Hemşirelik Fakültesi
14.11.2019

14 KASIM - DÜNYA DİYABET GÜNÜ

 

Vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalık olan diyabetin (şeker hastalığı), her geçen gün görülme sıklığı artmaktadır. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ve Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP) -II verilerine göre;

2013 yılı itibari ile dünyadaki diyabetli hasta sayısı 382 milyon iken günümüzde 425 milyondan fazla insanın diyabetli olduğu ve bu sayının 2035 yılında %55 oranında artarak 592 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Ülkemizde ise diyabetli hasta sayısında beklenenden daha hızlı bir şekilde artış olduğu ve yirmi yıl sonrası için öngörülen rakamlara şimdiden ulaşıldığı görülmektedir. IDF Diyabet Atlası’na göre, 2013 itibarı ile Türkiye erişkin (20-79 yaş) nüfusta diyabet prevalansı %14.58, dünya nüfusuna göre standardize edilmiş prevalans %14.85 ve diyabetli hasta sayısı 7 milyondan fazladır.

1922 yılında insülin keşfini gerçekleştirerek diyabetin tıbbi tedavisine olanak sağlayan Dr. Frederick G. Banting’in doğum günü olan 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü ilan edilmiştir.

Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), Dünya Diyabet Günü için her yıl bir tema belirlemektedir.  2018 ve 2019 yılları teması olarak da  “Diyabet ve Aile” belirlenmiştir.

Uluslararası Diyabet Federasyonu bu iki yıllık temayı diyabet ile ilgili mevcut stratejik planları en iyi şekilde sürdürmek ve diyabet kampanyasına ilişkin planlama, geliştirme, katılım ve tanıtımı kolaylaştırmak için seçmiştir.

Bu yılki kampanyanın aile temasının seçilmesinin amacı; Diyabetin aile üzerindeki etkisi konusunda farkındalık yaratmak ve bu hastalıktan etkilenen aileleri desteklemek, Diyabetin yönetimi, bakımı, önlenmesi ve eğitiminde ailenin rolünü desteklemektir.

Gün geçtikçe artış gösteren diyabetin komplikasyonlarını önlemek ve sağlıklı sonuçlara ulaşmak için erken tanı ve tedavi önemlidir. Tüm aileler diyabet hastalığından potansiyel olarak etkilenmektedir ve bu nedenle her tür diyabet için belirti, semptom ve risk faktörleri hakkında farkındalık erken teşhis etmede hayati öneme sahiptir.

Ülkemizde 2011 yılından itibaren T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından toplumda diyabet farkındalığını arttırarak, gelecek nesilleri diyabetten korumayı ve tanı alan hastalara sunulan diyabet bakım kalitesinin yükseltilmesini, komplikasyonların ve diyabete bağlı ölümlerin azaltılmasını amaçlayan  “Türkiye Diyabet Programı 2015- 2020”  uygulanmaktadır.  Türkiye’de mevcut durumu ortaya konmuş ve diyabetle etkin mücadele edilebilmesi için ulaşılması gereken 5 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar;

  • Etkin diyabet yönetimi için politika geliştirmek ve uygulamak,
  • Diyabetin önlenmesini ve erken tanı konmasını sağlamak,
  • Diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak,
  • Çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek,
  • Tip 2 diyabet ve obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve değerlendirmektir .

Bu amaçlara yönelik bir kısım çalışmalara başlanmış ve devam etmektedir.