Türkiye’de Yüksek Din Öğretiminin, Sorunları ve Geleceği Konulu Çalıştayın, Sonuç Raporu Açıklandı

02.10.2012

 

Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi ve Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) işbirliği ile düzenlenen “Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi, Sorunlar ve Gelecek” konulu çalıştayın sonuç raporu açıklandı.

Yüksek din öğretiminde programlar ve bölümler, programların ders saatleri ve içerikler, yeni gelişmeler ışığında akademik yapılanma, mezunların istihdam sorunları ve paydaşların yeterlilik taleplerinin müzakere edildiği çalıştaya 42 üniversiteden yüzün üzerinde akademisyen katıldı.

Çalıştaya ayrıca; Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof Dr. Mehmet Şişman, Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Esen, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Birol Akgün ve Prof. Dr. Tahir Yüksek, Ak Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun, Konya Milletvekilleri Mustafa Kabakçı, Prof.Dr. Cem Zorlu, Kahramanmaraş Milletvekili ve Ak Parti Grup Başkan Vekili Prof. Dr. Mahir Ünal, Ak Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Saim Arıtan, Türkiye İmam Hatipliler Vakfı Genel Başkanı Ecevit Öksüz, Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, katıldı.

Düzenlenen basın toplantısında sonuç bildirisini okuyan çalıştay koordinatörü Doç Dr. Muhiddin Okumuşlar; çalıştayın iki gün sürdüğünü ve konuların tüm detayları ile ele alındığını bildirdi. Çalıştayda önemli tespitlerin yapıldığına da dikkat çeken Okumuşlar; “yapılan müzakereler neticesinde yüksek din öğretimi yapan ilahiyat ve benzeri fakülteler için önümüzdeki dönemde bir anlamda yol haritası olacak ölçekte sonuçlar elde edildi. Çalıştayda öne çıkan başlıkları sonuç raporumuza aldık ve bundan sonraki dönemde elde edilen verilerin geliştirilmesi için çaba sarfetmemiz gerekiyor” dedi.

Basın toplantısında konuşan TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, son dönemde eğitim alanında yapılan düzenlemelerden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Öksüz yaptığı konuşmada bilgi ve strateji üretmenin kolay olmadığına değinirken sivil toplum kuruluşları, reel sektör ve akademik camianın birlikteliğiyle yapılan çalışmaların önemine dikkat çekerek bu tür çalışmaların çoğaltılması gerektiğini ifade etti. Öksüz  “İlahiyat Fakültemizle ortaklaşa düzenlediğimiz çalıştay ve benzeri çalışmaları sadece Türkiye’de din öğretimi adına değil gençlerimiz, geleceğimiz ve insanlığımız adına önemli buluyorum. Zira gelişen bilişim ve iletişim teknolojileri sayesinde iyilik ve güzellikler de yayılıyor ama diğer taraftan insanlar ile inanç ve değerleri arasındaki köprüler de bir bir yıkılıyor. Hayatları ile değerleri arasındaki köprüleri yıkılan insanlık giderek sekülerleşiyor. Bu durumdan en çok etkilenen kesimlerin başında gençlerimiz geliyor. Dünyevileşen, yalnızlaşan ve hazcılığa gark olan nesillerin bu çıkmazdan kurtarılması noktasında üniversitelerimize olduğu kadar sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşüyor. TİMAV olarak böyle bir dönemde İlahiyat Fakültemizle birlikte böyle bir çalıştayı düzenlemekten dolayı vakfımız adına onur duyduğumu ifade ederken başta rektörümüz, dekanımız ve çalıştay koordinatörümüz olmak üzere katkı veren herkese şükranlarımızı sunuyorum.  Bu çalıştayda ele alınan başlıkları hayatın ihyası ve yeniden inşası adına da önemsiyorum. Din eğitimi ve öğretiminin yıllardır engellendiği veya kısıtlandığı dönemler geride kaldı. Birçok sorun çözüldü, çözülmeye de devam ediyor. Bu bağlamda çözüme katkı üreten herkese teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki dönemde odaklanılması gereken konu din eğitimi ve öğretimi alanında kalite ve verimliliğin artırılması olmalıdır. TİMAV olarak çalıştay sonuçlarının hayata geçirilmesi adına da konunun takipçisi olacağız” dedi.

Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise basın toplantısında yaptığı konuşmasında; “ Ülke olarak birçok güzel gelişmeler yaşıyoruz. Yaşanılan bu güzellikler arasında eğitim öğretim ve üniversite camiası da payını alıyor. Ayrıca, ülkemizin gelişmesinde, gençlerimizin hayata hazırlanmasında, bilimsel çalışmaların artırılmasında da üniversitelerimizin ciddi değerler ürettiği bir gerçektir. Son yıllarda kurumlar arasında karşılıklı iş birliği ve bilgi paylaşımı da üst düzeye ulaşmış durumda. İlahiyat Fakültemizin 50. Yılı Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen çalıştay bu anlamda bir örnek olarak değerlendirilebilir. Fakültemiz ve TİMAV’a böyle güzel bir konuda önemli bir çalıştay gerçekleştirdiklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Böylesine çalışmalar ülke ve insanlık adına ihtiyaç duyulan nitelikli insanların yetiştirilebilmesine katkı üretecektir. Üniversite olarak bilimsel çalışmalara verdiğimiz önemle birlikte, sosyalleşmeye ve insanlığa değer üretecek temeldeki çalışmaları da önemsiyoruz” dedi.

Dünyadaki din eksenli tartışmalara da değinen Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuşmasını şu sözlerle tamamladı; “ Uluslararası alanda din eksenli tartışmalar yaygınlaşıyor. Bu bazen bir film üzerinden yapılıyor ve kıyametler kopartılıyor. Dünya’da İslamofobiya üzerinden İslam dini ve inananları adına olumsuz propagandalar yapılıyor. Din ve değerlerimiz üzerinde gerçek dışı, akıl almaz söylemler ve eylemler geliştiriliyor. Din temelinde yapılan bu ve benzeri tartışmaların insanlığın yüreğinde derin yaralar açmaması için din eğitimi ve hizmetleri alanında eğitim ve hizmet veren kişi ve kurumlara büyük görevler düşüyor. Donanımlı din adamı yetiştirip, yetişmiş bu insanları dünyanın dört bir tarafına yönlendirmediğimiz sürece insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlamalıyız. Hepimizin barış içerisinde bu dünyada yaşaması arzumuzdur. Mevlana’nın Sevgi-Hoşgörü temelli yaklaşımını dünyaya aktarabilmeliyiz.” 

Türkiye’de yüksek din öğretimi veren kurumların hızla büyüyen ve gelişen Türkiye’nin yükselen yıldızı olduğunu söyleyen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A.Saim Arıtan basın toplantısında yaptığı konuşmada; “ geçtiğimiz dönemlerde ilahiyat fakültelerinin sayıları sadece yirmilerde idi. Bu gün ise ilahiyat fakültesi sayısı yetmişin üzerine çıktı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümleri yeniden fakültelerimiz bünyesine alındı. Otuzlara kadar düşürülen kontenjanlarımız üç yüzlere, hatta beş yüzlere ulaştı. Fakültelerimizin sadece sayıları artmakla kalmadı aynı zamanda yeniden yapılanma sürecine de girildi. Böyle bir dönemde biz de fakülte olarak yapılan çalışmalarda çorbada tuzumuzun olmasını istedik ve böyle bir çalıştayı düzenledik. Din eğitimi ve din hizmetleri alanında ilahiyat ve benzeri fakülteler olarak en büyük sorumluluğun bizlerde olduğunu düşünüyorum. Sorumluluklarımızı yerine getirirken diğer fakülteler ve ülke genelinde bu bağlamda faaliyette olan tüm kurumlar ile ortak çalışmaların yürütülmesi gelişimimize katkı sağlayacaktır.  Çalıştayda bizlerle beraber olan TİMAV’a ve çalışmamızın tüm süreçlerinde desteklerini esirgemeyen rektörlüğümüze teşekkür ediyorum” dedi.

Paylaş