Üniversitemizde Gerçekleştirilen İngilizce Yuvarlak Masa Toplantısında Din ve Güney Asya Değerlendirildi

27.01.2015

Üniversitemiz Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından İngilizce olarak gerçekleştirilen “Yuvarlak Masa Toplantıları”nın üçüncüsü gerçekleştirildi.

Din ve Güney Asya’da Siyaset genel konu başlığıyla; Cemaati-i İslami’nin özel olarak işlendiği toplantıda Üniversitemiz Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Seraj Ahsan'ın İngilizce sunum yaptığı toplantıda Cemaat-i İslami’nin kuruluş ve gelişme aşamaları değerlendirildi. Ayrıca ilkesel anlamda Cemaat-i İslami’nin savunduğu etik prensiplerin politik sahadaki yansımaları tartışıldı. Mevdudi’nin Cemaat-i İslami içerisindeki yeri ve görüşleri ele alındı.

Güney Asya’da İslami Cemaatler Sömürgeci Devletler Sebebiyle Ortaya Çıktı

Ahsan konuşmasında; Din ve politikanın bir araya gelmesinin, koloniyalizm(sömürgecilik) ve Müslüman dünyanın karşılaşması ile olduğunu vurguladı. Ahsan; 26 Ağustos 1941’de Lahore’da, Mevlana Ebul Ala Mevdudi tarafından kurulan Cemaat-i İslami hareketinin de sömürgeci devletlerin Güney Asya’yı işgal etmesiyle doğduğunu ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Seraj Ahsan konuşmasında: “Genel kabul gördüğü üzere, Mevdudi daha sonraki İslami Diriliş hareketlerine, Mısır’daki Seyyid Kutup da dâhil olmak üzere etki etmiştir. Günümüzde Cemaat-i İslami, Güney Asya’da organize olmuş bir İslami hareket olarak faaliyetlerine devam etmektedir. İslami bir organizasyon olarak Cemaat-i İslami’nin temel amacı Kuran ve Sünnetin orjinal öğretilerini yeniden canlandırmak ve sosyo politik ve ekonomik düzenin İslam ilkelerine göre yeniden kurulmasını sağlamaktır.” tespitlerinde bulundu.

Ahsan konuşmasının devamında Cemaat-i İslami’nin; sonradan gelişen İslam ilahiyatı, hukuk, felsefe ve Müslüman imparatorluklar süresince oluşmuş Müslüman toplumların kurumsal yapılarını reddetme eğiliminde olduğunun altını çizdi. Pek çok gözlemcinin Cemaat-i İslami’yi radikal fundemantalist bir organizasyon olarak algılamasının sebebinin bundan dolayı olduğunu ifade eden Ahsan; aslında Cemaat’in reformcu bir hareket olarak, daima anayasa gibi yapısal araçları kullanma ve ideallerini bu araçlarla uzlaştırma metoduyla değişimci bir hareket olduğunu söyledi.

Daha sonra karşılıklı soru ve değerlendirme aşamasına geçilen toplantıda Bangladeş, Hindistan ve Pakistan olmak üzere Güney Asya’yı büyük ölçüde etkileyen ve hala etkilerinin devam ettiği Cemaat-i İslami’nin günümüzdeki durumu görüşüldü.

Paylaş