Konya Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesi, Üniversitemiz, Selçuk Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi, KOTEV (Konya Turizm Tanıtım ve Eğitim Vakfı), Uluslararası Mevlâna Vakfı ve İRFA’nın (İrfan Medeniyeti Araştırma Merkezi) işbirliğinde düzenlenen, tasavvufun işlendiği filmlerin sinemaseverlerle buluşacağı SUFİSİN sinema günleri Mevlana Kültür Merkezindeki açılış programıyla başladı.
Ülkemizin Yetiştirdiği Nitelikli İnsan Gücünü Sanatta da Görüyoruz
Toplumun kültürel değerlerine, sanat alanına nitelikli insan yetiştirme anlamında üniversitelere görevler düştüğünü söyleyen Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker: “Üniversiteler bir yandan nitelikli insan gücünü yetiştirirken bir yandan da toplumun bu bağlamda sorunlarını, dertlerini paylaşmak çözmek üzere etkinlikler düzenliyor. Elbette her alanda olduğu gibi sanat alanında da benzer şekilde nitelikli insan gücü olmadan bir yere varılamıyor. Ülkemizin nitelikli insan gücü her geçen gün büyüyor. Bunun örneklerini sanat alanında da görmekteyiz. Üretilen eserlerin çoğalmasını arzu ediyoruz. Dünya kapitalist bir sinema baskısı altında eziliyor. Dünyanın Hollywood benzeri kardeş tekellerle ülkelerin her birine yönelik ayrı ayrı filmleri ürettikleri ve insanların algısının yönetildiği, güdüldüğü bir alandan bahsediyoruz. Bu alanda üretilmiş olan bizim diyebileceğimiz bizim kültürümüze hitap eden eserler çok az sayıda. Bu tür eserleri veren tüm dostlara sanatçılara şükranlarımı arz ediyorum. Bunların sayısının çoğalmasını diliyorum. Paydaşı olmaktan mutluluk duyduğumuz “Sufisin” sinema etkinliklerinin kalıcı olmasını diliyorum.”dedi.
SUFİSİN, Yeni ve Kalıcı Eserlerin Üretilmesine Katkıda Bulunacak
Konya Kültür ve Turizm İl Müdürü Abdüssettar Yarar ise “3-5 Mayıs Mevlana ve Ailesi'nin Konya'ya Geliş Yıldönümü Etkinlikleri’ne bağlı olarak bugün başlattığımız Sufisin, Uluslararası Sufi Sinema Günleri; tasavvufun büyük zirvelerinin görüşleri ile şekillenmiş tasavvufa dair bugüne kadar kamera tekniği ile yapılmış bütün görselleri yıllar içinde değerlendirmekle kalmayacak, önümüzdeki yıldan itibaren verilecek ödüller ile bu sahada yeni ve kalıcı eserlerin üretilmesine de katkıda bulunacaktır. Sufisin, bütün Konya’yı samimice buluşturan bir etkinlik olarak ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.
Tasavvufun Sinema Diliyle Anlatılması Önemli
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül de “Türk milleti olarak sinemayı, değerlerimizi, kültürümüzü ve ülkemizin sesini tüm dünyaya duyurmada etkin bir araç olarak kullanmanın farkına vardığımızı düşünüyorum. Bu farkındalığın en güzel örneklerinden biri de bugün başlayan Sufi Sinema Günleri’dir. Tasavvuf Anadolu’nun kültürel ve dini mozaiğinin en önemli yapı taşlarından biridir. Tasavvufun sinema eserlerine konu edilmesi ve bu alanda yapılmış filmlerin sinema günleri kapsamında izleyiciyle buluşturulması, kültürümüz adına sevindirici bir gelişmedir. Sinema bir sanat dalı olmasının yanı sıra, peşinden kitleleri sürükleyen, etkili bir iletişim, tanıtım ve eğitim aracıdır. Medeniyetimizin önemli alanlarından biri olan tasavvufun, sinema dili ve aracılığıyla anlatılması ve tanıtılması, daha geniş kitlelere, daha kısa ve etkin bir şekilde ulaştırılmasını sağlayacaktır.”
Yerli Film İzleme Oranında Avrupa Birincisiyiz
Bakanlık olarak genel sinema festivallerinin yanı sıra bu tür etkinliklerin sayısı ve niteliğinin de artmasını amaçladıklarını dile getiren Gül, “Bu tür etkinlikler, o alana özgü çalışmaların gelişmesini ve çoğalmasını doğrudan etkilemektedir. Türk sinema sektörü son yıllarda büyük bir gelişme kat etmiştir ve başarılarına devam etmektedir. Bakanlık olarak bizler de Türk film endüstrisini uluslararası alanda üst seviyeye çıkarmayı bir görev sayıyor ve sinema sanatının gelişmesine büyük önem veriyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Kültürümüzü En Uygun Biçimde İletişim Araçlarıyla Sunmalıyız
Konya Valisi Yakup Canbolat da Anadolu’daki medeniyet birikimini ifade eden en değerli kavramlardan olan tasavvufun İslam’ın en özgün yorumlarından birini ortaya çıkardığını anlattı. Canbolat: “Toplumların tarihsel süreçleri boyunca elde ettikleri bilgi, birikim, manevi ve kültürel değerlerini gelecek kuşaklara aktarabilmesi ancak çağın şartlarına uygun hale getirilmesiyle mümkün olmaktadır. Bilgi ve teknoloji çağı olarak nitelenen günümüzde, kültürümüzü ve manevi değerlerimizi insanlarımıza en uygun iletişim araçlarıyla sunmak durumundayız. Büyük kitlelere ulaşabilen önemli iletişim araçlarından biri olan sinema, modern çağımızın gelişmiş ve en etkili sanatlarının başında yer almaktadır.” dedi.
Hayalimde Böyle Bir Film Festivali Vardı
Festival yönetmenliğini İhsan Kabil’in üstlendiği programda, açılış konuşmaların ardından Semih Kaplanoğlu’nun Buğday filmi izlendi. Kaplanoğlu burada yaptığı konuşmada hep böyle bir film festivalinin olmasını hayal ettiğini ve gerçekleştiği için büyük mutluluk duyduğunu söyledi.