Prof. Dr. Ali Akpınar "Kur'an'ın Öğrencisi Hz. Mevlana" Konulu Konferans Verdi

10.12.2015

 

Konya İl Müftüsü ve İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Ali Akpınar, AKEF Erol Güngör Konferans Salonunda "Kur'an'ın Öğrencisi Hz. Mevlana" konulu bir konferans verdi.

Konferansa, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Önder Kutlu, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Konuşmasına Hz. Mevlana’nın hayatına ve eserlerine değinerek başlayan Prof. Dr. Ali Akpınar, Hz. Mevlana’yı anmanın yanında doğru şekilde anlamanın da çok önemli olduğunu söyledi. Gizlenen, özlenen ve izlenen Mevlana anlayışı olduğunu belirten Akpınar şunları ifade etti: “Hz. Mevlana da kendi döneminde yaşayan ve kendi sorumluluklarını yerine getiren bir kuldu. Önemli olan Hz. Mevlana’nın evrensel değerdeki güzelliklerini hayata geçirebilmektir. Parçacı yaklaşımlardan uzak durmamız lazım. Herkesin görmek istediği şekliyle Hz. Mevlana’yı değerlendirmeye kalkarsa yanlışa düşülür, istismara yol açılır. Bu konuda hassasiyet göstermek lazım.”

Hz. Mevlana’nın söylemediklerini de ona söyletme yanlışından kurtulmamız gerektiğini belirten Akpınar, “ ‘Mesela bu ‘Gel gel ne olursan ol yine gel’ sözü Mevlana’ya ait değildir. Belki onun felsefesine aykırı değil ama bunu Mevlana söyledi demek çok başka bir şeydir. Onun söylemediği sözlerle onun felsefesini anlatmaya çalışamayız.” ifadelerini kullandı.

Mesnevi Baştan Sona Bir Kur’an Tefsiri Değil

Hz. Mevlana’nın Mesneviyi vahdet dükkânı olarak tanımladığını hatırlatan Müftü Akpınar, Mesnevinin baştan sona bir Kur’an tefsiri olmadığının altını çizdi. Mesnevi’nin Kur’an ayetlerini baştan sona ele alıp, inceleyen bir tefsir çalışması olmadığını yineleyen Akpınar, “Mevlana’nın harcının Kur’an ve Sünnet olduğunu yine kendisinden öğreniyoruz. ‘Ben sağ olduğum müddetçe Kur’an’ın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benden bu sözden başkasını nakleden kimse benden uzak, ben de ondan uzağım’ diyor. Kur’an’a ve Sünnete aykırı bir mesajın Mevlana’ya aitmiş gibi aktaranların Mevlana ile alakalarının olmayacağını kendisi söylüyor.” dedi.

Hz. Mevlana’yı abartmadan anlatmak gerektiğinin altını çizen Akpınar, onun da bir kul olduğunu, ulaşılmaz insanüstü bir varlık olarak sunulmasının yanlış olacağını belirtti.

Mevlana’nın Edebiyatını Yapmak Yerine, Mevlanalaşmak Önemli

 “Sevgide, hoşgörüde, Mevlana gönüllü olmaya ihtiyacımız var. Düşüncelerinde Mevlana olan insanlara ihtiyacımız var. Hayata, Mevlana gözüyle bakanlara, söylemlerinde Mevlana dilini kullananlara ihtiyacımı var. Mevlana gibi olmak, Mevlana gibi ölmek ve bu şiarda olmaya ihtiyacımız var.” diyen Akpınar Mevlana’nın edebiyatını yapmak yerine, Mevlanalaşmanın önemli olduğunu kaydetti.

Manaya yönelmek gerektiğini unutmamayı hatırlatan Müftü Akpınar, konuşmasının sonunda Mevlana’nın vaziyetinden de şu cümleleri dinleyicilerle paylaştı: “Ben size, gizli ve aleni, Allah’tan korkmanızı, az yemenizi, az uyumanızı, az söylemenizi, günahlardan çekinmenizi, oruç tutmaya ve namaz kılmaya devam etmenizi, daima şehvetten kaçınmanızı, halkın eziyet ve cefasına katlanmanızı avam ve sefihlerle düşüp kalkmaktan uzak bulunmanızı, kerem sahibi olan salih kimselerle beraber olmanızı vasiyet ederim. İnsanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Sözün hayırlısı da az ve öz olanıdır. Hamd, yalnız tek olan Allah'a mahsustur. Tevhit ehline selam olsun.”

Paylaş