Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın Kar Yağışları İle İlgili Basın Açıklaması Yaptı

15.01.2015

Rektör Yardımcımız ve Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın; son günlerde yaşanan yoğun kar yağışlarını farklı bir açıdan değerlendirdi. Kar yağışlarının özellikle medya organlarında ve sosyal medyada çoğunlukla “beyaz kâbus”  gibi olumsuz nitelemelerle sürekli olarak topluma olumsuz lanse edilmesinin yanlış olduğuna vurgu yapan Aydın; ekolojik açıdan göz ardı edilen Türkiye’nin su ihtiyacına dikkat çekerek kar yağışlarıyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın Anadolu Ajansına yaptığı özel açıklamasında: “Özellikle büyük şehirlerde "beyaz kâbus" olarak nitelendirilen kar, yer altı su seviyesinin yükselmesine ve ekili arazilere yaptığı katkı gibi nedenlerle bereket anlamına da geliyor. Dona çekince yolların kapanmasına, okullarda eğitime ara verilmesine neden olan kar, yaşanan olaylar nedeniyle kimileri tarafından "beyaz kabus" olarak nitelense de mevsiminde yağınca bitki örtüsünden ekili alanlara, yer altı su kaynaklarına kadar birçok açıdan sayısız fayda sağlıyor.” görüşlerine yer verdi.

Aydın açıklamasında; Son günlerde yerleşim merkezlerinde kalınlığı birkaç santimetreden başlayan, 60 santimetreye kadar çıkan karın aslında bereket ve rahmet kaynağı olduğunu söyleyerek; Bazı şehirlerin yüksek kesimlerinde yolların kapanmasına, 44 ilde ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite eğitimine ara verilmesine neden olan kar yağışının bazı kişilerce "beyaz kabus" şeklinde nitelendirildiğine dikkati çekerek; ekolojik denge ve su kaynakları açısından kar yağışının "beyaz rüya" olarak da görülebileceğini ifade etti.

Türkiye'nin büyük bölümünün yarı kurak sayılabilecek iklim kuşağında bulunduğuna işaret eden Aydın, kişi başına düşen 1,519 metreküp civarındaki yıllık su miktarıyla su azlığı yaşandığını, kaynakların sınırlı olduğunu anlattı. Aydın, su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'inin tarımsal amaçlı kullanıldığını, kar yağışlarının bu anlamda olumlu etkisi bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Kar yağışının yeryüzü ve yer altı su rezervlerini, baraj doluluk oranlarını artırması gibi birçok avantajları da var. Örneğin Fırat havzasındaki su akımının yüzde 70'ini kar erimesi meydana getirmektedir. Kar yavaş yavaş eriyerek toprağa süzüldüğü için özellikle yer altı sularının beslenmesi açısından çok önemlidir. Ülkemizde yoğun kullanım sebebiyle yer altı suyu tablasının her yıl düştüğü dikkate alınırsa kar yağışı hayati önem arz etmektedir. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığının son yağışlarla barajların doluluk oranlarının yüzde 75'lere ulaştığını bildirilmesi kar yağışlarının faydasının en önemli göstergesidir."

Konya Ovası'nın kapalı bir havza olması ve yoğun şekilde tarımsal sulama yapılması nedeniyle her yıl yer altı su seviyesinin bir metre azaldığının altını çizen Aydın, kar yağışının bu seviyenin yükselmesine katkı sağlayacağını aktardı.

Kar Kabus Değil Güzel Bir Rüyadır

Yağmur ve özellikle kar yağarken havadaki kirletici partikülleri ve gazları bünyesine aldığı için mikroorganizmaların çoğalmasını yavaşlattığını kaydeden Aydın, karın havadaki kirleticilerin temizlenmesine, mikropların ölmesine veya çoğalmasına engel olacak etkilere sahip olduğunu söyledi. Kar yağınca havanın yumuşadığını, aşırı soğumasının engellendiğini dile getiren Aydın: "Anadolu'da yağmur için 'Rahmet, bereket yağıyor' diye kullanılan bir tabir vardır. Kar yağışını da böyle nitelendirerek, Türkiye'ye rahmet ve bereket yağdığını söylemek daha uygundur. Karın aslında kâbus değil, uzun vadedeki su getirisi açısından ülkemiz insanları için güzel bir rüya olduğunu söylemek daha doğru olur." ifadesini kullandı.

 

 

Paylaş