Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Karatay Üniversitesin birlikte düzenlediği ve Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans salonunda gerçekleştirilen “İş Ahlakı” konulu panele Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Havacılık ve Uzay Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Şerafettin Erel, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yağmur Şener, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Tor, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Panelistler, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak, Üniversitemiz Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mohammad Shahriari ve Doç. Dr. Ahmet Diken İş Ahlakı’nın öneminden bahsettiler.
Prof. Dr. Mohammad Shahriari: “Bu panel öncelikle insanların iş hayatında başkalarıyla nasıl ilişki kuracakları konusunda bilgi verme amaçlıdır. Yaptığımız işler tıpkı bir dağda sesimizin yankılanması gibi bize geri döner. Bu yüzden yaptığımız işlerin farkında olmalıyız. Sadece menfaatimizi düşünerek hareket etmemeli başkalarının haklarını da düşünmeliyiz. Yeterli olmadığımız bir alanda işi kabul edip yapmak geri dönülmez hatalara yol açabilir. Akıl ve vicdan sahibi olmalı para kazanma hırsı ile hem insan hayatına hem de yaşadığımız çevreye telafisi mümkün olmayan zararlara yol açmayalım.”dedi.
KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Torlak : “Yitirdiğimiz değerleri kaybettiğimiz yerde aramalıyız ve yitirilen yerde tekrar ayağa kaldırmalıyız. Müslüman’ız diyorsak ona göre yaşamalıyız. Haramlardan sakınmak bizim ahlaki davranma eğilimimizin ve duyarlılığımızın göstergesi olmalı. Gerçek iş ahlakı; mesleklerini icra edenlerin eksikliklerini gidermesi ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi demektir. Biz önce kendimizden başlayarak insanlık kalitemizi arttırmalıyız. Bunu önce kendi adımıza sonra çevremiz adına gerçekleştirmeliyiz.”şeklinde açıklamalarda bulundu.
Son panelist Doç. Dr. Ahmet Diken ise işletme yönetiminde etik ve maliyet ilişkisini içeren konuşmasında şunları söyledi :
"Özellikle halka açık anonim şirketlerde CIO lar (üst düzey yöneticiler) vekili oldukları hissedarlara karşı nasıl davranırlarsa etik davranmış olurlar? Mesela maaşlarını tespit ederken, kar dağıtımına giderken, masraf ederken. Etik davranış nedir, sınırı ne belirler? Kültür mü, din mi, eğitim mi…? Bulunduğumuz konumda bize gelen hediyeler veya teklif edilen rüşvet etik mi? İş yerinde mobbing (taciz), nepotism (akrabayı kayırma), gerekli mi, etik mi? Yöneticinin kaynakları etkin kullanmaması etik mi? Kurumların idarelerinin ölçüsünün sadece daha yüksek fiyat verene işi vermesi, kara parayı meşrulaştırma yolunu açmaz mı? Öyle ya... Bir yandan vergini ödeyecek, çalışanını soymayacak ve müşterini kazıklamayacaksın. Öte yandan bunları yapmayan rakibinle, vahşi pazarda, serbest piyasada; fiyat rekabeti yapacaksın.Kaba bir bakışla, etiğin bir külfet olduğu söylenebilir. Nitekim böyle düşünenlerin sayısı hayli fazla ki iş etiği bizde işlemiyor, yerleşemiyor. Dinin de vicdanın da etik davranmayı, ahlaki ve toplumsal değerlere saygıyı emretse dahi, "rekabet şartları" gerekçesiyle "başkasında güzel ama biz yapamayız" çıkmazına saplanıyoruz. Oysa şimdi en yüksek maliyetten öğrendiğimiz; etik olmayan iş'in kazandırmadığı, eninde sonunda krizi kaçınılmaz kıldığıdır."
Panelistlerin, öğrencilerin ve diğer katılımcıların sorularını cevaplamaları ile program sona erdi.