TÜBA-GEBİP Yıllık Değerlendirme Toplantısı Kastamonu Üniversitesinde Gerçekleştirildi

17.10.2016

TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBA-GEBİP) kapsamında ödüllendirilen, üstün başarılı genç bilim insanlarının akademik çalışmalarının sunulması ve değerlendirilmesi ile bilim insanları ve kuruluşları arasındaki ilişki ve iş birliğini geliştirmeyi amaçlayan geleneksel TÜBA-GEBİP Yıllık Değerlendirme Toplantısı, 14-16 Ekim’de Kastamonu Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Açılışa Rektör Şeker de Katıldı

Değerlendirme Toplantısı açılışı; Kastamonu Üniversitesi Ahmed Yesevi Konferans Salonu’nda Kastamonu Valisi Mesut Yıldırım, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Daday Belediye Başkanı Hasan Fehmi Taş, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA Üyeleri, TÜBA GEBİP Ödül sahipleri ile çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katılımıyla düzenlendi.

Yıllık Değerlendirme Toplantısı açılışının ardından TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak “Türk Din ve Tasavvuf Tarihçiliğinin Kurucusu Fuad Köprülü” ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay “Bitmemiş Proje: Fuad Köprülü” başlıklı akademi konferanslarını verdi.

Değerlendirme Toplantısı’nın ikinci günü, Kastamonu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde dört ayrı eş zamanlı oturumda GEBİP Ödülü sahipleri; Fen, Yaşam ve Sağlık, Mühendislik ve Sosyal Bilimler alanlarındaki proje ve çalışmalarına ilişkin sunum ve değerlendirmelerini Akademi Üyeleri ve katılımcı GEBİP Ödül sahipleri karşısında gerçekleştirdi. İsteyen tüm bilim insanlarının katılımına açık olan toplantılar akademisyenler ve öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü.

Prof. Dr. Acar, TÜBA’nın Batı ülkelerindeki akademi geleneğine göre oluşturulduğunu ifade ettiği konuşmasında Akademi’nin Türkiye’nin mali, idari ve bilimsel açıdan özerk, tüzel kişiliğe sahip bütün bilim alanlarını kapsayan ulusal bir akademi olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin onur duyduğu Gazi Yaşargil, Aziz Sancar gibi birçok bilim insanının TÜBA çatısı altında bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Acar, Akademi’nin an itibarıyla 106 Asli, 57 Asosye ve 37 Şeref üyesi olmak üzere toplam 200 üyeye sahip olduğunu söyledi.

Değerlendirme Toplantısı, Gençler ve Bilim İnsanları Arasında Etkileşimi Sağlamayı da Hedefliyor

Prof. Dr. Acar, GEBİP kapsamında 373 bilim insanı ödüllendirildiğini ve bu bilim insanlarının hem ulusal hem uluslararası düzeyde Türk biliminin yüzünü ağartmaya devam ettiğini dile getirdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “GEBİP Ödül sahiplerinin başka başarılara ve dolayısıyla ödüllere imza atmaları bizleri ayrıca mutlu ediyor. 3 yıl boyunca projelerinin takibini ve değerlendirmesini içeren bu program kapsamında her yıl farklı bir üniversitemizde yıllık değerlendirme toplantıları yapıyoruz. Ödül sahiplerinin projelerindeki gelişmeler izlenecek, değerlendirilecek ve bu doğrultuda gerekli revizyonları yapmaları için kendilerine öneri ve eleştiriler sunulacak. Yarın başlayacağımız bu toplantı bütün bilim insanlarına açık olacak. Toplantımız üniversitede okuyan genç öğrencilerimiz ve bilim insanlarının birbirleriyle etkileşimini sağlamak ve bilimsel çalışmalar adında motivasyonlarını artırma amacını da taşımaktadır.

Türkiye “Ben de Varım” Deme Noktasında…

Türkiye özellikle son yıllarda ciddi atılımlar yaptı ki aldığımız tepkiler de bir bakıma bunun kanıtı gibi ortada duruyor. Bendenizin değerlendirmesiyle belki yakın tarihinde ilk defa; uluslararası arenada “ben de varım” deme noktasına yaklaştı. Şu anda ülkemize yöneldiğini gördüğümüz açık ve gizli saldırıların Türk Devleti ve milletinin iddia sahibi olma ve gerçekten bağımsız bir ülke gibi davranma ümidinin ciddiyet kazanmasıyla çok yakından ilgili olduğunu düşünüyorum. Tam bu noktada Türkiye’nin izlediği hükümet ve devlet politikaları konusunda uluslararası arenada haklı haksız birçok eleştiriye maruz kalıyoruz. Ne yazık ki zaman zaman Türk vatandaşları arasında “acaba doğru mu yapıyoruz?” şeklinde tereddütler yaşandığını da görüyoruz. Kişisel kanaatimi ifade etmem gerekirse Türkiye’nin kişisel kanaatiyle çıktığı bu yolda geriye adım atma şansı bana göre yoktur. Bu bakımdan siyasi görüşü, dünya görüşü veya etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve kendisini Türkiye Cumhuriyetine mensup sayan herkesin sorumlu olduğunu ve bu sorumluluğa uygun şekilde davranmamız gerektiğini kendim dahil herkese hatırlatmak isterim.

Türkiye Çok Ciddi Bir Badire Atlattı

Türk İslam dünyasına karşı batılı emperyalist odaklardan bir savaş açıldığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, “Farklılıklarımızı zenginlik olarak değerlendirme hususunun bu süreçte son derece önemli olduğunu değerlendiriyorum. Bugün ve önümüzdeki günlerde ayrılık ya da farklılıkların değil ortak payda ve iş birliğinin ön planda tutulması gerektiğini düşünüyorum. Birey ve kurumlar olarak buna uygun şekilde davranmak insani sorumluluğumuzun yanı sıra ayrıca vatandaş olarak da yapmamız gerekendir diye düşünüyorum.” dedi.

Prof. Dr. Acar 15 Temmuz günü Türkiye çok ciddi bir badire atlattığını ama bu badirenin çeşitli görüntüler ve biçimlerde devam edeceğinin öngörüldüğünü söyledi ve “Nitekim şu anda Güney Doğu’dan içerik olarak eskisinden farklılaşmış, terör görüntüsü altında bir saldırıyla başbaşa olduğumuz hepimizin malumu. Ben buradan hepimizin çok minnet duyması gereken vatan, millet, Türk devletinin bekası uğruna hayatını veren bütün şehitlerimize rahmet diliyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ise, Kastamonu’nun bir evliya şehri olduğunu vurguladı ve şehrin tarihi hakkında bilgi verdi. Kastamonu Üniversitesi’nin 10. yılını kutladıklarını ifade eden Prof. Aydın TÜBA’yı ağırlamanın kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

Paylaş