Rektörümüz "Türkiye’de Bilgi Üretimi ve Bilim Politikaları Uluslararası Sempozyumu"'nda Sunum Yaptı

16.11.2017

Atatürk Araştırma Merkezi ve Ahi Evran Üniversitesi iş birliğiyle Kırşehir’de düzenlenen “Türkiye’de Bilgi Üretimi ve Bilim Politikaları Uluslararası Sempozyumu”’na Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker de katıldı. Sempozyumun açılış panelinde sunum yapan Rektörümüz ayrıca, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya’yı da makamında ziyaret etti.

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan sempozyumun açılış konuşmasında, “Bilgi güçtür, ürettiğiniz ölçüde güçlü olursunuz. Eğer üretemezseniz başkalarının gücüne muhtaç olursunuz. Parlak bir bilim geçmişimiz var. Bu zengin bilim tarihinden ne kadar yararlanabildiğimizin muhasebesini işte bu sempozyumda yapacağız” dedi.

Bilgi üretiminin dili de güçlendireceğini belirterek 2017 yılının Cumhurbaşkanının himayelerinde Türk Dili Yılı ilan edildiğini hatırlatan Beyhan; Ne yazık ki Türkiye’de bir dönem eski YÖK Başkanının Türkçe’nin bilim dili olamayacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunu; halbuki 20. yüzyılın başlarında dahi oldukça zengin bir dilimizin olduğunu, bilgi ürettiğimiz müddetçe de dilimizin de zenginleşeceğini anlattı. Beyhan ayrıca devlet üniversitelerinin bilgi üretiminde ipi daha iyi göğüslediğini kaydetti.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ise, Türkiye’de 25 milyona yakın orta öğretim-lise ve üniversite öğrencisi olduğuna değinerek, öğrencilere bilgi aktarımı konusunda sıkıntımızın olmadığını ama bilgi üretiminde büyük problemler yaşadığımızı belirtti. Öğretmen seçimlerinde de yanlışlar olduğunu belirten Acar, pedagojik formasyona sahip olmak, eğitim fakültesi çıkışlı olmak ya da atama için gerekli puanı almış olmanın kısaca sınava dayalı bir seçimin eğitim sistemi için sıkıntılar doğurduğunu ifade etti. Yabancı dilde eğitim konusunda ise Acar, şunları kaydetti:

“Türkiye’de yabancı dille öğretim yaparak bilim üretimi olamaz. En etkili bilimsel bilgi ana dille yapılandır. Ama biz yabancı dilde eğitim vermede yarışıyoruz. Eğer Türkiye’nin bir medeniyet iddiası varsa Türkçe’nin eğitim ve bilim dili olması şarttır. Aksi halde yabancı dille eğitim yaparak o dilin ülkelerine hizmet edersiniz.”

 Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya konuşmasında: “Devletlerin geleceği bilimle oluşursa kıymetli olur. Devletin bekası insana bağlıysa insan da bilgiye bağlıdır. İnsan değişimi noktası bilgidir. Bu bilgi iyi düzenlenmiş ve anlamlı olmalıdır. Fen bilimlerinde üretim refahı arttırır, sosyal alanda bilgi üretimi, toplumumuzu yüceltir.” şeklinde konuştu.

Lisans ve lisansüstü tezlerinin literatür körlüğü içerisinde olduğunu belirten Karakaya konuşmasında ayrıca : “Üniversitelerimizde akademisyenlerimiz hazineyi çıkarma hedefinde olmalı. Akademisyenler bilginin gücünü ve kıymetini en iyi bilendir. Bu şekilde özgün ve bizden fikirler ortaya çıkabilir. Aksi halde mevcut sistem verileriyle sistemin sınırlarını aşamayan bir kapasitede kalırız. Uyanışımız var ama yeterli değil” ifadelerini kullandı.

Rektör Şeker " Türkiye’de Sağlık Alanındaki Bilimsel Faaliyetlerin Değerlendirilmesi" Konulu Sunum Yaptı

Açılış konuşmalarının ardından Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Beyhan yönetimindeki sempozyumun açılış oturumuna geçildi. Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in “Türkiye’de Sağlık Alanındaki Bilimsel Faaliyetlerin Değerlendirilmesi” konulu başlığı ile  yer aldığı açılış oturumunda Emekli kimya Profesörü Hamza Yılmaz “İnsan Potansiyelimiz ve Bilim Politikalarımız, Rektör ve Matematik Profesörü Vatan Karakaya “Matematik Öğretimi ve Bilimsel Düşünce İlişkisi”, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Anayasa Profesörü Hasan Tahsin Fendoğlu “Türkiye’de Hukuk Eğitimi”, Ankara Üniversitesinden İlahiyat Profesörü Hasan Onat “ Din Alanında Bilgi ve Din-Bilim İlişkisi” ve TODAEİ’den Uluslararası İlişkiler Doç. Dr. Burak Tangör “ Kuram ve Siyasal Arasındaki İlişki: Siyasal Bağıntılı Kuramsal Çalışmaların Arttırılmasına Yönelik Öneriler” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.

51 bildirinin sunulacağı sempozyumda eş zamanlı olarak 3 salonda sunumlar yapılacak. Sempozyum üç gün sürecek.

Paylaş