13. Uluslararası Gençlik Buluşması kapsamında Konya, 60 ülkeden 300’e yakın genci ağırladı. Üniversitemiz de program kapsamında önemli etkinliklere imza attı.
Gençlik Buluşmasının Konya bölümü Üniversitemizde düzenlenen akademik forum ve atölye çalışmaları ile başladı. Genç İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Sosyal İşler Birim Koordinatörü Muhammet Parlak Üniversitemizde 4 farklı grupla workshop çalışması yaptıklarını ve bu bilimsel etkinliklerde ümmetin sorularını konuştuklarını anlattı. Bir grubun da İslam Dünyası Akademisi ile programlarını gerçekleştirdiğini kaydeden Parlak etkinliğin çok verimli geçtiğini yabancı öğrencilerden önemli geri dönüşler aldıklarını ifade etti. Edirne’den gelen Recep Görmez de adayların ülkelere ve gruplara göre dağıldığını ve bu grupların kendi ülkeleriyle ilgili bilgi vererek yaşanan sorunları anlattıklarını ve gruptaki üyelerle çözüm yollarının konuşulduğunu dile getirdi. Görmez katılımcılar için hayli verimli bir program olduğunu anlattı. İran’dan katılan Mohammad Rigi ise kendi bulunduğu grupta İslam dünyası hakkında konuştuklarını ve terör olaylarının değerlendirildiğini bu soruna ne gibi çözüm yolları bulunabileceğinin tartışıldığını aktardı. Rigi; Gençlik Buluşmasından çok fayda sağlayacak sonuçlar çıkacağını belirtti.
Kuşpınar; “Bir Ahlak Eğitimcisi Olarak Hz. Mevlana” Başlıklı Sunum Yaptı
Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilal Kuşpınar da program kapsamında “Bir Ahlak Eğitimcisi Olarak Hz. Mevlana” başlıklı İngilizce bir sunum yaptı. Konuşmasının hemen başında, Hz. Mevlana’nın öğretilerinin kendi yaşadığı devirde ne kadar önemli ve geçerliyse, bugün de günümüz insanlığına oldukça gerekli olduğunun altını çizdi. Öğretilerinin temellerini Kur’an ve Sünnet üzerine tesis eden Hz. Mevlana’nın, zamanının zengin ilim, irfan ve hikmet birikimini kendine özgü üslubuyla yoğurarak, özelde mensubu olduğu Müslüman toplumuna ve genelde tüm insanlığa mükemmel bir insan (insan-ı kamil) olma modelini eserlerinde ortaya koyduğuna dikkat çeken Prof. Kuşpınar; İslam, Ahlak ve Tasavvufunun tamamının edepten ibaret olduğunu ve bu kavramın da Kur’an’ın Farsça şiir dilinde yazılmış Mesnevi’sinde enine boyuna en güzel şekilde anlatıldığını örneklerle anlattı. Kuşpınar ayrıca bazı kesimlerin ve özellikle Batı’da bazı grupların, bu büyük İslam alimi ve arifini ya basit bir hümanist ya da İslam’dan uzak bir mistik gibi göstermelerinin tamamen bir fantezi olduğunu ve bu gibi algıların ve yorumların ya kasıtlı ya da bilgisizlikten kaynaklandığını belirtti. Konuşmasının sonunda, Prof. Kuşpınar İslam dünyasının farklı ülkelerinden gelen 300 den fazla gence Hz. Mevlana’nın eserlerini okumalarını ve onların üzerine kendi ülkelerinde ve kendi dillerinde çalışmalar yapmalarının daha verimli olacağını tavsiye etti.
Gelecek Nesillere İslami Değerleri, Barışı ve Sevgiyi Aktarmak Önemli
Programın kapanış oturumunda konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker de gelecek nesillere İslami değerleri, barışı, sevgiyi aktarmanın önemli olduğunu belirterek ancak o zaman dünyaya bir katkı sağlanabileceğini kaydetti. Şeker; “Konya, 2016 İslam Turizm Başkenti olması sebebiyle pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bu anlamda en kıymetlilerinin bunun gibi gençlerle yapılan toplantılar olduğunu düşünüyorum. Böyle toplantılar bizi daha çok heyecanlandırıyor. 13.sünden sonra diğer toplantıların da başarılı geçmesini temenni ediyorum. Bu toplantıların hazırlanmasında emeği geçen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Geleceği Bugünün Gençleri Oluşturacak
26. Dönem Başbakanı ve Konya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu da kapanış programında gençlerle bir araya geldi. Davutoğlu, Konya’da böyle bir programın yapılıyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirip, konuklara Konya’nın hoşgörünün başkenti olduğunu hatırlattı. Toplumun geleceğini bugünün gençlerinin oluşturacağını kaydeden Davutoğlu, gençlerin böyle önemli toplantılarda bir araya gelmelerinin son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu bir ve beraber olmanın önemine değinip en eski yerleşim yerlerinde bile bugün İslam Medeniyetinin izlerinin görülebileceğini kaydetti. Kazan’dan, Rusya’ya, Tanzanya’dan İspanya’ya, Fas’tan Hindistan’a İslam Medeniyetinin yayıldığını belirten Davutoğlu, Müslüman ülkelerinin de genel olarak çok önemli jeopolitik konumlara sahip olduklarını hatırlattı.
“Türkiye düşerse Âlemi İslam da düşer ancak endişeniz olmasın Türkiye asla düşmeyecek” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin hiçbir zaman İslam Dünyasını yalnız bırakmayacağını da belirtti.
Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.