Toplumsal barış ve istikrarımıza, devletimizin güvenliğine yönelik saldırılar karşısında birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz. Toplumsal barış ve ulusal güvenliğe özen göstermeliyiz.
Türkiye, demokrasinin taçlandırılması anlamına gelen bir seçim atmosferinden geçmektedir. Yerel seçimleri müteakiben yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler ile ülkemizin demokrasisi daha da güçlenecektir. Seçimler, halkın iradesinin göstergesi ve en önemli meşruiyet kaynağıdır. Bu nedenle ülkemizin demokratik geleceğinin teminatı olan seçimlerin huzur ve güven içinde yapılması bütün vatandaşlarımızın beklentisi ve arzusudur. Türkiye'nin geleceğini emanet edeceği gençleri yetiştiren kurumlar olarak halkın iradesini yansıtan seçimlere şaibe gölgesi düşürebilecek her türlü davranıştan kaçınılması gerektiğini kamuoyuna hatırlatma gereği duyuyoruz.
Dünyanın 16. Avrupa Birliği'nin 7. büyük ekonomisi olan ülkemizin, ekonomik gelişmesini sürdürmesi, refah düzeyini artırması, bölgesel ve küresel politikalarda etkili olabilmesi toplumsal barışın, istikrar ve güvenin devamı ile mümkündür. Bunları tehlikeye sokacak ve ulusal güvenliğimiz açısından risk doğuracak her türlü davranıştan, özellikle içinden geçtiğimiz süreçte, ısrarla kaçınılması gerektiğinin altını çizmek isteriz.
Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe etki alanını genişletmekte, insani yardımlarını artırmakta, yatırımcılar için bir cazibe merkezi ve güvenli liman olma özelliğini pekiştirmektedir. Türkiye'nin istikrar ve güvenliğini bozmaya kimsenin hakkı yoktur ve bu amaca yönelik girişimlere kesinlikle izin verilmemelidir. Hangi görüş ve temayülden olursa olsun vatandaşlarımızın, toplumsal barış ve istikrarımıza, devletimizin güvenliğine yönelik saldırılar karşısında birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, demokrasimiz ve ortak geleceğimiz açısından hayati önem taşımaktadır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur