Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde, Selçuklu medeniyetine ait mimari eserlerin ve müzelerde bulunan taşınır kültür varlıklarının belgelenmesi amacıyla gerçekleştirilen ‘Büyük Selçuklu Mirası’ projesi törenle tanıtıldı. Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, TBMM Başkan Vekilleri Sadık Yakut ve Mehmet Sağlam, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, proje sahibi Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve birçok davetli katıldı. Sunuculuğunu Tarihçi Yazar Talha Uğurluel’in yaptığı program proje kapsamında hazırlanan 180 dakikalık filmin kısa gösterimi ile başladı.
Selçuklular döneminin mirası olan eserlerin aynı zamanda o dönemin mimarlarının, ustalarının ve sanatçılarının yeteneklerini, bilgi ve birikimleri ile ruh hallerini yansıttıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “ Mimariyi bu kadar zarif, güzel ve iyi yapan insanların muhakkak ruhları ve kişilikleri de çok zarif ve çok duygusal olması gerekir. Selçuklu’da devlet idarecilerinin sanatçıları ve mimarları hep himaye ederek onları koruma altına aldığını da biliyoruz. Bu anlayış sayesinde Selçuklular; edebiyattan mimariye, eğitimden musikiye, astronomiden tıbba, ordu ve devlet yapılanmasına kadar birçok alanda zirveye ulaşmışlardır. Selçuklu medeniyetinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise, bugün insanlığın ortak problemleri olan birçok soruna asırlar öncesinde çözüm bulmalarıdır. Farklı kültürlerden, dinlerden, inançlardan insanları beraber yaşamayı ve bir arada tutmayı başarmış olmalarıdır.” dedi.
Horasan’dan başlayan büyük Türk göçünün Yemen’e, Mısır’a ve Akdeniz’e kadar Selçuklular sayesinde uzandığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bütün buralarda Türk rüzgarı esmiştir. Bu etkiden söz ederken Anadolu Selçuklularını, Kirman Selçuklularını bu medeniyetin devamı olarak görmek gerekir. Avrupa, Orta Çağ karanlığını yaşarken Selçuklular, insanî değerlere önem veren, ilmi ve âlimi koruyan yüksek bir anlayışa sahip olarak kuvvetli bir Türk-İslâm medeniyetinin ortaya çıkmasını sağlamışlardır. Türk geleneği ile İslam inancını kaynaştıran Selçuklular, ordu düzeninden, toprak ve vakıf düzenine kadar birçok müessesenin kendine has bir yapısını oluşturmuşlar ve o müesseseler gelişerek bugünlere kadar dünyanın çeşitli yerlerinde çok güzel hizmetler vermişlerdir. Her ülke, her devlet kendi modelini oluştururken bütün bunlardan istifade etmişlerdir.”
Cumhurbaşkanı Gül, Büyük Selçuklu Devleti’nin, şanlı tarihimizde kendisinden daha sonra kurulan devletlerin, yani Osmanlı Devletinin ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşı olduğunu kaydetti. Gül sözlerini şöyle tamamladı : “Bu kadim medeniyeti yeniden okumalıyız. İşte Büyük Selçuklu Mirası Projesi böyle bir anlayıştan doğmuş ve bize sunulduğunda da bunu en üst makam olarak, Cumhurbaşkanlığı olarak himayemize almayı uygun görmüşüzdür.”
Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak, bu seçkin projeyi himayelerine alarak destek veren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, projede büyük emekleri olan, Selçuklu Belediye Başkanı İbrahim Uğur Altay, Prof. Dr. Sami Güçlü, Prof. Dr. Osman Eravşar, Prof. Dr. Haşim Karpuz ve fotoğraf sanatçısı İbrahim Dıvarcı beylere minnet ve şükran duygularımızı sunar, örnek projenin ülkemizin kültürel kalkınmasında önemli bir model olmasını dileriz.