İstiklal Marşı’nın kabulünün 94. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma etkinlikleri kapsamında AKEF Erol Güngör Konferans Salonunda bir panel düzenlendi. Düzenlenen panele; Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, AKEF Dekanımız Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şuba Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ile Öğretim Üyelerimiz ve öğrenciler katıldı.
Moderatörlüğünü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Muammer Celalettin Muşta’nın yaptığı ve Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Halim Serarslan, Tarih Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Nuri Köstüklü’nün panelist olarak yer aldığı programda açılış konuşmasını yapan Muşta; Akif’in karakterini ve nasıl bir hayat yasadığını anlatarak sahip olduğu kültürün nasıl oluştuğuna değindi. Akif’in önemli zatlarla sohbetler ettiğini, onların derslerine katıldığını ve övülmekten hoşlanmayan biri olduğunu söyleyen Muşta: "Sözü senet bir adamdı. Büyük bir edebiyat ve düşünce adamıydı. Tam bir vatanperver ve görev adamıydı. Mütevazı bir insandı. Her zaman ümit, iman ve cesaret doluydu. Bir milleti yeniden oluşturma ruhuna sahipti." dedi.
Prof. Dr. Nuri Köstüklü ise konuşmasında; İstiklal Marşımızın hangi şartlar altında yazıldığına ve İstiklal Marşının vermek istediği mesajlara değindi. Neredeyse bayrağın yere düşme tehlikesinin olduğu zamanlarda marşımızın yazıldığını söyleyen Köstüklü konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda vatan coğrafyamızda cereyan eden olaylar bize Akif’in İstiklal Marşını hangi tarihi şartlarda yazdığı ve İstiklal Marşında verdiği mesaj ve değerleri daha iyi anlamak mecburiyetinde bırakıyor. Marşımız ‘Korkma!’ diye başlıyor. Bu ifade milli marşımızın hangi sosyolojik şartlarda yazıldığına işaret ediyor. Tarihimizden alınan güven ve cesaretle geleceğe ümitle bakılması morali veriliyor. İstiklal Marşımızın yazıldığı günler çok kritik zamanlardır. ‘Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ derken istiklalin asla kaybedilmeyeceğini ileriki mısralarda tüm tarihin derinliklerinden alınan güçle şartlar ne kadar ümitsiz görülürse görülsün bayrağın asla yere düşmeyeceği mesajı veriliyor.”
Prof. Dr. Halim Serarslan da yaptığı konuşmasında İstiklal Marşı’nın tarihçesini anlattı. O zamanlar bir millî marşın olmayışına ve bunun eksikliğinin yaşandığına değinen Seraslan; o dönemlerin kaosla geçtiğini ve çok zor zamanlar olduğunu söyledi. Akif’in böylesi olumsuz şartlarda milli marşımızı kaleme aldığını dile getiren Serarslan konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Müsabakaya gelen şiirler içinde başta Akif’in eseri yoktur. Maddi ödül sebebiyle yarışmaya girmemiştir. Onu bu müsabakaya Hamdullah Suphi ikna etmiştir. Maddi mükâfatı almamak kaydıyla Akif şiiri yazmayı kabul eder. Akif Taceddin Dergâhında marşı derin bir tefekkürle yazmaya başlar. Akif’in yazdığı İstiklal Marşı Meclise götürülür ve oy birliğiyle milli marş olarak kabul edilir.” Serarslan; İstiklal Marşını Millî mücadelenin önde adamlarından Akif’in yazmasının önemli olduğunu, bu şiirin tüm bir milletin eseri olduğunun da altını çizdi.
Yoğun ilgi gösterilen program panelistlere teşekkür belgesi takdiminin ardından sona erdi.