden öğrenci ve hocalarımızın yürüttükleri 10 proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyelerimizden Doç. Dr. Hasan Kotan TÜBİTAK Proje Performans Ödülüne, Dr. Didem Şanver Akbaş da Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI) araştırma bursuna layık görüldü. Ayrıca ABD’nin Stanford Üniversitesince hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde Üniversitemizden Prof. Dr. Adnan Özdemir, Prof. Dr. Ali Tor, Prof. Dr. Faruk Uğuz, Prof. Dr. Kültigin Türkmen ve Doç. Dr. Erhan Zor’un yer alması da memnuniyet verici gelişmelerden başlıcaları idi.

Araştırmacılarımızın çalışmaları bitmeyen bir tempoda devam ederken, ulusal ve uluslararası alanda göğsümüzü kabartacak neticelere ulaşmaları da tabi ki memnuniyet verici. Örnek vermek gerekirse; Tıp Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pembe Oltulu, The Pathologist dergisi tarafından yayınlanan 2018 yılından bu yana dünya çapında önde gelen ilk 100 Patolojist listesinde yer alan tek Türk bilim insanıdır. Hocamız 2020 yılında online olarak gerçekleştirilen, pek çok ülkeden alanında etkin patologların yer aldığı uluslararası Hindistan Patoloji Kongresine jüri üyeliği yapmak ve sosyal etkiyi artırmak için Sosyal Medya komitesi ile birlikte çalışmak üzere davet edildi. Kongre, dünya patoloji bilimsel kongreleri arasında tüm dünya patologlarına en çok ulaşan kongrelerden biri oldu. Tamamen farklı bir alanda, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve araştırma ekibi; Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde stratejik konumu olan Konya'nın Gevale Kalesi çevresinde gerçekleştirdikleri arkeolojik kazıları ile büyük beğeni topladılar. Yine aynı fakültemizden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Özkan, Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu asil üyeliğine seçilirken, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından verilen "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları" ödüllerinde Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muammer Ulutürk, deneme dalında Hece yayınlarından çıkan "Fotoğrafname" isimli eseriyle 2019 yılının en iyi deneme kitabı ödülünü almaya hak kazandı.

Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Keleş, dünya genelinde 659, Türkiye'den ise (80'i Konya'dan) 150 hastanın bağışıklık sisteminin incelendiği uluslararası düzeyde yürütülen ve Science Dergisinde yayımlanan iki önemli çalışmaya katkıda bulunarak Üniversitemizi temsil ettiler. Tıp Fakültemizden yıl içerisinde güzel haberler gelmeye devam etti. World Journal of Diabetes Dergisi Ağustos 2020 sayısında “Diyabetik Böbrek Hastalığı” alanında yaptığı deneysel ve klinik çalışmalardan ve bu çalışmalarla literatüre sağladığı katkılardan dolayı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültigin Türkmen, dergi kapak sayfası olmaya layık görüldü. Araştırma Görevlisi Dr. Sinan Oğuzhan Ulukaya, Türkiye çapında yapılan TARD Asistan değerlendirme sınavında Türkiye birincisi olurken, İntern Dr. Şevval Ayvalık ve İntern Dr. Abdülsamet Yiğin, TÜBİTAK desteği ile Uludağ Üniversitesi’nde düzenlenen, Türkiye’den 38 farklı üniversitenin başvurduğu “USİM-WARS Medikal Simülasyon Yarışması” final etabında Üniversitemizi temsil ettiler ve “Birinci” oldular. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Bilge de Avrupa Spor Travmatolojisi, Diz Cerrahisi ve Artroskopi Derneği’nin (ESSKA) resmi klinik dergisi olan ve Uluslararası “SCI” indeksinde yer alan “Knee Surgery, Sports Traumatology, Arthroscopy” (KSSTA) dergisinin Yayın Kuruluna (“Editorial Board”) ve Amerikan Ortopedik Cerrahi Akademisi’nin resmi klinik dergisi olan ve Uluslararası “SCI-Expanded” indeksinde yer alan “Journal of American Academy of Orthopaedic Surgeons” (JAAOS) dergisinin Türkçe Edisyonu’na (“JAAOS - Turkish Edition”) Yardımcı Editör olarak seçildi. Sağlık alanından bir başka güzel haber de Hemşirelik Fakültemizden geldi. Öğretim Üyesi Dr. Selda Arslan, 2. Uluslararası İç Hastalıkları Hemşireliği Kongresi'ndeki bildirisi ile Seçkin Bildiri Birincilik Ödülüne layık görüldü.

Bir başka önemli çalışma da fizik alanından geldi. Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Yılmaz ve Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Yasin Ramazan Eker’in UV ışık algılama üzerine olan ortak çalışması, Nature ailesinden Scientific Reports’da yayınlanırken, ikilinin bir diğer çalışması da alanında önde gelen dergilerden Ceramics International’da yer buldu. Çok daha farklı bir alanda, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Yakup Aksoy, “Bedensel Engelli Bireylere İnternet Yoluyla Uzaktan Keman Eğitimi Modeli” adlı doktora tezi kapsamında üç bedensel engelli öğrenciye uzaktan keman eğitimi verdi ve bu çalışma 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde düzenlenen anlamlı bir konserle taçlandırıldı.

Son olarak; kısa adı Tiga olan Küresel ve Bölgesel Çalışmalar Merkezimiz, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Bozbaş’ın yürüttüğü ve alanında öncü akademisyenlerin katılım sağladığı çok sayıda çalıştay, seminer ve yuvarlak masa tartışmalarına ev sahipliği yaparak 2020 yılında adeta öğrenciler, akademisyenler ve politikacılar için bir cazibe merkezi haline geldi. Bu ve benzeri, birimlerimiz ve akademisyenlerimiz daha sayamadığımız onlarca başarılı performansıyla, Üniversitemizin bilimde önemli bir referans noktası olması için çalıştılar.

NEÜ’nün Eseri olarak adlandırdığımız başarılarımız yıl boyunca bizleri gururlandırmaya devam etti. Öğrencilerimizin katıldığı birçok yarışma ve projede, fen bilimlerinden sosyal bilimlere birçok alanda göğsümüzü kabartan sonuçlar elde ettik. Gaziantep’te bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen TEKNOFEST finallerinde Üniversitemizi 14 takım temsil etti. Jet Motor Tasarım kategorisindeki temsilcimiz ‘NEU-CFD’, 147 takım arasından üçüncülüğü elde etti. Çok önemli bir diğer başarıyı da Dikey Kalkan İnsansız Hava Aracı (Dik İHA) alanında elde ettik. Boeing firmasının sponsorluğunda Orta Doğu Teknik Üniversitesince (ODTÜ) bu yıl dördüncüsü düzenlenen Dik İHA yarışmasında finale kalan 16 takım arasından iki derece elde eden Üniversitemizden Göktürk takımı birinci, Abra takımı ise üçüncü oldu. Bildiğiniz gibi Üniversitemizi bu alanda Mühendislik ile Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültelerimizden öğrencilerimiz temsil ediyor. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerimiz Uluslararası 7 Vilayet Kısa Film Festivali’nden ve "1001 Gözle Rize" ödüllü kısa film yarışmasından ödülle döndüler. ‘İnsandan Öte Öykü Yarışması’nda özgün hikâyesiyle ödüle layık görülen Sinema-TV bölümü öğrencimizin hikayesi kitaplaştırıldı. Yine Sinema-TV bölümünün hazırladığı “Son Devrin Bilim Abidesi Fuat Sezgin” belgeseli ile Resim Bölümün düzenlediği PandemArt ve Geleneksel Türk Sanatları Bölümünün düzenlediği ‘Geleneksel Sanatlar” online sergileri de sanatseverlerce takip edildi ve büyük beğeni topladı.

Mimarlık bölümü öğrencilerimiz Rönesans Holding'in düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" isimli öğrenci fikir yarışmasında 75 farklı üniversiteden 900 öğrenci ve 585 proje arasından birinci olurken, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi ile BASE işbirliğinde düzenlenen "Ankara Bentderesi Örneklem Alanının Yaşanabilir/Sürdürülebilir Geleceği" yarışmasında da yine birinciliği göğüslediler.

2020 yılının henüz başında, Turizm Fakültesi’nden öğrencilerimiz 17. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri’nde 1 altın, 9 gümüş, 1 bronz ve 2 merit madalya ile organizasyona damga vururken, bir de kupa kazandılar.

Son olarak; Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültemizden öğrencimiz, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği 1. Gençler Arası Öykü Yarışmasında birincilik elde etti. Ve daha sayamadığımız nice başarılarıyla göğsümüzü kabartan öğrencilerimiz iyi ki varsınız. Sizlerle bu güzel haberleri paylaşmamıza vesile olan, ismini saymakla bitiremeyeceğim değerli araştırmacılarımızın ve öğrencilerimizin her birine ayrı ayrı tebriklerimi iletiyorum.

Dijital Platformun En Aktif Üniversitelerinden biriyiz.

Her ne kadar pandemi sebebi ile fiziki içeriklerimiz nispeten azalsa da ikinci altı ayda çevrimiçi etkinliklerimizi artırdık. Üstelik sayıca artırmakla kalmadık, aynı zamanda da geniş bir yelpazede içerikler sunduk. Bilimsel anlamda Uluslararası Aşçı Dede Ateşbaz-ı Veli, Eğitimde Dijital Dönüşüm, Uluslararası Konya Sanat ve 2. Ulusal Necmettin Erbakan Sempozyumlarını gerçekleştirdik. Bunlarla birlikte üç adet uluslararası workshop, dört online yazar çalıştayı ve iki adet de online sergi gerçekleştirdik. Özellikle Necmettin Erbakan Sempozyumu çerçevesinde Güzel Sanatlar Fakültemizce gerçekleştirilen Necmettin Erbakan Sergisi oldukça ilgi gördü. İnternet ortamında halen ziyarete açık olan sergimizde 55 öğrencimizin 70 çalışması yer alıyor.

Daha güzel bir gelecek inşa etme hususunda üstlendiğimiz görevi pandemi gibi zorlu bir süreci yaşarken yürütebilmek bizler için son derece önemli bir husustur. Gerek çalıştaylar, gerek webinarlar, gerekse de sosyal medya üzerinden yürüttüğümüz faaliyetler hakikaten takdire şayan… Hâlihazırda üniversitemiz, ülkemizin en fazla webinar programı yapan üniversitelerinin başında gelirken, dört sempozyumu geniş bir katılımla online ortamda gerçekleştirme başarısı göstermiştir. Üniversitemizde Nisan-Aralık tarihleri arasında 84.376 bin katılımcı ile 364 webinar gerçekleştirildi. Online ortamda düzenlenen faaliyetlerimizde 397 saat canlı yayın yapmışız ve webinar sayfalarımızı 190.576 bin kişi ziyaret etmiş. Her programın ardından Youtube sayfamıza yüklediğimiz webinar kayıtlarımız da bu süreçte 11.268 saat izlenmiş. Bu bilgiler ışığında, akademik verileri yerleşkelere hapsetmeden, hayatın içine taşıyarak ulaşılan bilgi ve birikimi, başta ülkemiz olmak üzere tüm insanlığın hizmetine sunma amacımızı yerine getirmeye çalıştığımızı ifade etmek isterim.


 

Uzaktan Eğitim

Ekim 2020’den yılsonuna kadar olan zaman diliminde Üniversitemizin uzaktan eğitim sürecinde elde ettiği veriler de bizleri memnun etmiştir. Rakamlara baktığımızda; 3 milyonun üzerinde kullanıcı ile 94.840 canlı ders işlediğimizi görüyoruz. Bu müthiş bir rakam ve Üniversitemizin özellikle dijitalleşme alanındaki faaliyetlerinden sanata, bilimsel araştırma projelerinden edebiyata kadar her alanda kendini hızla geliştirdiğini ve bir sıçrayış gerçekleştirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sıçrayışın hem yerel bazda hem de uluslararası alanda ilerleyen yıllarda çok daha büyük ses getireceğine inanıyorum. Ben olmayan, “biz” olan bir Üniversitede gençlerle geleceklerini inşa etmek üzere yürümek fevkalade önemli ve sorumluluk gerektiren bir iş… Ben bu anlamda üzerine düşenin en iyisini yapmak için mücadele eden, kendini adamış akademik ve idari personelle yürüyor olmaktan mutluluk duyuyor, tüm personelimize ve elbette üniversitenin sadece fiziki olarak okula gidip gelmekten ibaret olmadığının farkında olan ve bu doğrultuda pandemi sürecinde de öğrenme  şevkini sürdüren öğrencilerimize şükranlarımı iletiyorum.

Uzaktan eğitim esas itibari ile çok yönlü bir süreç. Görünen yüzü ile bilgisayarın başına geçip ders dinleme ya da ders anlatma gibi basitçe tanımlanabilecek bir süreç değil elbette. Geri planında ciddi bir planlama ve emek olduğunu bilmemiz gerekir. Açık konuşmak gerekirse pandeminin başında diğer tüm üniversitelerde olduğu gibi bizler de hazırlıksız yakalandık. Belirsizlik ve beklentiler arasında gidip gelen ince bir dengede senkron eğitim kararı alarak büyük bir yükün altına girdik. Çok şükür ki Üniversitemiz Enformatik Kurulu, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden ekiplerimiz yönetimimizin iradesi ile süreci proaktif bir şekilde gece gündüz çalışarak yürüttüler. Malumlarınız olduğu üzere uzaktan eğitime, Üniversiteler açısından pandeminin ilk evresi olarak tanımlayabileceğimiz bahar yarı yılından sonra da devam etmek durumunda kaldık. Yüz yüze eğitimin yerini tutmasa da uzaktan eğitimin daha nitelikli hale gelmesi de pekala mümkün olmalıydı. Ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarında canlı ders yayınına başlayan ilk devlet üniversitelerinden ve uzaktan eğitimi canlı yürüten sayılı üniversitelerden biri olarak; dijitalleşen dünyaya daha iyi adapte olmak için bir taraftan web sitemizi yeniledik, bir taraftan da uzaktan eğitimle ilgili alt yapımızı güçlendirdik. Pandeminin ilk döneminde sanal sınıflarla ilgili hizmet satın almıştık, ikinci dönem itibari ile sanal sınıfları oluşturacak programla kendi yazılımımızı geliştirdik. Bu yazılım sadece sanal sınıf oluşturmakla kalmayıp, tüm verilerin otomasyondan takip edilmesini sağladı ve birçok işlemde aradaki insan faktörünü de ortadan kaldırdı. Bunların yanında uzaktan eğitimin niteliğini daha da artırmak üzere başta şahsım olmak üzere ilk olarak tüm öğretim elemanlarımızla “Eğitimde Dijitalleşme” eğitimi aldık. Zira, yeniliklere hızla adapte olabilme kabiliyetinin, en başta eğitimciler olarak bizlerin ortak görevi olduğunu düşünüyorum.



Öğrenci ve akademisyenlerimizin yakından takip ettikleri üzere deneme sınavlarımız, sistem stres testlerimiz, devam zorunluluğu, sınavların canlı olması, engelli öğrencilerimiz için özel düzenlemeler… Bunların her biri, uzaktan eğitim sürecimizde daha iyiye ulaşma yolculuğumuzun bir parçası. Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak, uzaktan eğitim alanında öncü olmaktan ve her koşulda öğrencilerimize ve akademisyenlerimize en iyi eğitimi sunmak için çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu bu vesile ile tekraren ifade etmek isterim. Güçlü teknolojik alt yapımız, deneyimli kadrolarımız ve tabi ki kıymetli öğrencilerimizin sorumlu davranışları ve azmi ile bu sınavdan başarıyla çıkacağımıza yürekten inanıyorum.

Akademik başarılarımızla gurur duyuyoruz.

Uluslararası eğitim almış, ulusal ve uluslararası etkili bilimsel araştırmalara sahip, alanında tanınan akademisyenleri kadromuza dahil ettik, ediyoruz. Bilimsel çalışmalarımızla, milli kalkınma politikalarının geliştirilmesine verdiğimiz desteğin yanı sıra ekonomiye ve endüstriye sağladığımız katma değer ile Türkiye’nin uluslararası bağlamdaki rekabetçi konumuna katkı sağlamayı sürdürüyoruz.

Gelecek yıllar bize çok daha iyi gelecek, buna inanıyoruz. İşaretlerini şimdiden görmeye başladık bile. URAP’a göre genel sıralamada 10, devlet üniversiteleri sıralamasında 8 sıra birden yükseldik. 2000 yılından sonra kurulmuş 95 üniversite içinde 4 sıra yükselerek 9.’luğa yerleştik. İnşallah bu kategoride hedefimiz zirve. Web of Science’a (WOS) göre de 217 üniversite arasında geçen yıla göre yaklaşık 25 sıra birden yükselerek 33. sırada, TÜBİTAK Ulakbim kapsamında TR DİZİN’de yer alan 1857 yayın sayısıyla 217 üniversite arasında 48’inci sırada yer aldık. Bir diğer önemli gelişme de Üniversitemizin tercih edilirliğindeki yükseliş. Bu anlamda Üniversitemizi ilk sırada tercih edenleri incelediğimizde 2018’den 2019’a %17, 2019’dan 2020’ye ise %25’lik bir artış söz konusu. Gelecek dönemde bu artış trendinin devam etmesi ve çok daha yüksek seviyelere çıkması için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bildiğiniz gibi akademik performans, öğrenci sayısı, fakülte sayısı, kütüphanedeki kitap sayısı ya da toplam sahip olduğumuz açık alan metrekaresi ile ölçülen bir şey değil.  Buradaki süreç tamamen akademik yayınlarla ilgili. Tabi yayın yapmak akademi çevresi için her ne kadar asgari bir gerek olsa da biz özellikle takip ediyor, bu alandaki çalışmalarımızın daha fazla nitelik kazanması doğrultusunda çeşitli teşviklerde bulunuyoruz. Bu teşvikte uluslararası yayınlar tabi ki belirleyici oluyor. Yazımızın ilk satırlarında mümkün olduğunca değinmeye çalıştım. Ben bu vesile ile bilime üst düzeyde katkı sunan akademisyenlerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.

Uluslararasılaşma

Yükseköğretimin uluslararasılaşması, dünya genelindeki üniversiteler arasında daha fazla etkileşim ve iş birliği için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bununla birlikte Dünya’da artan rekabet ortamında, öğrencilerimizin karşılaştıkları zorluklarla başarılı bir şekilde yüzleşmesi ve gelecek nesillere kalıcı çözümler bırakması için yetkinliklerin sürekli iyileştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Varlığımızı ve başarılarımızı küresel girişimler ve iş birlikleri açısından pekiştirmek için Uluslararasılaşma Stratejisi Belgesini oluşturduk. Mevcut güçlü yönlerimizi temel alan bu belge, Kurumsal kapasitemizin yanı sıra öğrenci ve akademik yapımıza ilişkin hedeflerimizi ve tamamlayıcı amaçlarımızı özetlemektedir.

Uluslararasılaşma taahhüdümüzü gerçekleştirmek üzere belirlediğimiz orta vadeli hedeflerin bir kısmını burada sizinle paylaşmak istiyorum.
  • Bugün itibari ile 1.621 olan uluslararası öğrenci sayımızı 2025 yılına kadar iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu rakam, toplam öğrenci sayımızın %10’una tekabül edecek,
  • Yurtdışında öğrenim veya staj hareketliliğinde bulunan öğrencilerimizin sayısını %5’e ulaştırmak,
  • Gönüllü elçilerimiz olan uluslararası mezunlarımız ile güçlü bir bağ oluşturmak için Mezunlar Ofisi kurmak,
  • Uluslararası büyük ölçekte hibe projeleri üretmek ve çift diploma programlarına ev sahipliği yapmak,
  • NEÜ Uluslararası Bursunu başlatmak,
ortaya koyduğumuz stratejik hedeflerin başlıcaları olmak üzere bir kısmını teşkil etmektedir.


Öğrenci ve akademisyen hareketliliği, ortak projelere ve uluslararası ortaklıklara katılımları, uluslararasılaşmayı ve toplumsal faydayı önceleyen bireylerin gelişiminin özü olarak edilmektedir. Misyonumuz, uluslararası yetenekleri üniversitemize kazandırmak ve kendi öğrencilerimizi ve akademisyenlerimizi yurtdışındaki akranlarıyla etkileşim kurmaya teşvik etmektedir.

Uluslararasılaşma Strateji Belgemiz, kapsamlı bir istişare ve çok sayıda faktörün dikkate alınmasının bir ürünüdür. Dinamik olarak gelişecek bu süreçte, Uluslararasılaşma belgemizin ortaya koyduğu stratejik hedeflerin hesap verebilirliğini sağlamak için uygulanması periyodik olarak denetlenecek ve süreç içerisinde tavsiye ve rehberlikle desteklenecektir.

Üniversitemizin her alanda ortaya koyduğu faaliyetlerin yanı sıra, Uluslararasılaşma Stratejimiz; Türk yükseköğretiminin uluslararasılaşması açısından Yeni YÖK’ün ortaya koymuş olduğu ‘Hedef Odaklı Uluslararasılaşma’ vizyonunu tamamlamaktadır.

Üniversitemize ve Konyamıza özellikle “nitelikli uluslararası öğrenci” çekebilmek amacıyla yürüttüğümüz faaliyetler neticesinde, 2020-2021 Akademik yılında Üniversitemize kayıt yaptıran uluslararası öğrenci sayısı, pandemi sürecine rağmen ilk defa 400’ü aşmıştır.

Yayıncılık

Sayısı otuzu aşan veri tabanına erişimi bulunan Üniversitemizin yayınevi ve kütüphane kaynaklarının ulusal ve uluslararası alanda tanınan hizmetleriyle gurur duyuyoruz. Yayıncılık alanındaki faaliyetler, elbette Üniversitelerin başarısına etki eden en önemli faktörlerden birisidir. Bu bağlamda 2020 yılında yayıncılık faaliyetlerimizi konsolide ve koordine etmek ve Üniversitemize akademik alanda katkı sunmak üzere NEÜ Yayınevini aktif olarak faaliyete geçirdik. İçerisinde “basım merkezi” ve “Dizgi&Tasarım” birimlerini de barındıran ve çıktıları artık “NEÜ Yayınları” adı altında faaliyet gösteren bir yapıya büründü.

Üniversitemizin “Kurumsal Arşiv ve Açık Erişim” politikası kapsamında 2020 yılında Yedi olan dergi sayımızı, 14’e çıkardık. 442 yazarımızla 29 sayı çıkardık ve 157 bilimsel makaleyi açık erişimimize dahil ederek akademi dünyasına kazandırdık. Bunun yanında yaklaşık 10 yıllık tüm bilimsel dergi arşivini de açık erişime kazandırdık. Bu doğrultuda yaptığımız düzenlemelerle ve girişimlerle birlikte 5.915 yazarın katkıda bulunduğu 231 sayı ve 2.191 makale arşivlenerek açık erişime açıldı.

Niceliksel büyümenin yanında niteliksel gelişmeye de önem veren bir anlayışla dergilerin uluslararası arenada tanınırlığı, verimlilik artışı ve etki değerlerinin yükseltilmesi adına çeşitli faaliyetler yürütülmektedir. Bunlarla birlikte yıl içerisinde 23 kitap bastık, ayrıca bildiri özeti, sempozyum kitabı gibi çalışmalarla toplamda 100’e yakın bilimsel eseri, akademi camiasının hizmetine sunduk. NEÜ Yayınevi, Wiley ve Springer dahil olmak üzere en prestijli yayınevleriyle stratejik ortaklıklar kurdu. Akademik personelimiz tarafından üretilen projeler ve yayınlarla araştırma kalitemizin üstünlüğünü ön plana çıkarmaya devam edeceğiz.

Yükseköğrenimde Markalaşacağız

Hepimizin bildiği üzere, yabancı dil hayatımızın bir gerçeği. Bu, akademik hayatta daha fazla ön plana çıkıyor. Hem bireysel hem de kurumsal manada performansın artmasında en önemli etkenlerin başında geliyor. Bu manada; Yabancı Diller Yüksekokulumuz bünyesindeki eğitimlerimizi yoğunlaştırarak, öğrenci ve akademisyenlerimize yönelik kurslarımızı sayıca artırdık, içerik bakımından da zenginleştirdik. Doktora programlarında zorunlu olan yabancı dili, yüksek lisans yapmak isteyen araştırmacılar için de zorunlu kıldık. Bu, daha nitelikli sonuçlara ulaşmamız için ciddi bir kaldıraç olacak. Ayrıca, Arapça öğretmenliği (%30 Arapça), uzay ve uydu mühendisliği (%30 İngilizce),  metalürji ve malzeme mühendisliği (%100 İngilizce), siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler (%100 İngilizce) psikoloji (%30 İngilizce) olmak üzere yabancı dille eğitim veren 5 program daha açarak toplamda 13 programa ulaştık. Yedi programımızın da şu an teklif aşamasında olduğunu ayrıca belirtmek isterim.

Diğer taraftan, yıl içerisinde 1 fakülte, (Ereğli Ziraat Fakültesi) 2 meslek yüksekokulu (Sağlık Hizmetleri MYO ve Ereğli Sağlık Hizmetleri MYO), 5 uygulama ve araştırma merkezi, 5 bölüm, 11 anabilim dalı, 1 bilim dalı, 1 anasanat dalı, 25 önlisans/lisans programı, 13 tezli yüksek lisans programı, 6 tezsiz yüksek lisans programı ve 8 doktora programı açarak akademik yapımızı daha da güçlendirdik.

Biraz evvel bahsettiğim bilimsel yayıncılıkla ilgili online eğitimlerin Türkiye çapında ilgi görmesiyle birlikte bilimsel yayıncılıkta farkındalığı ve niteliği artırma, bunun yanında bilimsel araştırmada yöntemsel ve etik açıdan sorunların minimize edilmesine yönelik kapsamlı bir çalışma başlatılmıştır. Bu bağlamda üniversitemiz bünyesinde yer alan ve lisansüstü zorunlu ders kapsamında olan “Bilimsel Araştırma Yöntemleri ve Yayın Etiği” dersinin pandemiyle birlikte uzaktan verilmesi neticesinde farklı bir konsept kurgusuna geçilmiştir. Türkiye’de 185 üniversitede zorunlu okutulan bu dersin içerik analizi yapılarak süreç tasarımına geçilmiş ve Türkiye’de ilk defa hazırlanan içerikle ve süreç yönetimiyle 2020-2021 Eğitim-Öğretim Güz Döneminde uygulamaya konulmuştur. İlgili dersin Enstitüler bünyesinde merkezi olarak yürütülmesi kararıyla birlikte 1000’i aşkın lisansüstü öğrencisine 14 haftalık ders içeriği dünyaca ünlü 8 yayıncı ve derleyici (Web of Science, Elsevier, Springer Nature, Wiley, EBSCO, Proquest, Techknowledge, Pooltext) ile işbirliği yapılarak yürütülmüştür. Bu kapsamda bir çalışma, Türkiye’de ilk ve tektir. Alanında uzman akademisyenlerin ve eğitmenlerin bulunduğu bu eğitimde araştırma yöntemlerinden veri tabanlarına, literatür aramadan atıf göstermeye, uluslararası işbirliği ve fon fırsatlarından trend analizlere, yabancı dilde yayın yapmaktan nitelikli dergi seçimine, etki değerinin artırılmasından nitelikli makale yazımına, intihalden kaçınmaya kadar birçok konuda eğitim verilmiştir.

Netice olarak yükseköğrenimde yüksek performansın, bilimsel araştırma yöntemlerine hakimiyete ve uzmanlığa da bağlı olduğu bir gerçek. Öğrencilerimizin alana ve araştırma yöntemlerine hakim olmalarını, bu farkındalıkla bilimsel çalışmalarını sürdürmelerini ve böylelikle bilime en üst düzeyde katkı sunmalarını arzu ediyoruz. Saydığım bu adımlarımızla, yükseköğrenimde markalaşma hedefimiz doğrultusunda güzel neticeleri, en kısa zamanda alacağımıza inanıyorum.



Şahsiyetli ve özgüvenli bireyler yetiştirirken, düşünsel derinleşme ve eleştirel bir ufkun kazanılması doğrultusunda hayata geçirdiğimiz önemsediğim bir konuya da değinmek istiyorum. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in çok etkilendiğim bir tespiti var. İslam toplumunun cesur ruhlara ihtiyacı olduğunu söyleyen Aliya, bu ruhları yetiştirmek için der ki, "Ben olsam Müslüman Doğu'daki tüm mekteplere eleştirel düşünme dersleri koyardım. Batı'nın aksine Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafının kaynağı budur." Aliya, devlet adamı ve komutan olduğu kadar büyük bir mütefekkirdir. İnandığını yaşamak için mücadele etmiştir. Üniversitemizdeki tüm fakültelerimiz için zorunlu kıldığımız eleştirel düşünce ve bilim tarihi, bilim felsefesi derslerini tam da bu örnekten yola çıkarsak daha iyi anlayabiliriz.

Öğrenci Destekleri

2019 yılında akademisyenlerimizin de destekleriyle ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilerimize burs vermeye başlamıştık. Eğitime yaptığımız yatırımın, şehrimize geri dönmesini arzu ediyoruz. Başarılı öğrencilerimizin Konya’mızda, ülkemizde kalmasını ve memleketimize değer katmasını arzu ediyoruz. 2019’da her ay 112 öğrencimize burs vermiştik, 2020 yılında fiziki eğitim olmasa da aynı şekilde bu öğrencilerimize burs vermeyi sürdürdük. İnşallah önümüzdeki dönemlerde hem öğrenci sayısını hem de verdiğimiz burs miktarını artırmayı arzu ediyoruz.

Öğrencilerimize psikolojik destek ve danışmanlık hizmeti sunan Öğrenci Destek Merkezimiz, 6 senedir öğrencilerimize psikolojik destek hizmeti sağlıyor. Pandemiden dolayı psikolojik danışma süreçleri yarım kalan öğrencilerimizle görüşmelerimizi online ortama taşıdık ve iletişimimizi kesintisiz sürdürdük. Pandeminin beraberinde getirdiği ruhsal sorunlara da çözüm üretmeye, gençlerimizin psikolojik sağlığına elimizden gelen tüm katkıyı sunmaya çalışıyoruz.

NEÜ Artı Kariyer Merkezimiz de öğrencilerimize kılavuz olan yeni birimlerimizden birisi. Özellikle mezuniyete hazırlanan öğrencilerimizin kariyer yolculuklarında onlara rehberlik etmek üzere faaliyetler gerçekleştiriyorlar. 

Merkezi Kütüphane

2020 yılının en önemli gelişmelerinden birisi, merkezi kütüphanemizin yapımına ilişkin attığımız adım oldu. Üniversitemize çok değerli katkıları olan Ahmet-Nezahat Keleşoğlu Vakfı ile el sıkıştık. İnşallah bu yıl temelimizi atacağız ve en kısa süre içerisinde yapımını tamamlayarak hizmete açacağız.

Üniversite Sanayi İşbirliği

Dünya standartlarında araştırmanın, öğrenime ve öğretime yönelik yeni yaklaşımların yanı sıra özel sektör ve kamu kurumları ile kurduğumuz güçlü bağlarımızla ön plana çıkmayı sürdürdük. İşinin ehli, mesleğinin erbabı mezunlar yetiştirmek için özellikle uygulama alanlarında iş birliklerine önem veriyoruz.

Organize sanayi bölgeleri ve özel sektör kuruluşları ile süreklilik arz eden bir yapıda ilişki içerisindeyiz. Bu yönümüzle hem akademisyenlerimiz hem de öğrencilerimizin çeşitli uygulama ve projelere doğrudan erişmelerine yardımcı oluyoruz. Tüm öğrencilerimizin kişisel ve mesleki gelişimleri için iş deneyimi geliştirmelerine önem veriyoruz ve bu doğrultuda, öğrenimlerine ek olarak, müfredat dışı katılım sağlamaya çalışıyoruz. Bugün itibari ile özel sektör Ar-Ge birimi çalışanı mühendisler için açtığımız yüksek lisans ve doktora programlarında 60 öğrencimiz eğitim görüyor. Bu öğrencilerimizin araştırdıkları konularsa, Ar-Ge ya da yatırım fizibilitesi yaptıkları iş süreçleri ile ilgili. Hem şehrimiz hem de dış dünya ile kurduğumuz geniş ve çeşitli bağlantılarımızın, akademi - endüstri işbirliği ve dayanışmasına örnek teşkil edecek bir sinerji ortaya çıkarmış olmasından memnuniyet duyuyoruz.

Türkiye Ekonomisine 22 Milyon TL Katkı Sağlıyoruz

2020 yılı sonu itibari ile 13 Öğretim Üyemiz Konya sanayisinde Ar-Ge projelerine danışmanlık yapıyor. 6 Öğretim Üyemiz teknoloji geliştirme bölgelerinde bilişim-yönetim, endüstriyel otomasyon, tıbbi aromatik, makine imalatı ve enerji alanlarında firma kurmuş vaziyetteler. Konya sanayisinde bulunan firmaların Ar-Ge merkezleri ile iş birliği protokolü imzalayarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerine katkı sunuyoruz. Önceki dönemlerde 5 firma ile anlaşmamız vardı, 2020 yılında bu sayıyı 15’e çıkardık. İçerisinde yer aldığımız araştırma geliştirme projeleri ile ekonomiye doğrudan ve dolaylı olarak toplam 22 Milyon TL katkı sağlıyoruz.

Konya Sanayisinin iki önemli markası Zade ve Safa Tarım ile yaptığımız iş birlikleri, savunma sanayine akademisyen yetiştirme programımız, Bilim ve Teknoloji Merkezimiz BİTAM’da başlattığımız akreditasyon çalışmalarımız 2020’nin bu anlamda öne çıkan araştırma ve işbirliği örnekleri olarak dikkat çeken diğer çalışmalarımız olarak sıralanabilir. Önümüzdeki süreçte iş birliklerine, tesislere, araştırma ve eğitimde mükemmelliğe yatırım yapmaya devam edeceğiz. Diğer üniversiteler ile kurduğumuz güçlü ilişkilerin yanı sıra kamu ve özel sektör ile daha büyük bir işbirliğine imkan tanıyan yaratıcılığın yeniliğe yol açtığı, kapsayıcı ve etkileşimli bir çalışma ortamı sağlamaya ve bunu sürdürmeye kararlıyız.

Konya Turizmine Katkı

Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Konya Turizmine katkı sunmak üzere başlattığımız havacılık faaliyetlerimizi heyecanla takip ediyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Konya’nın balon turizmine açılması için 2020 yılı içerisinde öncü bir çalışma gerçekleştirdi. Turizm faaliyetlerine bir yenisini ekleyerek şehrimize artı bir değer kazandırmış olacağız. Yine turizm kulvarında, Turizm Fakültemizin öncülüğünde gastronomi ve kültürel miras alanında şehrimize katkıları yadsınamaz faaliyetler yürütüyoruz. Uluslararası Aşçı Dede Ateşbâz-ı Veli Sempozyumu bunlardan biri. Gastronomi ve Mutfak Sanatları alanında son derece iyi bir yerde olan Fakültemiz, şehrimizin gastronomi alanında sahip olduğu kültürel mirasının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarımı doğrultusunda önemli bir misyonu da yerine getiriyor. Bundan sonra inşallah gelecek yıllarda da periyodik olarak bu alandaki çalışmalarını sürdürecek.

2020 yılı içerisinde Üniversitemiz Turizm Fakültesi koordinatörlüğünde, TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği), Kodolanyi Janos Üniversitesi (Macaristan), Stichting PRIME (Hollanda), InEuropa (İtalya) ve ARTIFACTORY (Yunanistan) ortaklığında yürütülen projede, Konyamızın kültürel miras alanlarının ön plana çıkarılması doğrultusunda çalışmalar da yürütüldü. Bu çalışma da uzun soluklu ve şehrimize değer katacak bir Avrupa Birliği projesi.

Üniversitemizce turizm alanında bir başka önemli çalışma da Gevale kalesinde yürütülüyor. Şehrimizin turizmine yaptıkları katkılardan dolayı alanda çalışan hocalarımızı da tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

Patent ve Marka Birimi Kurduk

Bilindiği üzere, ulusal ve uluslararası ekonomi politikalarının önemli bir parçası olan Sınai Mülkiyet Hakları, ülkemiz ekonomisinin dijitalleşme, teknolojik gelişme ve yenilik temelli dönüşümünde kritik rol oynamaktadır. Başta üniversitelerimiz olmak üzere, kamuoyundaki Sınai Mülkiyet Hakları’na ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla yurt sathında bilgi ve doküman birimleri kurulmaktadır.

Üniversitemiz ile Türk Patent ve Marka Kurumu arasında ilk kez gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde, Üniversitemiz bünyesinde “Türk Patent ve Marka Kurumu Bilgi ve Doküman Birimi”ni kurduk.

Bu işbirliği, Üniversitemiz akademisyenleri başta olmak üzere, bölgemizde özellikle Ar-Ge faaliyetleri yapan ilgili tüm paydaşların, sınai mülkiyet haklarına ilişkin her türlü bilgi ve doküman gereksinimlerinin karşılanması, ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat ve yayınlara ulaşmalarını, patent veri tabanlarında araştırma yapılması için uygun ortamın tesis edilerek sağlanması gibi amaçları kapsamaktadır. Beraberinde ise, inovasyon kültürün oluşturulması, markalaşma, katma değeri yüksek buluş ve tasarımların üretilmesi konularında önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Öğrencilerimizin akademik çalışmalarda veya profesyonel meslek hayatlarında kullanacakları teknik bilgilerle donatılması ve patent farkındalığının artırılması amacıyla, Sınai Mülkiyet Hakları alanında yüksek lisans seviyesinde dersler vermeye başlamamız da Üniversitemizin bu konuya verdiği önemi ayrıca göstermektedir.

Konya’da Sıfır Atık Belgesi Alan İlk Kamu Üniversitesi Olduk

İsrafın önlenerek kaynaklarımızın daha verimli kullanılmasını, atık oluşumunun engellenmesini ya da minimize edilmesini ve oluşması durumunda da geri kazanımının sağlanmasını amaçlayan Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni yıl içerisinde farklı birimlerimizde kurarak Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazanan, şehrimizdeki ilk kamu üniversitesi olduk. Bu bağlamda çevresel konularda da farkımızı ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Tek bir yerleşkemiz olmadığından farklı lokasyonlardaki birimlerimiz için bu belgeyi aldık ve önümüzdeki süreçte de almaya devam edeceğiz. İlk olarak mart ayında Diş Hekimliği, kasım ayında 15 Temmuz Yerleşkemizdeki Rektörlüğümüz ve aralık ayında da Sağlık Yerleşkemizdeki Tıp Fakültesi Hastanesi yeni binası ile ek binası için sıfır atık belgelerimizi aldık. Yeşil ve çevreci bir kampüs hedefi doğrultusunda bu alandaki yetkinliklerimizi artırarak tüm yerleşkelerimizde çevresel çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Sağlık Alanında Neler Yaptık?

2020 yılı maalesef Koronavirüs salgını sebebi ile alışık olmadığımız şeyleri gösterdi bize. Evde kaldık, maske taktık, araya mesafe koyduk. Bir dolu önlemle yaşamaya çalıştık ve hala da bu kurallara uygun şekilde yaşamımızı sürdürmeye gayret ediyoruz. Elbette zor günler geçirdik, geçiriyoruz. Ancak her zorlukla birlikte bir kolaylık olduğunu da unutmadık. Her karanlık gecenin aydınlık bir sabahı olduğu inancıyla bu salgınla mücadele ettik, ediyoruz. Pandemi ile mücadelede en ön safta yer alan sağlık sektörüne ve bu alanda yürüttüğümüz çalışmalara değinmemek olmaz elbette. Bu manada Üniversitemizi temsil eden Tıp Fakültesi Hastanemiz ve Diş Hekimliği Fakültemiz maalesef hala sürmekte olan pandemi sürecinde şehrimize en üst düzeyde katkı sundu, sunuyor.


 

Tıp Fakültesi Hastanesi

Şehrimizin ve Anadolu’nun referans sağlık üslerinden biri olan hastanemizde, pandeminin ilk haftalarında hızlıca diğer polikliniklerden uzak bir mekanda Covid-19 polikliniği oluşturduk. Röntgeni olan radyoloji birimi, kan alma ünitesi ve PCR testinin de içerisinde yapıldığı bir poliklinik düşünün... Covid-19’lu hastaların %90’ının bütün işlemleri hastanemizin diğer alanlarına yansımadan bu poliklinikte yürütülüyor. 185 servis ve 25 yoğun bakım olmak üzere toplam 210 yatağımızı Covid vakalarına tahsis ettik, 2020 sonu itibari ile hazırladığımız immün plazma ise 3.899 adet. Dört ameliyathanemizi izole ederek sadece Covid-19’lu hastalara hizmet verecek şekilde tahsis ettik. Bu süreçte Koronavirüs dışı alanlarda da hizmetlerimizi sürdürdük elbette. Geçen seneki kapasitemizin %80’ine ulaştığımızı söyleyebiliriz. Hastanemizde taburcu ettiğimiz, şifa bulan binlerce insanımız oldu elbette. Bunlardan belki de yıl içerisinde en dikkat çekeni nadir görülen "amniyotik band sendromu" nedeniyle ayaksız doğma ihtimali olan "Mucizem Nasmina" bebek oldu. Prof. Dr. Ali Acar ve ekibinin anne karnındaki başarılı cerrahi operasyonu sayesinde bebeğimiz vücudunda eksiklik olmadan hayata "merhaba" dedi…

Maalesef 957 sağlık çalışanımız pozitif oldu, 1.612 sağlık çalışanımız da izolasyona takıldı. Ve yine sağlık alanında çalışan bir idari, bir de akademik personelimizi maalesef Covid-19 dolayısı ile kaybettik. Hizmetimizin eksiksiz olarak sürdürülebilmesi bakımından oldukça zor olan bu süreçte teyakkuz halinde olan ve fedakarca çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza gönülden teşekkür ediyorum.

Diş Hekimliği Fakültesi

Diş Hekimliği Fakültemiz de pandemide topluma hizmet üretmeye devam eden önemli bir sağlık birimimizdi. Kamu alanında Konya’da aktif olarak hasta kabulüne devam eden tek merkez olan Diş Hekimliği Fakültemizi yılın ortalarında yeni binasına taşıdık. Pandemiye uygun olarak hastayı fakültede daha az tutacak, hızlı ve güvenilir tedavi yöntemleri gerçekleştirdik. Bunlardan biri uzaktan görüntülü diş muayenesi diğeri de birbirinden bağımsız, kapalı kabinli 113 adet diş tedavi ünitesi. Fakültemiz 2020 yılında toplam 87.610 fiziki, 5.263 de görüntülü muayene gerçekleştirmiş. Nitelikli hizmetlerine vatandaşımızın ulaşabilmesi noktasında sorumluluklarını yerine getiren Diş Hekimi kardeşlerimizi de tebrik ediyorum.

Öğrenci Toplulukları

Üniversitemiz bünyesinde bugün itibari ile 125 öğrenci topluluğu var ve bu topluluklara üye olan 8 bin öğrencimiz bulunuyor. Topluluklar, gençlerimizin gerçek manada Üniversiteli oldukları alanlar. Bireysel ve kolektif manada kendilerini tanıdıkları, öz yeteneklerini keşfettikleri, sınırlarına doğru yolculuklara çıktıkları, birlikte çalışma kültürü kazandıkları, bir meseleye sarıldıkları, hayatın gerçeklerini görüp deneyimledikleri özel bir alan. Bazen hepsi biri, bazen de biri hepsi için bir mücadeleye soyunuyorlar. Sınırları imkanları ile bir bakıyoruz toplumsal bir yaraya merhem olmaya çalışıyorlar, bir bakıyoruz kendileri ile birlikte başkalarının da farkındalıklarını artırma derdindeler. Şahsen de önemsediğim bu kulvarda özellikle toplumsal meselelerde yapacakları faaliyetlerde öğrencilerimize daha fazla alan açmayı arzu ediyoruz. Bugün itibari ile topluluklarımızın 8 bin olan üye sayısını, iki yıl içerisinde en az iki katına çıkarma hedefi doğrultusunda sosyal puanlama, faaliyet ödülleri yani; topluluk oskarı gibi çalışmalar planlıyoruz. Güçlü üniversite aynı zamanda, güçlü topluluklarla; karakteri, meselesi, duruşu olan öğrencilerle de olunur. Bu farkındalıkla yürüyoruz…

Necmettin Erbakan Üniversite Vakfı Hayırlı Olsun

Vakıfların, üniversitelerin gelişimlerinde ön açıcı bir misyonu olduğu bir gerçek. Bu manada biz de ilk somut adımımızı 2019 yılında yürüttüğümüz bir dizi istişare toplantısı ile atmıştık. Güçlü bir sivil toplum kuruluşu için güçlü bir yönetim olması gerekiyor. Bu anlamda sivil toplum konusunda yüksek düzeyde farkındalığı olan şehrimizin riyaset ve ticaret erkanına teşekkür etmek istiyorum. Üniversitemiz, şehrimiz, ülkemiz için ortaya koyduğumuz vizyonun muhataplarımız nezdinde de heyecan uyandırmasından ziyadesi ile memnun olduk ve meselenin sahiplenilmesinden onur duyduk. Ezcümle; geçtiğimiz yıl adım attığımız vakfımızın kuruluşunu güçlü ve adanmış bir yönetim teşekkül ettirerek 2020 yılında tamamladık. Hayırlı hizmetlerde bulunmayı rabbimden niyaz ediyorum.

Güçlü Üniversite, Güçlü İşbirlikleri

Dünya çapında üniversiteler ve araştırma merkezleri ile elliden fazla mutabakat anlaşmamız bulunuyor. Tüm bu programlar ve imkanlar, öğrencilerimizle akademisyenlerimize akademik ortamı deneyimlemenin yanında küresel eğitim topluluğuna katkıda bulunma fırsatı da sunuyor.

Üniversitemiz, sanayi ve akademi çevreleri ile iş birliklerinde olduğu gibi, sivil toplum ve yerel yönetimlerle de örnek işbirliği modelleri geliştirmiş güçlü bir üniversitedir. Bunun en somut ve güçlü örnekleri Selçuklu Belediyesi ile birlikte yürüttüğümüz Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE) ve Karatay Belediyesi ile birlikte yürüttüğümüz Alzheimer Yaşam Merkezi’dir. Bu iki önemli projenin bilimsel ayağını Üniversitemiz yürütüyor ve ortaya çıkan sinerji ile harika sonuçlara ulaşıyoruz. Bu manada görevli personelimize ve gönüllü kardeşlerimize ürettikleri değer için teşekkür ediyorum.


Yerel yönetimle iş birliklerimizi taçlandıracağımız üç projemiz daha var. Biri Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte yürüteceğimiz, hep birlikte zihin sıçraması yaşayacağımız heyecan verici bir proje. Yakın bir zaman içerisinde lansmanını yapacağımız projemizin detaylarına giremediğim için üzgünüm. Bir diğer projemiz ise tüm aşamaları ile bir grup öğrencimizin hazırladığı bir proje. Adı “Öğrencinin Meram’ı”. Adı, meramını anlatıyor. Ereğli’de de Ereğli Belediyemiz ile anlamlı bir iş gerçekleştiriyoruz. Oğuz Ata Tesislerinde bize tahsis edilen iki binada anaokulu ve kreş açıyoruz. Faaliyette olduğumuz ilçelerimizden Seydişehir’de de inşallah güzel bir iş birliği yapıyoruz. Belediyemizle, fizik tedavi merkezi açıyoruz. Yerel yönetimlerimizle yol alacağımız yeni projemizin yolu açık olsun. Bu şekilde pazılı tamamlamış oluyoruz. Yerel yönetimlerimizle yol alacağımız yeni projemizin de yolu açık olsun. Bu vesile ile bilime ve toplumumuza katkı sunacak her adımın arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim.

Fiziki Gelişmeler

2020 yılına ilişkin o kadar çok şey var ki bahsedecek. Yapılan çalışmaları bu satırlara aktarırken duyduğum heyecanı da ayrıca paylaşmak isterim. Fiziki anlamda yürüttüğümüz belli başlı faaliyetlere de değinerek toparlamak istiyorum.

Öncelikle Diş Hekimliği Fakültemizden bahsetmek istiyorum. 2020 yılı içerisinde bu fakültemizin binasını tamamlayarak yeni yerine taşıdık. Binamız tamamen Üniversitemiz imkanlarıyla, sadece 240 gün içerisinde tamamlanarak hizmete açıldı. Çok modern ve uluslararası standartlarda bir eğitim kurumu olan fakültemizin yeni binası, Sağlık Yerleşkesi olarak tanımladığımız Tıp Fakültesi Hastanesi eski yerleşkesinde yer alıyor.

Yine aynı yerleşkemiz içerisinde Çocuk Polikliniklerimizin bulunduğu S Blok binamızın içini ve çevresini restore ettik, tamamen çocuklarımıza hizmet eden, modern ve ferah bir yapıya kavuşturduk. Bu binamızın önüne sağlıkçılarımız adına 100 ağaç diktik ve adını Sağlık Şehitleri Parkı koyduk.

Bir başka yer değişikliği Hukuk Fakültesinde oldu. Bu fakültemizi de Ahmet Keleşoğlu Yerleşkemizde, İlahiyat Fakültemiz için yapılan binamızda konumlandırdık. Fiziki yapılarımızı ve kaynaklarımızı verimli kullanmamız açısından yerinde bir uygulama olduğunu belirtmeliyim.

Yine Ahmet Keleşoğlu Yerleşkemizde İlahiyat Fakültesi Binası içerisinde konumlandırdığımız 3 konferans salonumuzun tefrişatını da 2020 yılı içerisinde tamamladık. Malumlarınız olduğu üzere, salon ihtiyacımız üst düzeyde idi. En kısa zamanda bir araya gelmeyi ve salonlarımızda yüz yüze gerçekleştireceğimiz etkinliklerimizde buluşmayı ümit ediyorum.

Uzun zamandır yapımı süregelen büyük bir inşaatı tamamladığımızın müjdesini de sizlerle paylaşmak isterim. Köyceğiz yerleşkemizde çeşitli sebeplerle yapımı uzayan merkezi laboratuvarlarımız ve mühendislik alanındaki fakültelerimizi konumlandıracağımız binamızın inşaatını çok şükür bitirme aşamasına geldik. Bu binamıza, ortak derslikler olarak isimlendirilen binalarımızdaki Mühendislik Mimarlık, Havacılık ve Uzay Bilimleri ile Güzel Sanatlar Fakültelerimizi buraya taşımayı planlıyoruz.

Bir diğer müjdemiz de KYK Yurtlarımız. Köyceğiz yerleşkemizdeki yurtlarımızı çok şükür ki tamamladık. Üniversitemiz açısından önemli bir boşluktu ve artık KYK Yurtları öğrenci kabulüne başlıyor.  Kız erkek toplam üç bin kişilik yurtlarımız da hayırlı uğurlu olsun.

Bildiğiniz gibi Ereğli’ye iki önemli fakülte ve bu fakültelerimizin faaliyetlerini sürdürecekleri modern bir bina kazandırdık. Yeni binalarının tefrişatlarını tamamladığımız Ziraat Fakültemiz 2021’de öğrenci alacak, Veteriner Fakültemiz ise 2020’de ilk öğrencilerini aldı. Fakültelerimizin hayırlı olmasını diliyorum; Ereğli ilçemizi tarım hayvancılık alanlarında güçlendirerek, şehrimize de önemli katkılar sunacağımıza inanıyorum.



Hayallerine doğru çıktıkları yolculuklarında gençlerimize mentörlük yaparken, hem yöneticiler hem akademisyenler olarak; onlara rehberlik etme sorumluluğumuzu fevkalade bir şekilde yerine getirmek zorundayız. İşte tam da bu nedenledir ki, öğrencisi ile yakinen ilgilenen, onları bir nevi kendi evladı, ailesinin üyesi gibi gören bir anlayışa sahibiz.

Göreve geldiğimizde hızlı bir biçimde öğrenci evi ziyaretleri yapmaya başlamıştık. 2019’da 200’ün üzerinde ev ziyareti gerçekleştirmiştik. 2020 yılında malum sebeplerle ziyaret yapamadık ama telefonla da olsa birebir ilgilenmeye, yanlarında olmaya gayret ettik. Araya mesafelerin girdiği bu süreçte doğrudan şahsıma ulaşabilmeleri için de “Rektör’e Yaz” uygulamasını devreye aldık.
Pandemi sürecinde maalesef kurumumuz içinden de can kayıpları yaşadık. 2 tanesi emekli 5 öğretim elemanımızı ve 2 idari personelimizi Covid-19 sebebiyle kaybettik. Ebediyete uğurladığımız NEÜ’lülere tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Halen hastanelerde şifa bekleyen herkese Rabbimden şifa diliyorum.

İnancımızda, örflerimizde, geleneklerimizde umutsuzluğa yer olmadığını hatırlatmak isterim. Umutsuzluğa kapılmak bizleri ileriye taşımayacağı gibi aksine geriye götürecektir. Bu nedenledir ki bugün ve her zaman umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Ümitsizliğe kapılmadan yolumuza devam edeceğiz. Pandemi sürecinde yaşadığımız deneyimler, aldığımız dersler ve birikimlerimizi de yanımıza alıp yeni olana coşkuyla, duayla ve ümitle merhaba diyeceğiz.

Yeni günlerin; tüm karanlıktan çıkmak, feraha kavuşmak isteyenler için doğmasını temenni ediyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.”

Basın Buluşması, Rektör Zorlu’nun basın mensuplarının sorularını yanıtlamasıyla sona erdi.



 
Paylaş