Hepatit Bulaşıcıdır Fakat Önlenebilir
28.07.2021
Tıp Fakültesi
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalından Dr. Öğr. Üyesi Esma Kepenek Kurt, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından belirlenen Dünya Hepatit Günü’nde bilgilendirme yapmak ve farkındalık oluşturmak adına açıklamalarda bulundu.
Hepatitin, karaciğer iltihaplanması olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Esma Kepenek Kurt, virüsler dışında en sık görülen hepatit nedenlerini alkol ve ilaçlar olarak sıraladı.
Kurt, Çoğu insanın yaşamı boyunca değişik hepatit virüsleri ile karşılaştığını kaydeden Kurt, “Bu karşılaşma A ve E tipi viral hepatitlerde genellikle iyileşip kronikleşmeye yol açmazken; B, C ve D tipi viral hepatitler değişik oranlarda kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Dünyada 400 milyon bireyin Hepatit B, 150 milyon bireyin Hepatit C ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Tedavi için ise yılda 140 milyon lira harcanmaktadır. Bu nedenle tanının erken konulması ve tedavinin erken başlanması önemlidir. Ülkemizde Hepatit B sıklığı yüzde 4, Hepatit C sıklığı %1'dir. Ülkemizde yaklaşık 3 milyon Hepatit B ve 600 bin Hepatit C hastası bulunmaktadır. Her iki virüs de Türkiye'de önemli bir sağlık sorunu yaratmaktadır. Hepatit B ve C virüsü karaciğer yetmezliğine ve karaciğer kanserine yol açabilmektedir. Tüm dünyada bir yılda 1,5 milyona yakın kişi Hepatit B ve C virüsünün yol açtığı siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle kaybedilmektedir. Ancak ülkemizde çocuklara, adolesanlara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması, genç nüfusta Hepatit B Virüs (HBV) enfeksiyonunu azaltmıştır.” şeklinde konuştu.
Çok sayıda kişinin virüs taşıdığını tesadüfen öğrendiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kurt, “Bu nedenlerden dolayı Hepatit B enfeksiyonu taramaları önemlidir. Tamamen sağlıklı bir şahsın bir kan bağışından sonra B veya C tipi hepatit taşıyıcısı olduğunu öğrenmesi veya rutin kan kontrolleri sırasında kronik hepatit olduğunu duyması mümkündür. Evlilik öncesi yapılan tetkiklerde de kronik hepatit saptanabilmektedir. Hepatit B’li kişilerin özelikle aynı evi paylaşan aile üyelerinde yapılan tarama yani HBsAg, anti-HBs ve anti-HBc testleri ile başka Hepatit B’li aile üyeleri saptanarak tedavi için değerlendirilir, Hepatit B testleri negatif olanlar ise aşılama programına alınarak sorun çözülür. Aynı şekilde riskli kabul edilen; sağlık çalışanları, tıp, diş hekimliği, sağlık meslek okulları öğrencileri, seks işçileri gibi alanlarda yapılan HBV enfeksiyonu taramaları ve aşılama son derece önemlidir. Hepatit B ile enfekte olan kişiler oral (ağızdan) antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak (kanda HBV DNA PCR testi negatif) şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler. Aynı uygulama diğer risk grupları için de geçerlidir.” diye konuştu.
Tıp Fakültesi Hastanemizde Hepatit B’li hastaları taramaya yönelik HBsAg, anti-HBs testlerinin yapıldığını hatırlatan Kurt, “Hepatit B varlığı saptandığında hastalar Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji polikliğine ya da Gastroenteroloji polikliniğine başvurabilmekte HBV DNA testi ve karaciğer Ultrasonografisi gibi tetkikler istenerek ve gerekli ise hastadan karaciğer biyopsisi yapılarak hepatit B'li hastaların takip ve tedavisi yapılabilmektedir. Kronik hepatit B tedavisinde değişik sayıda tedavi söz konusu olup hastalar günde bir tablet ile tedavi edilebilmektedir. Tedavinin çok uzun süre olması dezavantajdır. Hepatit C daha önce bir yıl süren ve çok fazla yan etkileri olan yöntem ile tedavi edilmeye çalışılıp hastaların yarısı ancak tedaviye yanıt verirken bugün geliştirilen ve ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödeme kapsamına giren yeni tedavi yöntemleri ile hastalar tedavi edilebilmektedir. Ayrıca bu hastalar, günde tek tablet 2 ya da 3 ay süren tedavi ile hastaneye yatış gerekmeden evlerinde ilaçlarını kullanabilmekte ve kür elde edilebilmektedir. Bu tedavilerle Hepatit C’de tedavi ile siroz ve karaciğer kanserine bağlı ölümler önemli ölçüde azalmaktadır.” dedi.
Covid-19 pandemisi sebebiyle tedavi ve kontrollerini aksatan Hepatit B hastalarına uyarılarda bulunan Kurt, “Hastalarımızın pandemi nedeniyle ilaçlarını içmeyi aksattıklarını ya da bıraktıklarını, kontrollerine gelmediklerini bunun sonucunda da HBV DNA’da yükselme, karaciğer kanseri ya da siroza dönüşümlerde artma gözlemledik. Aşılamanın hızla yaygınlaşmasına rağmen mutasyona uğramış Covid-19 suşları hızla yayıldığından ve pandeminin ne zaman biteceği ön görülemediğinden Hepatit B ve C ile enfekte hastaların takip ve tedavileri için hekime başvurmalarını öneriyoruz. Hepatit bulaşıcıdır fakat önlenebilir. Bu size bağlı.” ifadelerini kullandı.
Hepatitin, karaciğer iltihaplanması olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Esma Kepenek Kurt, virüsler dışında en sık görülen hepatit nedenlerini alkol ve ilaçlar olarak sıraladı.
Kurt, Çoğu insanın yaşamı boyunca değişik hepatit virüsleri ile karşılaştığını kaydeden Kurt, “Bu karşılaşma A ve E tipi viral hepatitlerde genellikle iyileşip kronikleşmeye yol açmazken; B, C ve D tipi viral hepatitler değişik oranlarda kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Dünyada 400 milyon bireyin Hepatit B, 150 milyon bireyin Hepatit C ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Tedavi için ise yılda 140 milyon lira harcanmaktadır. Bu nedenle tanının erken konulması ve tedavinin erken başlanması önemlidir. Ülkemizde Hepatit B sıklığı yüzde 4, Hepatit C sıklığı %1'dir. Ülkemizde yaklaşık 3 milyon Hepatit B ve 600 bin Hepatit C hastası bulunmaktadır. Her iki virüs de Türkiye'de önemli bir sağlık sorunu yaratmaktadır. Hepatit B ve C virüsü karaciğer yetmezliğine ve karaciğer kanserine yol açabilmektedir. Tüm dünyada bir yılda 1,5 milyona yakın kişi Hepatit B ve C virüsünün yol açtığı siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle kaybedilmektedir. Ancak ülkemizde çocuklara, adolesanlara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması, genç nüfusta Hepatit B Virüs (HBV) enfeksiyonunu azaltmıştır.” şeklinde konuştu.
Çok sayıda kişinin virüs taşıdığını tesadüfen öğrendiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kurt, “Bu nedenlerden dolayı Hepatit B enfeksiyonu taramaları önemlidir. Tamamen sağlıklı bir şahsın bir kan bağışından sonra B veya C tipi hepatit taşıyıcısı olduğunu öğrenmesi veya rutin kan kontrolleri sırasında kronik hepatit olduğunu duyması mümkündür. Evlilik öncesi yapılan tetkiklerde de kronik hepatit saptanabilmektedir. Hepatit B’li kişilerin özelikle aynı evi paylaşan aile üyelerinde yapılan tarama yani HBsAg, anti-HBs ve anti-HBc testleri ile başka Hepatit B’li aile üyeleri saptanarak tedavi için değerlendirilir, Hepatit B testleri negatif olanlar ise aşılama programına alınarak sorun çözülür. Aynı şekilde riskli kabul edilen; sağlık çalışanları, tıp, diş hekimliği, sağlık meslek okulları öğrencileri, seks işçileri gibi alanlarda yapılan HBV enfeksiyonu taramaları ve aşılama son derece önemlidir. Hepatit B ile enfekte olan kişiler oral (ağızdan) antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak (kanda HBV DNA PCR testi negatif) şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler. Aynı uygulama diğer risk grupları için de geçerlidir.” diye konuştu.
Tıp Fakültesi Hastanemizde Hepatit B’li hastaları taramaya yönelik HBsAg, anti-HBs testlerinin yapıldığını hatırlatan Kurt, “Hepatit B varlığı saptandığında hastalar Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji polikliğine ya da Gastroenteroloji polikliniğine başvurabilmekte HBV DNA testi ve karaciğer Ultrasonografisi gibi tetkikler istenerek ve gerekli ise hastadan karaciğer biyopsisi yapılarak hepatit B'li hastaların takip ve tedavisi yapılabilmektedir. Kronik hepatit B tedavisinde değişik sayıda tedavi söz konusu olup hastalar günde bir tablet ile tedavi edilebilmektedir. Tedavinin çok uzun süre olması dezavantajdır. Hepatit C daha önce bir yıl süren ve çok fazla yan etkileri olan yöntem ile tedavi edilmeye çalışılıp hastaların yarısı ancak tedaviye yanıt verirken bugün geliştirilen ve ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödeme kapsamına giren yeni tedavi yöntemleri ile hastalar tedavi edilebilmektedir. Ayrıca bu hastalar, günde tek tablet 2 ya da 3 ay süren tedavi ile hastaneye yatış gerekmeden evlerinde ilaçlarını kullanabilmekte ve kür elde edilebilmektedir. Bu tedavilerle Hepatit C’de tedavi ile siroz ve karaciğer kanserine bağlı ölümler önemli ölçüde azalmaktadır.” dedi.
Covid-19 pandemisi sebebiyle tedavi ve kontrollerini aksatan Hepatit B hastalarına uyarılarda bulunan Kurt, “Hastalarımızın pandemi nedeniyle ilaçlarını içmeyi aksattıklarını ya da bıraktıklarını, kontrollerine gelmediklerini bunun sonucunda da HBV DNA’da yükselme, karaciğer kanseri ya da siroza dönüşümlerde artma gözlemledik. Aşılamanın hızla yaygınlaşmasına rağmen mutasyona uğramış Covid-19 suşları hızla yayıldığından ve pandeminin ne zaman biteceği ön görülemediğinden Hepatit B ve C ile enfekte hastaların takip ve tedavileri için hekime başvurmalarını öneriyoruz. Hepatit bulaşıcıdır fakat önlenebilir. Bu size bağlı.” ifadelerini kullandı.