14 Kasım Dünya Diyabet Günü münasebetiyle Üniversitemiz Tıp Fakültesi Eyüp Kalaycı Konferans Salonunda “Diyabeti Durduralım” konulu panel düzenlendi. Programa; Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Tahir Yüksek, Tıp Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, akademisyenler, Fakülte personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı açılış konuşmasında şu açıklamalarda bulundu: “Diyabet ciddi bir halk sağlığı sorunu. Bu açıdan bölgemiz ilk sıralarda yer alıyor. Karşılaştığımız vakalar çok ciddi. Diyabet dikkatli takip edilmezse önemli sorunlara yol açabilir. İnsan önce kendisinin hekimi olmalı. Şeker hayatın olmazsa olmazıdır ama dikkatli olmalıyız. İsmi gibi şeker olmayan bu hastalığa karşı kendimizi koruyalım. Hepinize şekersiz günler diliyorum.”
Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker: “Türkiye’de diyabet sorunu dikkat edilmesi gereken kronik bir hastalık. Ülkemizde bu konuda bir hayli yol alındı. Ülkemiz mutfak kültürü içerisinde çok tüketilen üç beyaz arasında şeker de yer alıyor. Bu zengin mutfak kültürü içerisinde dikkat etmediğimiz sürece bu anlamda sorun yaşamak zorunda kalacağız. Ben herkese dengeli bir şeker hayatı diliyorum. Genç kuşakların sağlıklı, bilinçli bir diyetle beslenmesi konusunda son yıllarda başarılı programlar yapılıyor. Özellikle Sağlık Bakanlığının önderliğinde bu tür programlar gerçekleştiriliyor. Bu programlar insanların bilinçlenmesi açısından son derece önemli. Ülkemizin ekonomisine ve sağlıklı insan sermayesine katkıda bulunacak olan bu çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Türkiye Diyabet Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kaya: “Diyabet günü 14 Kasım olmasına karşın biz bunu hafta boyunca kutluyoruz. Çok eşsiz bir hastalık. Ne yediğimiz önemli. Bana ne yediğini söyle sana ne olacağını söyleyeyim. Yetersiz ya da aşırı beslenirsek çeşitli hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz olur.Bu hastalıklardan biri varsa başka hastalıklara da davetiye çıkarır. Günümüzde kalp-damar ve kanser gibi hastalıklarda ölüm oranları azalırken diyabete bağlı ölüm oranları ise gittikçe artış göstermekte.” dedi. Konuşmalarının devamında diyabetin tanımı, en çok ve en az görüldüğü ülkeler, nedenleri ve Türkiye’deki durumu konularında açıklamalarda bulundu.
Diyabetin tedavisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Feridun Karakurt: “ Diyabet, ağız kuruluğu ve sık idrara çıkma gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken tanı ve teşhis hastalığın tedavisinde önemli rol oynar. Yemeklerden bir saat sonra egzersiz yapılmalı. Orta hızda düzenli yürüyüşler çok faydalı olacaktır. Doktora danışmadan herhangi bir bitkisel ilaç kullanmayın.”dedi. Ayrıca diyabet riskinin arttığı durumlar ve tedavinin amacı konularında da açıklamalarda bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu: “Diyabet bir damar hastalığıdır. Vücudun etkilemediği hiç bir yeri yoktur. Kalp hastalığının görülme oranı diyabet hastalarında iki kat daha fazladır. Türkiye’de herhangi bir kişide komplikasyon olma riski %60’tır. Tedavisi çok zor bir hastalık değil ve hastalar tedavinin büyük bir parçasında önemli rol oynar. Hastalar kendi doktorları olmalılar. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürme gibi egzersizlere hayatımızda düzenli olarak yer vermeliyiz.” açıklamalarında bulundu.