Faculty of Nursing
13.01.2020

Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası (6-12 Ocak)

Verem, dünya çapında ilk 10 ölüm nedenlerinden biri olup Mycobacterium tuberculosis basilinin neden olduğu bulaşıcı hastalıklar içerisinde önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünyada çapında her yıl ortalama 10 milyon (9.0-11.1 milyon) insan verem hastalığına yakalanmaktadır. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri M. tuberculosis ile enfekte olduğundan verem hastalığı geliştirme açısından riski altındadır. DSÖ, 2018-2022 5 yıllık döneminde 40 milyon kişiye verem hastalığı tedavisi yine bu dönemde latent (gizil) verem enfeksiyonu için koruyucu tedavi hizmetlerini en az 30 milyon kişiye ulaştırmayı hedeflemektedir.

Verem, dünyada her yaş grubundan her iki cinsiyetten insanları etkilese de 2018 yılında tüm verem vakalarının % 57'sini erkekler oluşturmaktadır. Verem açısından küresel yükün en büyük payına sahip olan bölgeler Güneydoğu Asya (% 44), Afrika (% 24) ve Batı Pasifik (% 18),  daha küçük yüzdelerle ise Doğu Akdeniz'de (% 8), Amerika (% 3) ve Avrupa (% 3)’dır. Ülke olarak incelenecek olursa sırasıyla; Hindistan (% 27), Çin (% 14) ve Rusya Federasyonu (% 9)’dur.

Türkiye'de Verem Savaşı 2018 Raporunda toplam 12.417 verem hastası 2016 yılında verem savaşı dispanserleri kayıtlarında olduğu belirtilmiştir. Hastaların 7.132’si (% 57,4) erkek, 5.285’i (% 42,6) kadındır. Erkek/Kadın oranı 1,3’tür. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde, 15-24 yaş grubundan başlayarak yükseldiği, 65 ve üzeri yaşlarda en yüksek düzeye (yüz binde 33,3) ulaştığı görülmektedir. Hastaların % 61,3’ü (7.616) akciğer tutulumu, % 33,6’sı (4.169) akciğer dışı organ tutulumu, % 5,1’i (632) hem akciğer hem de akciğer dışı tutulum göstermiştir. Toplam 12.417 verem olgusundan 60’ının HIV (+) olduğu tespit edilmiştir.  

Verem hastalığına yakalananların sayısını azaltmak ve primer bakım sağlamak için; sağlıkla ilişkili risk faktörlerinin (sigara içmek, diyabet ve HIV enfeksiyonu gibi) yaygınlığını azaltmak, gizli verem enfeksiyonu olan kişilere önleyici tedaviler sağlamak, verem enfeksiyonu ve hastalığının daha geniş anlamda sağlığın sosyal ve çevresel belirleyicileri üzerinde durularak (yoksulluk, barınma kalitesi, yetersiz hijyen ve beslenme gibi) çok sektörlü yaklaşımlar ile önlemler almak gerekmektedir. İlaca dirençli verem hastalığı halk sağlığı tehdidi olmaya devam etmektedir. Verem hastalığı gelişen çoğu birey tedavi edilebilmekte ve bireylerin enfeksiyon bulaştırma riski azaltılabilmektedir. Bu süreçte bireyler, birinci basamak hizmetleri ile işbirliği yapmalı, tedaviye uyum ve süreklilik sağlamalıdırlar. Hizmetleri sunan sağlık çalışanları, bireylere damgalama yapmadan etkili iletişim stratejileri kullanarak eğitim ve danışmanlık hizmetlerini yapılandırılmış bir şekilde vermelidir. Ayrıca BCG (verem) aşısı, ülkelerin verem epidemiyolojisine göre ulusal çocukluk aşılama programlarının bir parçası olmalıdır.